‘Sen, yüzünü hanif olarak dine çevir’
“Yarattıklarımızdan daima hakka ileten ve adaleti hak ile yerine getiren bir millet bulunur.”
22.06.2023 08:32:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





"Yarattıklarımızdan daima hakka ileten ve adaleti hak ile yerine getiren bir millet bulunur."
Abdullah b. Sinana şöyle rivayet ediyor: "İmam Câfer-i Sâdık'a bu ayeti sordum. Buyurdu ki: "Bunlar imamlardır."
Muhammed b. Numan, Sellam'dan şöyle rivayet etmiştir: Muhammed Bâkır'a, "Biz Allah'a ve bize indirilene iman ettik..." ayetiyle ilgili olarak şöyle buyurdu:
"Burada kastedilenler Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin'dir. Onlardan sonra da bu hüküm imamlar için geçerli olmuştur.
Sonra Allah diğer insanlar için, "Eğer onlar da (yani diğer insanlar da) sizin (Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin ve diğer imamlara) inandığınız gibi inanırlarsa doğru yolu bulmuş olurlar dönerlerse mutlaka anlaşmazlık içine düşmüş olurlar" buyuruyor."
"İnsanların İbrahim'e en yakın olanı ona uyanlar ve şu Peygamber ve iman edenlerdir" ayetiyle ilgili olarak İmam Câfer-i Sâdık şöyle demektedir: "Burada kastedilenler imamlar ve onlara uyanlardır."
Mâlik b. Cühenî şöyle rivayet ediyor: "İmam Câfer-i Sâdık'a, "Bu Kur'an Bana kendisiyle sizi ulaştığı herkesi uyarmam için vahyolundu" ayetinin ne anlama geldiğini sordum.
Şöyle buyurdu: "Yani, Muhammed ve Ehl-i Beyt'inden imamlık derecesine ulaşan kimse Resulullah'ın yaptığı gibi insanları Kur'an ile uyarır."
Muhammed Bâkır'dan şöyle rivayet edilmiştir: "Ey iman edenler! Hep birden barışa girin. Sakın şeytanın peşinden gitmeyin. Çünkü o, apaçık düşmanınızdır."
Burada biz Ehl-i Beyt'e tâbi olunması gerektiği beyan ediliyor.
Ebu Bâsir, İmam Câfer-i Sâdık'tan, "Hidayetle bizi bu nimete kavuşturan Allah'a hamdolsun! Eğer Allah, sizi doğru yola iletmeseydi, kendiliğimizden ona kavuşamazdık" ayetiyle ilgili olarak şu açıklamayı rivayet etmiştir:
"Kıyamet günü Nebi ve Emirü'l- Mü'minin ve onun soyundan gelen imamlar çağırılır. İnsanların görebilecekleri bir yerde durdurulurlar. Onları sevenler kendilerini gördükleri zaman, "Hidayetle bizi bu nimete kavuşturan Allah'a hamd olsun! Eğer Allah bizi doğru yola iletmeseydi, kendiliğimizden ona kavuşmazdık dediler."
Yani, bizi Emirü'l-Mü'minin'in ve onun soyundan gelen imamların velayetine ileten Allah'a hamd olsun."
Muhammed Bakır, "Sen, yüzünü hanif olarak dine çevir" ayeti hakkında şu açıklamayı yapmaktadır: "Burada velayet kastedilmiştir."
"Biz, kıyamet günü adalet terazileri kurarız" ayeti hakkında Câfer-i Sâdık şu açıklamayı yapıyor: "Bundan maksat nebiler ve vasilerdir."
"Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir? Dediler ki: Biz musallin (namaz kılanlardan) değildik" ayetinin tefsirini İmam Câfer-i Sâdık şu şekilde yapmaktadır:
"Diyorlar ki biz imamlara tâbi olanlardan değildik. Çünkü Allah imamlar hakkında, "Önde olanlar öndedirler. İşte bunlar en yakın olanlardır" buyurmuştur.
Bilmez misin ki, insanlar at yarışlarında birinci gelen ata "es-Sabık", atın hemen arkasında ikinci gelen ata "musalli" derler. İşte cehennemlikler, "Biz musallinden değildik" derken önde gidenlerin hemen arkasından onları izleyenlerden değildik, demek istiyorlar."
Zeyd b. Şehham şöyle rivayet ediyor: "Bir Cuma gecesi İmam Câfer'le birlikte yürüyorduk. Bana dedi ki, "Bugün cuma gecesidir. Bize Kur'an oku."
Ben de şu ayetleri okudum: "Şüphesiz hüküm günü hepsinin bir arada buluşacağı gündür. O gün dostun dosta hiçbir faydası olmaz. Kendilerine yardım da edilmez. Ancak Allah'ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir."
İmam Câfer buyurdu ki: "Allah'a yemin ederim ki, Allah'ın merhamet ettiği kimseler bizleriz ve biz, Allah'a yemin ederim ki, Allah'ın istisna ettikleriyiz. Fakat biz onlara muhtaç değiliz."
Ebu Hamza, Muhammed Bâkır'dan şöyle rivayet etmiştir: "Aşağıdaki ayet Hz. Muhammed (s.a.v.)'e şu şekilde inmiştir:
"Fakat (Muhammed'in Ehl-i Beyt'ine) zulmedenler kendilerine söylenenleri başka sözlerle değiştirdiler. Bunun üzerine biz (Muhammed'in Ehl-i Beyt'ine zulmedenlere) yapmakta oldukları kötülükler sebebiyle gökten acı bir azap indirdik."
Ebu Ubeyde şöyle rivayet ediyor: Muhammed Bâkır'dan, "Eğer doğru iseniz bundan önce bir kitap yahut bir bilgi kalıntısı getirin" ayetinin anlamını sordum.
Buyurdu ki: "Kitaptan maksat Tevrat ve İncil'dir. Bilgi kalıntısından maksat da vasilerin ve nebilerin bilgisidir."
Ammar es-Sabatî rivayet etmiştir ki: "İmam Câfer-i Sâdık buyuruyor ki: "Allah'ın hoşnutluğunu gözetenle Allah'ın hışmına uğrayan bir olur mu hiç? Berikisinin yeri cehennemdir. Cehennem ise ne kötü bir varış noktasıdır. Onlar Allah katında derece derecedirler."
Allah'ın rızasını gözetenler imamlardır. Ve onlar Allah'a yemin ederim ki ey Ammar, mü'minler için derecelerdir. Mü'minlerin bizi veli edinmeleri ve tanımaları ile Allah amellerini kat be kat arttırır ve onları yüksek derecelere ulaştırır."
Ammar el-Esedî İmam Câfer'den, "O'na ancak güzel sözler yükselir. Onları da Allah'a sâlih amel ulaştırır" ayetiyle ilgili olarak şu açıklamayı rivayet etmiştir:
"Buradaki sâlih amelden maksat biz Ehl-i Beyt'in velayetidir. Bizi veli edinmeyenin amelini Allah yükseltmez."
Sema'e b. Mihran, İmam Câfer'den, "... Rahmetinden iki kat versin" ayeti hakkında şu açıklamayı rivayet etmiştir: "Burada Hasan ve Hüseyin kastedilmiştir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hasan eserinden)
Abdullah b. Sinana şöyle rivayet ediyor: "İmam Câfer-i Sâdık'a bu ayeti sordum. Buyurdu ki: "Bunlar imamlardır."
Muhammed b. Numan, Sellam'dan şöyle rivayet etmiştir: Muhammed Bâkır'a, "Biz Allah'a ve bize indirilene iman ettik..." ayetiyle ilgili olarak şöyle buyurdu:
"Burada kastedilenler Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin'dir. Onlardan sonra da bu hüküm imamlar için geçerli olmuştur.
Sonra Allah diğer insanlar için, "Eğer onlar da (yani diğer insanlar da) sizin (Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin ve diğer imamlara) inandığınız gibi inanırlarsa doğru yolu bulmuş olurlar dönerlerse mutlaka anlaşmazlık içine düşmüş olurlar" buyuruyor."
"İnsanların İbrahim'e en yakın olanı ona uyanlar ve şu Peygamber ve iman edenlerdir" ayetiyle ilgili olarak İmam Câfer-i Sâdık şöyle demektedir: "Burada kastedilenler imamlar ve onlara uyanlardır."
Mâlik b. Cühenî şöyle rivayet ediyor: "İmam Câfer-i Sâdık'a, "Bu Kur'an Bana kendisiyle sizi ulaştığı herkesi uyarmam için vahyolundu" ayetinin ne anlama geldiğini sordum.
Şöyle buyurdu: "Yani, Muhammed ve Ehl-i Beyt'inden imamlık derecesine ulaşan kimse Resulullah'ın yaptığı gibi insanları Kur'an ile uyarır."
Muhammed Bâkır'dan şöyle rivayet edilmiştir: "Ey iman edenler! Hep birden barışa girin. Sakın şeytanın peşinden gitmeyin. Çünkü o, apaçık düşmanınızdır."
Burada biz Ehl-i Beyt'e tâbi olunması gerektiği beyan ediliyor.
Ebu Bâsir, İmam Câfer-i Sâdık'tan, "Hidayetle bizi bu nimete kavuşturan Allah'a hamdolsun! Eğer Allah, sizi doğru yola iletmeseydi, kendiliğimizden ona kavuşamazdık" ayetiyle ilgili olarak şu açıklamayı rivayet etmiştir:
"Kıyamet günü Nebi ve Emirü'l- Mü'minin ve onun soyundan gelen imamlar çağırılır. İnsanların görebilecekleri bir yerde durdurulurlar. Onları sevenler kendilerini gördükleri zaman, "Hidayetle bizi bu nimete kavuşturan Allah'a hamd olsun! Eğer Allah bizi doğru yola iletmeseydi, kendiliğimizden ona kavuşmazdık dediler."
Yani, bizi Emirü'l-Mü'minin'in ve onun soyundan gelen imamların velayetine ileten Allah'a hamd olsun."
Muhammed Bakır, "Sen, yüzünü hanif olarak dine çevir" ayeti hakkında şu açıklamayı yapmaktadır: "Burada velayet kastedilmiştir."
"Biz, kıyamet günü adalet terazileri kurarız" ayeti hakkında Câfer-i Sâdık şu açıklamayı yapıyor: "Bundan maksat nebiler ve vasilerdir."
"Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir? Dediler ki: Biz musallin (namaz kılanlardan) değildik" ayetinin tefsirini İmam Câfer-i Sâdık şu şekilde yapmaktadır:
"Diyorlar ki biz imamlara tâbi olanlardan değildik. Çünkü Allah imamlar hakkında, "Önde olanlar öndedirler. İşte bunlar en yakın olanlardır" buyurmuştur.
Bilmez misin ki, insanlar at yarışlarında birinci gelen ata "es-Sabık", atın hemen arkasında ikinci gelen ata "musalli" derler. İşte cehennemlikler, "Biz musallinden değildik" derken önde gidenlerin hemen arkasından onları izleyenlerden değildik, demek istiyorlar."
Zeyd b. Şehham şöyle rivayet ediyor: "Bir Cuma gecesi İmam Câfer'le birlikte yürüyorduk. Bana dedi ki, "Bugün cuma gecesidir. Bize Kur'an oku."
Ben de şu ayetleri okudum: "Şüphesiz hüküm günü hepsinin bir arada buluşacağı gündür. O gün dostun dosta hiçbir faydası olmaz. Kendilerine yardım da edilmez. Ancak Allah'ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir."
İmam Câfer buyurdu ki: "Allah'a yemin ederim ki, Allah'ın merhamet ettiği kimseler bizleriz ve biz, Allah'a yemin ederim ki, Allah'ın istisna ettikleriyiz. Fakat biz onlara muhtaç değiliz."
Ebu Hamza, Muhammed Bâkır'dan şöyle rivayet etmiştir: "Aşağıdaki ayet Hz. Muhammed (s.a.v.)'e şu şekilde inmiştir:
"Fakat (Muhammed'in Ehl-i Beyt'ine) zulmedenler kendilerine söylenenleri başka sözlerle değiştirdiler. Bunun üzerine biz (Muhammed'in Ehl-i Beyt'ine zulmedenlere) yapmakta oldukları kötülükler sebebiyle gökten acı bir azap indirdik."
Ebu Ubeyde şöyle rivayet ediyor: Muhammed Bâkır'dan, "Eğer doğru iseniz bundan önce bir kitap yahut bir bilgi kalıntısı getirin" ayetinin anlamını sordum.
Buyurdu ki: "Kitaptan maksat Tevrat ve İncil'dir. Bilgi kalıntısından maksat da vasilerin ve nebilerin bilgisidir."
Ammar es-Sabatî rivayet etmiştir ki: "İmam Câfer-i Sâdık buyuruyor ki: "Allah'ın hoşnutluğunu gözetenle Allah'ın hışmına uğrayan bir olur mu hiç? Berikisinin yeri cehennemdir. Cehennem ise ne kötü bir varış noktasıdır. Onlar Allah katında derece derecedirler."
Allah'ın rızasını gözetenler imamlardır. Ve onlar Allah'a yemin ederim ki ey Ammar, mü'minler için derecelerdir. Mü'minlerin bizi veli edinmeleri ve tanımaları ile Allah amellerini kat be kat arttırır ve onları yüksek derecelere ulaştırır."
Ammar el-Esedî İmam Câfer'den, "O'na ancak güzel sözler yükselir. Onları da Allah'a sâlih amel ulaştırır" ayetiyle ilgili olarak şu açıklamayı rivayet etmiştir:
"Buradaki sâlih amelden maksat biz Ehl-i Beyt'in velayetidir. Bizi veli edinmeyenin amelini Allah yükseltmez."
Sema'e b. Mihran, İmam Câfer'den, "... Rahmetinden iki kat versin" ayeti hakkında şu açıklamayı rivayet etmiştir: "Burada Hasan ve Hüseyin kastedilmiştir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hasan eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.