Cep telefonlarımıza gelen mesajları derhal açıp okumaya çok meraklı olan bizler için, Ramazan boyunca Rabbimizden gelen altı bin şu kadar mesajın tamamını açıp okuma ve anlama seferberliği ilan edildi.
Elimizi çabuk tutmamız, gecemizi ve gündüzümüzü, sahur ve seher vakitlerimizi olabilecek en verimli biçimde kullanarak bu hayati seferberliğe mutlaka iştirak etmemiz gerekmektedir.
Mesajları açtıkça gönüllerimiz açılacak, zihinlerimiz açılacak, tıkanan basiret kanalları açılacak ve bu sayede önümüze çıkan tüm engeller aşılacaktır.
"Hakikat Rabbınızdan size birçok basiretler geldi artık kim gözünü açar görürse kendi lehine, kim de körlük ederse kendi aleyhinedir ve o halde ben size karşı muhafız değilim.
İşte böylece âyetleri türlü türlü çevirip açıklıyoruz ki, onlar sana, 'Sen bunları bir yerlerden okuyup öğrenmişsin' desinler ve bilen bir toplum için de onu iyice beyan edelim." (En'am: 104-105).
Mesajları açıp anladıkça, hayatımız anlam kazanacak, gecemiz ayrı, gündüzümüz ayrı anlamalara ve uygulamalara sahne olacak.
Mesajları açıp okudukça, özellikle de anlamaya başladıkça, bugüne kadar böyle bir çalışma yapmamış olmamıza hayıflanacağız ve göreceğiz ki, nice dertlerimizin dermanı meğer elimizde imiş, nice yaralarımızın merhemi meğer cebimizde imiş, nice kilitlerin anahtarları meğer yanıbaşımızda imiş.
"Ey insanlar! İşte size, Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdeki dertlere bir şifa, müminlere doğru yolu gösteren bir hidâyet ve rahmet geldi.
De ki: Allah'ın lütfuyla, rahmetiyle, evet sadece bununla sevinin! Çünkü bu, insanların dünya malı olarak topladıkları bütün şeylerden daha hayırlıdır." (Yunus: 57-58).
"Kur'an'dan inananlara rahmet ve şifa olan şeyler indiriyoruz. O, zalimlerin ise sadece kaybını artırır." (İsra: 82).
Hangi kitabı okuyor olursak olalım derhal hayat kitabımızı elimize alarak, önümüze alarak ve dahi gündemimize alarak bu seferberliğe katılmamız lazım.
"Nasıl döner de arzı fesâda verir ve rahimlerinizi doğratabilir misiniz?
Onlar o kimselerdir ki Allah onları lanetlemiş de duygularını almış ve gözlerini kör etmiştir.
Öyle olmasa Kur'an'ı bir tedebbür etmezler mi? Yoksa kalbler üzerinde üst üste kilitleri mi var?" (MUhammed: 22-24).
"Yoksa, iman edip de salih amel işleyenleri Biz, o yeryüzündeki bozguncular gibi yapar mıyız? Yoksa o takva sahiplerini azgın günahkarlar gibi yapar mıyız?
Bu, sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır ki, insanlar onun âyetlerini düşünsünler ve temiz akıl sahipleri ibret alsınlar." (Sad: 28-29).
Yoksa siz, seferberlik ilanını duymadınız mı?
Elimizi çabuk tutmamız, gecemizi ve gündüzümüzü, sahur ve seher vakitlerimizi olabilecek en verimli biçimde kullanarak bu hayati seferberliğe mutlaka iştirak etmemiz gerekmektedir.
Mesajları açtıkça gönüllerimiz açılacak, zihinlerimiz açılacak, tıkanan basiret kanalları açılacak ve bu sayede önümüze çıkan tüm engeller aşılacaktır.
"Hakikat Rabbınızdan size birçok basiretler geldi artık kim gözünü açar görürse kendi lehine, kim de körlük ederse kendi aleyhinedir ve o halde ben size karşı muhafız değilim.
İşte böylece âyetleri türlü türlü çevirip açıklıyoruz ki, onlar sana, 'Sen bunları bir yerlerden okuyup öğrenmişsin' desinler ve bilen bir toplum için de onu iyice beyan edelim." (En'am: 104-105).
Mesajları açıp anladıkça, hayatımız anlam kazanacak, gecemiz ayrı, gündüzümüz ayrı anlamalara ve uygulamalara sahne olacak.
Mesajları açıp okudukça, özellikle de anlamaya başladıkça, bugüne kadar böyle bir çalışma yapmamış olmamıza hayıflanacağız ve göreceğiz ki, nice dertlerimizin dermanı meğer elimizde imiş, nice yaralarımızın merhemi meğer cebimizde imiş, nice kilitlerin anahtarları meğer yanıbaşımızda imiş.
"Ey insanlar! İşte size, Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdeki dertlere bir şifa, müminlere doğru yolu gösteren bir hidâyet ve rahmet geldi.
De ki: Allah'ın lütfuyla, rahmetiyle, evet sadece bununla sevinin! Çünkü bu, insanların dünya malı olarak topladıkları bütün şeylerden daha hayırlıdır." (Yunus: 57-58).
"Kur'an'dan inananlara rahmet ve şifa olan şeyler indiriyoruz. O, zalimlerin ise sadece kaybını artırır." (İsra: 82).
Hangi kitabı okuyor olursak olalım derhal hayat kitabımızı elimize alarak, önümüze alarak ve dahi gündemimize alarak bu seferberliğe katılmamız lazım.
"Nasıl döner de arzı fesâda verir ve rahimlerinizi doğratabilir misiniz?
Onlar o kimselerdir ki Allah onları lanetlemiş de duygularını almış ve gözlerini kör etmiştir.
Öyle olmasa Kur'an'ı bir tedebbür etmezler mi? Yoksa kalbler üzerinde üst üste kilitleri mi var?" (MUhammed: 22-24).
"Yoksa, iman edip de salih amel işleyenleri Biz, o yeryüzündeki bozguncular gibi yapar mıyız? Yoksa o takva sahiplerini azgın günahkarlar gibi yapar mıyız?
Bu, sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır ki, insanlar onun âyetlerini düşünsünler ve temiz akıl sahipleri ibret alsınlar." (Sad: 28-29).
Yoksa siz, seferberlik ilanını duymadınız mı?
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024