Tanınmış bestekâr, çok sevdiğim dostum merhum Muzaffer İlkar'ın nihavend makamında bestelediği güftesi Fakih Özlen'e ait olan düyek usulündeki eserin adıdır, yazının başlığı.Neden mi şarkılar? Beytülmal'ın (Kamu mallarının) talanından sonra sıranın şarkılara gelmiş olmasıdır.AKP'nin seçim şarkısı "Dombıra"nın sahibinin izni olmaksızın alındığı yolundaki haberler basında yer almaktadır. Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'ın haberine göre CHP milletvekili Süleyman Çelebi, TRT ve Kültür Bakanlığı'nda görevli sanatçıların TRT stüdyolarında yaptığı müziklerin, AKP seçim çalışmalarında bedelsiz kullanıldığını açıklamış ve konuyu TBMM'ne taşımıştır. AKP'nin bu yaptığı ne ilktir ne de son olacaktır. Devlet Opera ve Balesi'nde sahneye konulan eserler için de kompozitör (besteci) lerin ücretlerinin (telif haklarının) ödenmediği gündeme gelmişti.Konuya açıklık getirelim ve müzikte "eser sahibi" kime denir, ona bakalım;5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu(FSEK)'nun 8.maddesine göre: "Bir eserin sahibi onu meydana getirendir". Yasaya göre, bir şarkının sahibi onu besteleyen, yani müziğini yapan kişidir.Peki, şarkının sözleri başkasına aitse ne olacak? Örnek; yazının başlığındaki şarkı; müziği, yani bestesi Muzaffer İlkar'a sözü Fakih Özlen'e aittir.Bu durumda eserin iki sahibi vardır, bestekâr ve güftekâr.Söz ve müzik aynı kişiye aitse eserin sahibi tek kişidir. Eserden yararlanma hakkı sahibinin tekelindedir.Sahibinin izni olmadan hiç kimse eserden istifade edemez. Sahibinin eseri üzerinde maddi ve mânevi hakları mevcuttur. Eserini çoğaltıp, piyasaya sürerek satışa arz etmek, eserini bir başka forma sokmak (film müziği yapmak, eser müzik değil de öykü ise, bunu roman ya da senaryoya dönüştürmek) yani işlemek, konserlerde, reklamlarda, radyo ve TV yayınlarında kullanmak, eser üzerindeki maddi haklardır.Eser sahibi sanatçı işin ticaretiyle pek uğraşamaz, doğrusu uğraşmak da istemez. Bu nedenle eseri üzerindeki maddi haklarını bir bedel karşılığında (telif ücreti) devredebilir.Eseri izinsiz kullanmak, hırsızlıktır. Ha kişinin parasını, eşyasını çalmışsın, ha müziğini, şiirini, projesini.İzinsiz kullanmanın hukukta karşılığı fikrî haklara tecavüzdür. Yaptırımı, telif ücretini katlanarak, misli misli ödeyeceğin gibi, tazminat talebiyle de karşılaşabilirsin. Hırsızlık dedik ya, bir de işin cezaî yönü var; ağır hapis ve ağır para cezaları?Gelelim AKP'ye, eser sahibinin izni olmadan, telif ücreti ödemeden müziğini kullanıyorsun ki, adını koyduk; HIRSIZLIK, yaptırımları da ağır. Bir parti düşünün ki, propagandasının alt yapısına döşediği müzik çalıntı. Altı buysa üstünü varın siz düşünün. Düşünmeye gerek yok! İş, ayakkabı kutusundan seçim otobüsünün tepesine zıplamıştır.TRT'deki sanatçıların izinleri olmadan müziklerinin AKP seçim çalışmalarında kullanılıyor olması da suçtur. Bu sanatçılar tuzağa da düşürülmüş olabilirler, şöyle ki:TRT İstanbul radyosunda, TRT kurulmadan önce de yine İstanbul Radyosunda 60'lı yıllarda müzik programı yapıyorduk. Program öncesi stüdyoya girmeden önce biz sanatçılardan imza alınıyordu bu yoklama çizelgesi gibi bir şeydi. Bir gün baktım ki, bir sanatçı dostumuz o çizelgenin üst kısmındaki satırları karalıyor. Sebebini sorduğumda istismarı önlediğini söyledi. Karaladığı satırlarda, programın tüm haklarının sınırsız olarak kurumun olduğu yazılıydı. Geçekten de bu bir tuzaktı. Stüdyo çalışması için attığımız imzalarla tüm haklarımızla teslim oluyorduk.Benzer durum TRT ve Kültür Bakanlığı'na bağlı sanatçılar için de bahse konu olabilir.Bakalım CHP'li milletvekilinin konuyla ilgili sorusuna. İlgili Başbakan yardımcısı Bülent Arınç nasıl cevap verecek?Şarkıların talanından kamu mallarının talanına geçiş taksimi yapalım. Ormanlar, kıyılar, iskeleler, okul alanları talan edilirken yasal kılıfları da beraberinde geliyor; Özelleştirme Yasası, risk altındaki alanların dönüştürülmesiyle ilgili 6306 sayılı yasa, İdarî Yargıda Danıştay'ın hukuksuzluğa müdahalesini budayacak "yargıda reform" maskeli düzenlemeler.Maskeleri indirme zamanı çoktaaan geldi de geçiyor. Önümüzdeki ilk fırsat 30 Mart, mahallî seçimler.Mahallî seçimler deyip de, geçmeyin. Siyasette başarının yolu yerel yönetimlerden geçer, buralar siyasetin eşiğidir. İnsana hizmetin, hizmetin de ötesinde yaşamın sosyal, kültür ve san'at donanımının dizayn edildiği platformudur mahallî idareler.Bu dizaynda sizin de imzanız olsun istemez misiniz?Cevabı sandık başında birlikte verelim, sonrasında da korsan olmayan şarkılar söyleyelim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023