Türkiye, küresel ölçekte Yedi Kocalı Hürmüz'ü geçti.
Sarkaç gibi bir batıya, bir doğuya savruluyoruz.
Aylarımız Amerikan safında geçiyor; derken bir gece ansızın kendimizi Şangay Beşlisi'nde buluyoruz.
53 yıldan beri AB'ye tek taraflı Katolik nikahıyla bağlanmışız, kapılarında pinekledik, kapı kulu olduk; hep kapıyı gösterdiler. Kapıyı gösterdiklerinde BRICS kapısına düştük, Başkan Putin'e yalvar-yakar olduk.
Bugün de aynı manzara ile karşı karşıyayız.
Bir akşam Şangay'dayız, bir akşam AB'de, ? Bir gün BRICS diyoruz, bir gün varsa yoksa ABD!
15 Temmuz kanlı darbesiyle Türkiye'yi alt edemeyenler; devlet ve milletimizi, ekonomik, diplomatik ve stratejik manivelalarla istedikleri gibi savurarak Türkiye Cumhuriyeti Devletini top yekun halletme çabasına girmişlerdir.
BRICS, Şangay, AB, ABD, NATO diye fır dönen siyasetin başı dönmüş vaziyetinden de anlaşılan bu.
Samimi, tutarlı, dosdoğru, programlı, milli ve bağımsız acil tedbirler almazsak 7'den 70'e hepimiz bu savrulmanın altında kalırız.
Türkiye sağlam, ölçülü, basiretli ve projeli siyasete muhtaçtır.
Yürekten bir siyaset ve gayret gerekiyor.
Dudak tiryakiliği edasıyla, ona-buna, Şangay Beşlisi'ne bizi alın AB'yi unutalım yahut Şangay Beşlisi'nde Türkiye niye olmasın, demekle bu gemi kurtulmaz.
Çare ve çözümün içimizde olduğunu idrak etmez ve hakkı teslim etmezsek, kurtuluş hiç nasip olmaz.
2005'ten önce Şangay-mangay şangırdamıyorduk, böyle konuşamıyorduk.
O zaman ne Şangay'ın esamesi okunuyordu, ne BRICS'in, ne de Putin'in Rusya'sının?
Türkiye'yi Şangay Şangay diye şangırdatıp doğuya cezbeden gelişmenin arka planını görmemek tam bir körlüktür, tam bir nasipsizliktir. Dünyanın BRIC eksenli 4 milyarlık nüfusunun bugün idrak ettiğini çıplak gözle gördüğümüz bu gerçek, Prof. Dr. Haydar Baş ve Milli Ekonomi Modeli'dir.
Ankara siyasetinin en büyük zaafiyeti jöleli danışmanlar ve boşboğaz akıl danelerdir.
Jöleliler ve boşboğazlar Ankara'nın gözünü bağlıyorlar.
Sömürgeci AB ve işgalci ABD tarafından köşeye sıkıştırılmış Ankara'ya bir gün Şangay'ı, bir gün BRICS'ı gösterip avutuyorlar. Şangay'ı Şangay, BRICS'i BRICS yapan içimizdeki gerçeği, Prof. Dr. Baş'ı perdeliyorlar.
Jöleli danışmanlar ve boşboğaz akıl daneler, Haçlı dünyasına Katolik nikahıyla esir ettikleri Türkiye'nin esaret bağlarını kopartmak için değil; bilakis AB ve ABD'ye tam teslim etmek için Şangay ve BRICS'i hülle nikahı olarak kullanıyorlar.
Nitekim Putin'in Şangay İşbirliği Örgütü Özel Temsilcisi Bahtiyar Hakimov, Türkiye'nin örgüte katılım için resmi bir başvurusunun olmadığını açıklıyor.
Dolar fırlıyor, Şangay diyoruz. Euro fırlıyor BRICS diyoruz. Ne dediğimizin farkında bile değiliz.
Şangay'da samimi olan bir siyaset, Prof. Dr. Baş'ı görmezden gelebilir mi?
BRICS'te dürüst olan bir siyaset, Prof. Dr. Baş'ı duymazdan gelebilir mi?
Bu yüzden diyorum ki, Ankara siyasetinin en büyük zaafiyeti jöleli danışmanlar ve boşboğaz akıl danelerdir. Kıyametin alâmeti bu boşboğazlar!
Jöleliler de kim deyip geçmeyin? Nasip kapısını kapatıyorlar; hakka ve hakikate değil, şeytana avukatlık yapıp siyaseti köreltiyorlar.
Bu bağlamda Hz. Peygamber'in şu ikazıyla bitireyim:
- Allah bir idareciye hayır diledi mi; ona olan-biteni olduğu gibi gösteren doğru sözlü müşavir nasip eder. Danışman, o (idareciye) unutunca hakkı hatırlatır, hatırladığı zaman da yardım eder.
Allah bir yöneticiye de hayır dilemezse; doğruyu-yanlış, yanlışı doğru gösteren dalkavuk bir akıldane musallat eder. O da, onu yalanla oyalayıp gerçeği görmesine mani olur, unuttuğunu hatırlatmaz, hatırlayınca da yardımcı olmaz (Ebû Dâvud, Harâc 4, (2932); Nesâî, Bey'at 33, (7,159).
- İdarecileri, boşboğazlıkla oyalayıp haksızlığa sürükleyen müdâhin (dünyevî ihtiraslı yağcı-yalancı) danışmanlar ahir zaman alametidir (Taberânî, Mu'cemu'l-Evsat, 5/126, H. No:4760).
Bu hayati kavşakta Türk milleti ve siyaseti, ülkemizin ve dünyanın bahtının Prof. Dr. Baş olduğunu fark ettiği gün, BRICS'e de on çeker, Şangay'a da, AB ve ABD'ye de?
Sarkaç gibi bir batıya, bir doğuya savruluyoruz.
Aylarımız Amerikan safında geçiyor; derken bir gece ansızın kendimizi Şangay Beşlisi'nde buluyoruz.
53 yıldan beri AB'ye tek taraflı Katolik nikahıyla bağlanmışız, kapılarında pinekledik, kapı kulu olduk; hep kapıyı gösterdiler. Kapıyı gösterdiklerinde BRICS kapısına düştük, Başkan Putin'e yalvar-yakar olduk.
Bugün de aynı manzara ile karşı karşıyayız.
Bir akşam Şangay'dayız, bir akşam AB'de, ? Bir gün BRICS diyoruz, bir gün varsa yoksa ABD!
15 Temmuz kanlı darbesiyle Türkiye'yi alt edemeyenler; devlet ve milletimizi, ekonomik, diplomatik ve stratejik manivelalarla istedikleri gibi savurarak Türkiye Cumhuriyeti Devletini top yekun halletme çabasına girmişlerdir.
BRICS, Şangay, AB, ABD, NATO diye fır dönen siyasetin başı dönmüş vaziyetinden de anlaşılan bu.
Samimi, tutarlı, dosdoğru, programlı, milli ve bağımsız acil tedbirler almazsak 7'den 70'e hepimiz bu savrulmanın altında kalırız.
Türkiye sağlam, ölçülü, basiretli ve projeli siyasete muhtaçtır.
Yürekten bir siyaset ve gayret gerekiyor.
Dudak tiryakiliği edasıyla, ona-buna, Şangay Beşlisi'ne bizi alın AB'yi unutalım yahut Şangay Beşlisi'nde Türkiye niye olmasın, demekle bu gemi kurtulmaz.
Çare ve çözümün içimizde olduğunu idrak etmez ve hakkı teslim etmezsek, kurtuluş hiç nasip olmaz.
2005'ten önce Şangay-mangay şangırdamıyorduk, böyle konuşamıyorduk.
O zaman ne Şangay'ın esamesi okunuyordu, ne BRICS'in, ne de Putin'in Rusya'sının?
Türkiye'yi Şangay Şangay diye şangırdatıp doğuya cezbeden gelişmenin arka planını görmemek tam bir körlüktür, tam bir nasipsizliktir. Dünyanın BRIC eksenli 4 milyarlık nüfusunun bugün idrak ettiğini çıplak gözle gördüğümüz bu gerçek, Prof. Dr. Haydar Baş ve Milli Ekonomi Modeli'dir.
Ankara siyasetinin en büyük zaafiyeti jöleli danışmanlar ve boşboğaz akıl danelerdir.
Jöleliler ve boşboğazlar Ankara'nın gözünü bağlıyorlar.
Sömürgeci AB ve işgalci ABD tarafından köşeye sıkıştırılmış Ankara'ya bir gün Şangay'ı, bir gün BRICS'ı gösterip avutuyorlar. Şangay'ı Şangay, BRICS'i BRICS yapan içimizdeki gerçeği, Prof. Dr. Baş'ı perdeliyorlar.
Jöleli danışmanlar ve boşboğaz akıl daneler, Haçlı dünyasına Katolik nikahıyla esir ettikleri Türkiye'nin esaret bağlarını kopartmak için değil; bilakis AB ve ABD'ye tam teslim etmek için Şangay ve BRICS'i hülle nikahı olarak kullanıyorlar.
Nitekim Putin'in Şangay İşbirliği Örgütü Özel Temsilcisi Bahtiyar Hakimov, Türkiye'nin örgüte katılım için resmi bir başvurusunun olmadığını açıklıyor.
Dolar fırlıyor, Şangay diyoruz. Euro fırlıyor BRICS diyoruz. Ne dediğimizin farkında bile değiliz.
Şangay'da samimi olan bir siyaset, Prof. Dr. Baş'ı görmezden gelebilir mi?
BRICS'te dürüst olan bir siyaset, Prof. Dr. Baş'ı duymazdan gelebilir mi?
Bu yüzden diyorum ki, Ankara siyasetinin en büyük zaafiyeti jöleli danışmanlar ve boşboğaz akıl danelerdir. Kıyametin alâmeti bu boşboğazlar!
Jöleliler de kim deyip geçmeyin? Nasip kapısını kapatıyorlar; hakka ve hakikate değil, şeytana avukatlık yapıp siyaseti köreltiyorlar.
Bu bağlamda Hz. Peygamber'in şu ikazıyla bitireyim:
- Allah bir idareciye hayır diledi mi; ona olan-biteni olduğu gibi gösteren doğru sözlü müşavir nasip eder. Danışman, o (idareciye) unutunca hakkı hatırlatır, hatırladığı zaman da yardım eder.
Allah bir yöneticiye de hayır dilemezse; doğruyu-yanlış, yanlışı doğru gösteren dalkavuk bir akıldane musallat eder. O da, onu yalanla oyalayıp gerçeği görmesine mani olur, unuttuğunu hatırlatmaz, hatırlayınca da yardımcı olmaz (Ebû Dâvud, Harâc 4, (2932); Nesâî, Bey'at 33, (7,159).
- İdarecileri, boşboğazlıkla oyalayıp haksızlığa sürükleyen müdâhin (dünyevî ihtiraslı yağcı-yalancı) danışmanlar ahir zaman alametidir (Taberânî, Mu'cemu'l-Evsat, 5/126, H. No:4760).
Bu hayati kavşakta Türk milleti ve siyaseti, ülkemizin ve dünyanın bahtının Prof. Dr. Baş olduğunu fark ettiği gün, BRICS'e de on çeker, Şangay'a da, AB ve ABD'ye de?
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019