‘Sana hiçbir bakış ulaşamaz’
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "(Allah'ım) biz Senin azametinin künhünü hakkıyla bilemeyiz. Ancak biz, Hay ve Kayyum olduğunu, uyku ve uyuklamanın Seni tutmadığını biliyoruz. Sana hiçbir bakış ulaşamaz. Hiç bir göz Seni idrak edemez"
25.10.2020 23:50:00





H. OKAN EGESEL
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Bil ki ilimde derinleşenler; örtülüp gizlenmişleri tefsir etme hususunda bütün bilgisizliklerini ikrar edişlerinin, kendilerini büyük gayb kapılarına girmekten müstağni kıldığı kimselerdir. İlimleriyle kuşatıp-kavramadıkları şeylerdeki acizliklerini itiraf etmeleri sebebiyle Allah da onları övmüştür. Allah, onların künhünden bahsetmekle mükellef kılınmadıkları şeylerde derinleşmemelerini, 'ilimde derinleşme' olarak isimlendirir."
İmam Zeyn'ul Âbidin (a.s) bir duasında şöyle buyurmuştur: "Akıllar Senin cemalinin künhüne (hakikatine) ermekten aciz kaldı. Gözler veçhinin azametini ve nurunu görmeye tahammül edemedi. Sen yaratıkların için marifetinden acizlik dışında kendi marifetine bir yol kılmadın."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "(Allah'ım) biz Senin azametinin künhünü hakkıyla bilemeyiz. Ancak biz, Hay ve Kayyum olduğunu, uyku ve uyuklamanın Seni tutmadığını biliyoruz. Sana hiçbir bakış ulaşamaz. Hiç bir göz Seni idrak edemez."
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'ın künhü kendisiyle yaratıklarının arasını ayırandır."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Saltanatının eserlerini, yüceliğinin celalini açıklayan, gücünün harikalığı ile yarattığı şeylerde akılları hayrete düşüren ve sıfatının künhünü kavramak için uğraş verenlerin çabalarını alıkoyan Allah'a hamd olsun."
İmam Ali (a.s), meleklerin sıfatı hakkında şöyle buyurmuştur: "Onlar Senin katındaki yerlerindedir, yerleri Senin yanındadır. İstekleri Sende toplanır. İtaatlerinin hepsi Sanadır. Emrinden gafletleri azdır. O halde kendilerine gizli olan hakikatinin künhüne de erseler, amellerini hiçe sayıp kendilerini kınarlar, kendilerinin Sana gereği gibi ibadet ve itaat etmediklerini anlarlar."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah, rububiyetinin kalp veya göz ihatasıyla sabit kılınmasından çok daha yücedir."
İmam Sâdık (a.s), "Gözler O'nu derk edemez" ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: "Buradaki ihatadan maksat vehmin ihatasıdır."
İmam Cevad (a.s) hakeza bu ayet hakkında şöyle buyurmuştur: "Kalplerin evhamı gözlerin bakışlarından daha incedir. Bazen sen vehim gücünle Sind, Hind ve görmediğin ve gitmediğin ülkeleri derk edersin. Oysa gözlerinle O'nu görmüyorsun ve derk etmiyorsun. O halde bırakın gözlerin bakışlarıyla gönüllerin vehimleriyle bile Allah derk edilemez."
İmam Rıza (a.s) münezzeh olan Allah-u Teala'nın sıfatları hakkında şöyle buyurmuştur: "Allah, gözün kendisini derk etmesinden, vehmin kendisini ihata etmesinden ve aklın kendisini elde etmesinden daha yücedir." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Bil ki ilimde derinleşenler; örtülüp gizlenmişleri tefsir etme hususunda bütün bilgisizliklerini ikrar edişlerinin, kendilerini büyük gayb kapılarına girmekten müstağni kıldığı kimselerdir. İlimleriyle kuşatıp-kavramadıkları şeylerdeki acizliklerini itiraf etmeleri sebebiyle Allah da onları övmüştür. Allah, onların künhünden bahsetmekle mükellef kılınmadıkları şeylerde derinleşmemelerini, 'ilimde derinleşme' olarak isimlendirir."
İmam Zeyn'ul Âbidin (a.s) bir duasında şöyle buyurmuştur: "Akıllar Senin cemalinin künhüne (hakikatine) ermekten aciz kaldı. Gözler veçhinin azametini ve nurunu görmeye tahammül edemedi. Sen yaratıkların için marifetinden acizlik dışında kendi marifetine bir yol kılmadın."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "(Allah'ım) biz Senin azametinin künhünü hakkıyla bilemeyiz. Ancak biz, Hay ve Kayyum olduğunu, uyku ve uyuklamanın Seni tutmadığını biliyoruz. Sana hiçbir bakış ulaşamaz. Hiç bir göz Seni idrak edemez."
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'ın künhü kendisiyle yaratıklarının arasını ayırandır."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Saltanatının eserlerini, yüceliğinin celalini açıklayan, gücünün harikalığı ile yarattığı şeylerde akılları hayrete düşüren ve sıfatının künhünü kavramak için uğraş verenlerin çabalarını alıkoyan Allah'a hamd olsun."
İmam Ali (a.s), meleklerin sıfatı hakkında şöyle buyurmuştur: "Onlar Senin katındaki yerlerindedir, yerleri Senin yanındadır. İstekleri Sende toplanır. İtaatlerinin hepsi Sanadır. Emrinden gafletleri azdır. O halde kendilerine gizli olan hakikatinin künhüne de erseler, amellerini hiçe sayıp kendilerini kınarlar, kendilerinin Sana gereği gibi ibadet ve itaat etmediklerini anlarlar."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah, rububiyetinin kalp veya göz ihatasıyla sabit kılınmasından çok daha yücedir."
İmam Sâdık (a.s), "Gözler O'nu derk edemez" ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: "Buradaki ihatadan maksat vehmin ihatasıdır."
İmam Cevad (a.s) hakeza bu ayet hakkında şöyle buyurmuştur: "Kalplerin evhamı gözlerin bakışlarından daha incedir. Bazen sen vehim gücünle Sind, Hind ve görmediğin ve gitmediğin ülkeleri derk edersin. Oysa gözlerinle O'nu görmüyorsun ve derk etmiyorsun. O halde bırakın gözlerin bakışlarıyla gönüllerin vehimleriyle bile Allah derk edilemez."
İmam Rıza (a.s) münezzeh olan Allah-u Teala'nın sıfatları hakkında şöyle buyurmuştur: "Allah, gözün kendisini derk etmesinden, vehmin kendisini ihata etmesinden ve aklın kendisini elde etmesinden daha yücedir." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.