24 Haziran'da neyi oylayacağız?
Başkanlık sistemine evet, parlamenter sisteme hayır mı diyeceğiz, nasıl bir başkan seçeceğiz?
İşte bu seçimler için AKP-MHP ve BBP bir ittifak kurdu. Bu ittifakın adı her ne kadar cumhur ittifakı olarak açıklansa da bana göre parlamenter sisteme 'hayır' ittifakıdır.
CHP-İYİ Parti-Saadet ve Demokrat Parti de cumhur ittifakına karşı millet ittifakı adında bir ittifak kurdular. Adı sizi yanıltmasın. Bana göre bu ittifak da parlamenter sisteme 'hayır' ittifakıdır.
Aklıma şu soru geliyor; parlamenter sistem ne yaptı bu partilere ki, hepsi adeta bu sistemi değiştirmek için yarışıyor?
Parlamenter sistemin en büyük nimeti erkler ayrılığı ilkesidir. Ne demek erkler ayrılığı? Yasama, yürütme ve yargının ayrı ayrı ve bağımsız hareket edebilmeleridir. Bu erkler ayrılığı ilkesi seçimden sonra çok aranacak.
Neden?
Çünkü fiili olarak yaşadığımız başkanlık sisteminde bu erklerin her ne kadar bağımsız oldukları iddia edilse de tek elden yönetildikleri aşikâr.
Yarın ise bizi daha büyük bir sorun bekliyor. Bu sorun cumhurbaşkanının partisi ile kendisi arasında oy farkı olduğu zaman nasıl bir yol tutulacağı büyük bir belirsizliktir. Bu, şu an benim aklıma gelen en belirgin sorun olarak gözüküyor. İşleyiş esnasında daha nasıl sorunlar çıkacak belli değil.
Bir örnek verelim; cumhurbaşkanı kim olacaksa Meclis'e verdiği yasa tasarısı geri veto edildiği zaman bu kısırdöngü bizi tekrar seçimlere götürecek.
Asıl soru şu; bu kısırdöngüyü bir sonraki seçim halledemeyeceğine göre Türkiye neden erkler ayrılığı temelinde olan parlamenter sistemi terk edip henüz tarif ve tanımı yapılamayan bu sisteme inatla 'evet' diyor?
Atatürk'ün kurduğu CHP çoktan ilkelerini unutmuş gözüküyor. Daha doğrusu CHP'nin başında bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin kuruluş amaç ve ilkelerinden çok uzak bir siyaset ve yönetim tarzı sergilemektedir.
Öyle ki Kılıçdaroğlu bugün emperyalistlerin arzu ve isteklerini yerine getirme gayretinde bir parti zihniyeti ortaya koyuyor. Gerçek CHP'liler buna razı değil ve izin vermeyecektir.
Bu manada CHP'nin önemli isimleri tabandan gelen baskı neticesinde Hoş Geldin Atatürk ve Milli Ekonomi Modeli eserlerinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş Bey ile ittifak görüşmelerinde bulundular.
Çünkü Haydar Baş da, Atatürk'ün kurduğu CHP gibi milli bir ekonomi modeline ve bağımsızlığa inanan, emperyalistlerin sömürgesine karşı duran, dincilerin İslam'ı ve Müslümanları sömürmesine 'hayır' diyen fikir alt yapısına sahiptiler.
Artı, Prof. Dr. Haydar Baş parlamenter sistemden yana olduğunu her fırsatta vurgulamış, Türkiye'nin bekası için parlamenter sistemin şart olduğunu belirtmiştir.
Sonuç olarak; bir tarafta cumhur ittifakı, diğer tarafta millet ittifakı, başkanlık sisteminin değirmenine su taşıyor.
Prof. Dr. Haydar Baş ve lideri olduğu Bağımsız Türkiye Partisi bu tuzağı görüp, seçime girme hakları olmasına rağmen seçime katılmama kararı aldılar.
24 Haziran'dan sonra ne olacağını hep beraber göreceğiz.
Başkanlık sistemine evet, parlamenter sisteme hayır mı diyeceğiz, nasıl bir başkan seçeceğiz?
İşte bu seçimler için AKP-MHP ve BBP bir ittifak kurdu. Bu ittifakın adı her ne kadar cumhur ittifakı olarak açıklansa da bana göre parlamenter sisteme 'hayır' ittifakıdır.
CHP-İYİ Parti-Saadet ve Demokrat Parti de cumhur ittifakına karşı millet ittifakı adında bir ittifak kurdular. Adı sizi yanıltmasın. Bana göre bu ittifak da parlamenter sisteme 'hayır' ittifakıdır.
Aklıma şu soru geliyor; parlamenter sistem ne yaptı bu partilere ki, hepsi adeta bu sistemi değiştirmek için yarışıyor?
Parlamenter sistemin en büyük nimeti erkler ayrılığı ilkesidir. Ne demek erkler ayrılığı? Yasama, yürütme ve yargının ayrı ayrı ve bağımsız hareket edebilmeleridir. Bu erkler ayrılığı ilkesi seçimden sonra çok aranacak.
Neden?
Çünkü fiili olarak yaşadığımız başkanlık sisteminde bu erklerin her ne kadar bağımsız oldukları iddia edilse de tek elden yönetildikleri aşikâr.
Yarın ise bizi daha büyük bir sorun bekliyor. Bu sorun cumhurbaşkanının partisi ile kendisi arasında oy farkı olduğu zaman nasıl bir yol tutulacağı büyük bir belirsizliktir. Bu, şu an benim aklıma gelen en belirgin sorun olarak gözüküyor. İşleyiş esnasında daha nasıl sorunlar çıkacak belli değil.
Bir örnek verelim; cumhurbaşkanı kim olacaksa Meclis'e verdiği yasa tasarısı geri veto edildiği zaman bu kısırdöngü bizi tekrar seçimlere götürecek.
Asıl soru şu; bu kısırdöngüyü bir sonraki seçim halledemeyeceğine göre Türkiye neden erkler ayrılığı temelinde olan parlamenter sistemi terk edip henüz tarif ve tanımı yapılamayan bu sisteme inatla 'evet' diyor?
Atatürk'ün kurduğu CHP çoktan ilkelerini unutmuş gözüküyor. Daha doğrusu CHP'nin başında bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin kuruluş amaç ve ilkelerinden çok uzak bir siyaset ve yönetim tarzı sergilemektedir.
Öyle ki Kılıçdaroğlu bugün emperyalistlerin arzu ve isteklerini yerine getirme gayretinde bir parti zihniyeti ortaya koyuyor. Gerçek CHP'liler buna razı değil ve izin vermeyecektir.
Bu manada CHP'nin önemli isimleri tabandan gelen baskı neticesinde Hoş Geldin Atatürk ve Milli Ekonomi Modeli eserlerinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş Bey ile ittifak görüşmelerinde bulundular.
Çünkü Haydar Baş da, Atatürk'ün kurduğu CHP gibi milli bir ekonomi modeline ve bağımsızlığa inanan, emperyalistlerin sömürgesine karşı duran, dincilerin İslam'ı ve Müslümanları sömürmesine 'hayır' diyen fikir alt yapısına sahiptiler.
Artı, Prof. Dr. Haydar Baş parlamenter sistemden yana olduğunu her fırsatta vurgulamış, Türkiye'nin bekası için parlamenter sistemin şart olduğunu belirtmiştir.
Sonuç olarak; bir tarafta cumhur ittifakı, diğer tarafta millet ittifakı, başkanlık sisteminin değirmenine su taşıyor.
Prof. Dr. Haydar Baş ve lideri olduğu Bağımsız Türkiye Partisi bu tuzağı görüp, seçime girme hakları olmasına rağmen seçime katılmama kararı aldılar.
24 Haziran'dan sonra ne olacağını hep beraber göreceğiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Osman Baş / diğer yazıları
- EMPATİ (Buram buram merhamet) / 15.08.2020
- Rusya ekonomik bağımsızlığını nasıl kazandı? / 16.01.2020
- ABD’li profesörün itirafı / 15.01.2020
- İslam ve Mevlana - 2 / 12.01.2020
- İslam ve Mevlana -1- / 11.01.2020
- Ehl-i Beyt’i sevenlerin özellikleri / 12.12.2019
- Vatan müdafaası / 10.12.2019
- İmam Seccad; Namaz / 05.12.2019
- İmam Zeynelabidin (a.s) / 04.12.2019
- Gadir-i Hum’u inkâr edemezsiniz / 26.11.2019
- Rusya ekonomik bağımsızlığını nasıl kazandı? / 16.01.2020
- ABD’li profesörün itirafı / 15.01.2020
- İslam ve Mevlana - 2 / 12.01.2020
- İslam ve Mevlana -1- / 11.01.2020
- Ehl-i Beyt’i sevenlerin özellikleri / 12.12.2019
- Vatan müdafaası / 10.12.2019
- İmam Seccad; Namaz / 05.12.2019
- İmam Zeynelabidin (a.s) / 04.12.2019
- Gadir-i Hum’u inkâr edemezsiniz / 26.11.2019