İki insan birbiri ile karşılaştığında dillerden dökülen sözler mi yoksa yüzlerden yansıyan jestler, tebessümler ve mimikler mi daha etkilidir?
Bu sorunun en doğru cevabını herhalde insan psikolojisi üzerine dirsek çürüten, ter döken ve emek veren sahanın bilim adamları verirler.
Binbir çeşit sıkıntı ve binbir çeşit yanlışlardan ötürü tebessümlü bir yüz görmeye gerçekten hasret çektiğimiz günümüz dünyasında, yüzlerden yansıyacak bir tebessümün dillerden dökülecek sözlerden daha etkili olacağını söyleyebiliriz.
Bir vesile ile daha önce de bu köşede yazdığımı hatırlıyorum; Erzurum'un iyi hafızlarından bir hocaefendi ile bir yerde sohbet ederken, bir delikanlı hafiften başını da eğerek "merhaba hocam" dedi ve geçmek üzere iken, adı geçen hafız arkadaş delikanlıyı durdurdu ve asıl olanın selam vermek olduğunu, hatta "selamünaleyküm" cümlesini tam söylemek olduğunu, merhabanın ise Kur'an'da yeri olmadığını söyleyerek, bize merhaba diyen genci ufaktan fırçaladı.
Delikanlı ayrıldıktan sonra dedim ki hocam; merhabanın Kur'an'da yeri yok dediniz ama falanca surenin şu iki ayetinde peş peşe şöyle geçiyor. Ayetin başını hatırlatınca dedim ya iyi hafız, arkasını kendisi tamamladı.
Açtık, çeşitli meallerden söz konusu ayetlerin manalarını okuduk, şöyle ki:
"İşte şunlar da sizinle beraber (cehenneme) girecek olanlardır: "Onlara merhaba yok, (yerleri geniş olmasın, rahat yüzü görmesinler)! Onlar ateşe gireceklerdir."
"(Uyanlar, uyulanlara) Dediler ki: "Hayır, asıl size merhaba yok, (asıl siz rahat yüzü görmeyin), siz bunu bizim önümüze getirdiniz. Ne kötü durak (bu)!" (Sa'd, 59-60)
Hafız arkadaş; "Çocukluğumdan beri bu ayetleri milyondan fazla okumuşumdur ama ne yazık ki böyle bir hatayı yaptık" diyerek delikanlıya söylediklerinden ötürü pişmanlığını dile getirdi.
Dedim ki hocam, 'selam' ya da 'selamünaleyküm' bahsine gelirsek, her ikisinin de Kur'an'da kullanım örneği var, bakalım:
"Bir zaman da elçilerimiz İbrâhim'e varıp onu müjdelemek üzere "Selâm sana!" dediler. O da: "Size de Selâm!" deyip çok kalmadan, elinde nefis, güzelce kızartılmış körpe bir dana getirip ikram etti." (Hud, 69)
"Rablerine karşı gelmekten sakınanlar ise, bölük bölük cennete sevk edilir, oraya varıp da kapıları açıldığında bekçileri onlara: Selam size! Tertemiz geldiniz. Artık ebedî kalmak üzere girin buraya, derler." (Zümer, 73)
Selamlaşma üzerinden ayrıştırma tartışmalarını zararlı ve fuzuli buluyoruz.
Karşılaştığınızda selam demişsiniz, selamünaleyküm demişsiniz, merhaba demişsiniz, günaydın demişsiniz hepsi de olur, sözünüzden ziyade yüzünüzün dedikleri daha önemlidir.
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025