Şehit istismarıyla dolandırdı
Adana'da cezaevinden izinli çıkan dolandırıcı, kendisini şehit kardeşi olarak tanıtarak hedefine aldığı yaşlı bir kadını "Hakkında tutuklama kararı var. 15 Temmuz'daki gibi kıyamet kopacak" ifadeleriyle korkuttu ve 35 bin lira parasını dolandırdı
05.05.2018 00:00:00
Adana'da yaşlı bir kadın pes dedşrtecek bir yöntemle dolandırıldı.
Seyhan ilçesine bağlı Hadırlı Mahallesi'ndedoturan, eşi emekli, kendisi de ev kadını olan Hicran K.'nın (63) 28 Şubat 2018 günü ev telefonu çaldı. Kırkbey telefonu açtığında karşısındaki kişi kendisini polis olarak tanıtarak, Kırkbey'in bütün bilgilerini ve akrabalarının isimlerini saydıktan sonra kimlik kartını düşürüp düşürmediğini ya da bir yere verip vermediğini sorup, daha sonra bir yerde hırsızlık olduğunu, çalınan eşyalarda parmak izinin çıktığını, hakkında tutuklama kararı olduğunu söyledi.
Kırbey, şoka girmesine rağmen bunun bir oyun olduğunu söyleyince dolandırıcıların bu kez manevi değerleri istismar ettiğini söyleyerek, "Sonrasında bana; 'Sen, 15 Temmuz'u biliyor musun?' diye sordular. 'Evet' yanıtı verince de; 'Senin için burada 15 Temmuz'daki gibi kıyamet kopacak. Biz sana yardımcı olmak istiyoruz' dediler. Ben de; 'Size inanmıyorum, bu bir oyun' dedim. O zaman da bana; 'Abla, ben bir şehit ağabeyi bir polisim. Dört de çocuğum var. Onların üzerine yemin ederim' diyerek, beni ikna etmeye çalıştılar. Şehitler üzerine yemin edince onlara inandım ve de güvendim. Benden cep telefonu numaramı istediler, ben de istenileni yaptım."
'Altınlara bastır parmak için iyi çıksın"
Kırkbey şöyle devam etti: "Telefonda evimin önündeki zeytin ağacına kadar bana tarif ettiler. Ben de; 'Sen beni nereden görüyorsun?' diye sordum. Bana; 'Biz sizi araştırdık, siz ve aileniz çok temiz insanlarsınız. Size yardımcı olmak istiyoruz, sen benim annemsin, sen benim bacımsın, sen benim kardeşimsin' dediler. Ne yapacağımı şaşırdım açıkçası. Bankadan parayı çekip eve geldim, daha çantamdan bile çıkartmamıştım. O parayla birlikte evde bulunan altınları da poşetin içine koydum. Telefonda bana paranın üzerine sert basmamı, bu paranın bana ait olduğunu kanıtlamak için de parmak izi bırakmamı söylediler. Ben de istenileni yaptım. Kendi ellerimle 35 bin lira değerindeki para ve altınları onlara götürüp verdim."
'Cezaevinden izinli çıktığı gün dolandırmış'
Kırbey, parayı verdikten sonra eve gelince dolandırıldığını anladığını, önce oğlunu daha sonra da polisi aradığını kaydetti. Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri ihbar üzerine hareke geçip güvenlik kamerası görüntülerini incelmeye aldı. Yapılan incelemede bir kişinin sürekli telefonda görüştüğünü, olay sırasında taksi kullandığını tespit etti. Polis yaptığı çalışmada zanlının Ergin Ş. isimli şahıs olduğunu bu şahsın da yine dolandırıcılık suçundan Tarsus Açık Cezaevinde olduğunu, cezaevinden izinli çıktığı gün yaşlı kadını dolandırıldığını belirledi. Zanlı hakkında bu olaydan da işlem yapıldı.
İHA
Seyhan ilçesine bağlı Hadırlı Mahallesi'ndedoturan, eşi emekli, kendisi de ev kadını olan Hicran K.'nın (63) 28 Şubat 2018 günü ev telefonu çaldı. Kırkbey telefonu açtığında karşısındaki kişi kendisini polis olarak tanıtarak, Kırkbey'in bütün bilgilerini ve akrabalarının isimlerini saydıktan sonra kimlik kartını düşürüp düşürmediğini ya da bir yere verip vermediğini sorup, daha sonra bir yerde hırsızlık olduğunu, çalınan eşyalarda parmak izinin çıktığını, hakkında tutuklama kararı olduğunu söyledi.
Kırbey, şoka girmesine rağmen bunun bir oyun olduğunu söyleyince dolandırıcıların bu kez manevi değerleri istismar ettiğini söyleyerek, "Sonrasında bana; 'Sen, 15 Temmuz'u biliyor musun?' diye sordular. 'Evet' yanıtı verince de; 'Senin için burada 15 Temmuz'daki gibi kıyamet kopacak. Biz sana yardımcı olmak istiyoruz' dediler. Ben de; 'Size inanmıyorum, bu bir oyun' dedim. O zaman da bana; 'Abla, ben bir şehit ağabeyi bir polisim. Dört de çocuğum var. Onların üzerine yemin ederim' diyerek, beni ikna etmeye çalıştılar. Şehitler üzerine yemin edince onlara inandım ve de güvendim. Benden cep telefonu numaramı istediler, ben de istenileni yaptım."
'Altınlara bastır parmak için iyi çıksın"
Kırkbey şöyle devam etti: "Telefonda evimin önündeki zeytin ağacına kadar bana tarif ettiler. Ben de; 'Sen beni nereden görüyorsun?' diye sordum. Bana; 'Biz sizi araştırdık, siz ve aileniz çok temiz insanlarsınız. Size yardımcı olmak istiyoruz, sen benim annemsin, sen benim bacımsın, sen benim kardeşimsin' dediler. Ne yapacağımı şaşırdım açıkçası. Bankadan parayı çekip eve geldim, daha çantamdan bile çıkartmamıştım. O parayla birlikte evde bulunan altınları da poşetin içine koydum. Telefonda bana paranın üzerine sert basmamı, bu paranın bana ait olduğunu kanıtlamak için de parmak izi bırakmamı söylediler. Ben de istenileni yaptım. Kendi ellerimle 35 bin lira değerindeki para ve altınları onlara götürüp verdim."
'Cezaevinden izinli çıktığı gün dolandırmış'
Kırbey, parayı verdikten sonra eve gelince dolandırıldığını anladığını, önce oğlunu daha sonra da polisi aradığını kaydetti. Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri ihbar üzerine hareke geçip güvenlik kamerası görüntülerini incelmeye aldı. Yapılan incelemede bir kişinin sürekli telefonda görüştüğünü, olay sırasında taksi kullandığını tespit etti. Polis yaptığı çalışmada zanlının Ergin Ş. isimli şahıs olduğunu bu şahsın da yine dolandırıcılık suçundan Tarsus Açık Cezaevinde olduğunu, cezaevinden izinli çıktığı gün yaşlı kadını dolandırıldığını belirledi. Zanlı hakkında bu olaydan da işlem yapıldı.
İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.