Yeni bir araba alsak aman çizilmesin aman bozulmasın diye elimizden geleni yaparız bir sürü tedbirler alırız. Servise zamanında götürür onlar ne derse arabamız bozulmasın diye en iyi malzemeyi en iyi yakıtı en iyi yağı kullanırız. Çünkü yolda kalmayı istemeyiz. Bedenimiz bizim arabamız gibidir. Her istediğimizi onunla yaparız, onunla yeriz, onunla gezeriz. Sevdiklerimize onunla sarılırız. Kendimiz ve sevdiklerimiz için gerekli olan kazancımızı onunla kazanırız. Kısaca onunla bakar onunla koklar onunla duyar onunla yürür onunla nefes alırız. Bir bardak su bile içmek için bedenimize muhtacız. Bunlardan birini bile yapamazsak hayat zindan olur tatsız tuzsuz olur. Sevdiklerinizle bir yerlerde oturup bir bardak çay içmek çok sıradan bir şey iken sağlığımızı kaybedip bedenimizde arazılar oluştuğunda bu basit aktiviteyi yapabilmek için bazen tüm servetimizi vermek isteyebilir iz. Kısacası sahip olduğumuz varlıklar içinde bize en lazım olanı bedenimizdir. En iyi şekilde çalışması ve bozulmaması için en çok çaba harcamamız gereken varlığımız bedenimizdir. Üstelik bu beden, sayılı nefeslerimiz, ömrümüz emanettir. Aklımız, kalbimiz, dilimiz, bütün bedenimiz Allah tarafından bize verilen bir emanettir, kimse ben istediğim gibi bedenimi sağlığımı tehlikeye atarım deme hakkına sahip değildir. Çünkü bu beden aslında imtihana gönderildiğimiz şu dünya aleminde imtihanı kazanmak için en gerekli emanettir. Eğer imtihanı kazanmak istiyorsak imtihan bitinceye kadar bu bedene gözümüz gibi bakmak zorundayız.
Bir arkadaşımız şehirde kullanmak için bir araba emanet verse ama biz onu dağlarda taşlı bozuk yollarda kullansak hem yıpratsak hem de bozsak ne yüzle bakarız sahibinin yüzüne. Bize emanet edilen bu bedeni sadece doğru yerlerde doğru yollarda kullanmak ve sağlıklı olması için gerekenleri zamanında yapmak zorundayız. En sağlıklı yiyeceği içeceği ortamları sağlamaya çalışmak zorundayız. Tıpkı arabamızın bozulmasından korktuğumuz gibi bedenimizin bozulmasından korkup her şeyi zamanında yapmak her şeye rağmen olursa da hastalığımızı zamanında tedavi ettirmek zorundayız. Nasıl yakınımız hasta olduğu zaman çabucak tedavisini yaptırmak için elimizden geleni yapıyorsak ya da hasta olmaması için her türlü tedbiri alıyorsak, kendimizi de tıpkı bu yakınımız gibi görebilmemiz lazım. Düşünün ki en yakınımızın şikayetlerini dinlemiyoruz hastalıklarını tasa etmiyoruz geleceği hakkında endişe duymuyoruz. Kendi sağlık sorunlarımızla zamanında ilgilenmezsek vücudumuz bir gün bizden hesap soracaktır mutlaka. Neden bana böyle davrandın, neden yediğine içtiğine dikkat etmedin, neden zamanında şikayetlerimle ilgilenmedin diye bize ceza verecektir.
Bu ceza ya fiziksel ya da ruhsal bir hastalık olarak karşımıza çıkacaktır. Sonuç olarak kendi sağlığımızla yakınlarımızınki kadar ilgilenip her şeyi zamana bırakmamak gerek. Bize en çok lazım olan varlığımızın bedenimiz olduğunu unutmamak gerek.
- Sahur şifadır / 12.04.2023
- Teravih şifadır / 07.04.2023
- Oruç şifadır / 31.03.2023
- Ramazan şifadır / 29.03.2023
- Selamlaşmak şifadır / 20.01.2023
- Mutluluk şifadır / 13.12.2022
- Okumak şifadır / 29.11.2022
- Hasta ziyareti şifadır / 15.11.2022
- Dua şifadır -2- / 22.10.2022