Senato'daki yeni güç dengesi çerçevesinde, komitenin şimdiki başkanı, Türkiye'ye yakın Cumhuriyetçi Jesse Helms'in görevi bir Demokrat'a devretmesi gerekiyor. Kongre kaynaklarına göre, Dış İlişkiler Komitesi başkanlığına en güçlü iki aday, komitenin şimdiki kıdemli Demokrat Parti Delaware Senatörü Joseph Biden ve bir diğer kıdemli olan Demokrat Parti Maryland Senatörü Paul Sarbanes.
Bu isimlerden, Rum asıllı Maryland Senatörü Sarbanes, Senato ve Temsilciler Meclisi'nden oluşan Kongre'de Türkiye'nin en önde gelen karşıtları arasında yer alıyor. Sarbanes gibi Rum lobisinin mensubu olan Joseph Biden da, aynı zamanda Sarbanes'in en yakın çalışma arkadaşı olarak biliniyor.
Biden, Başbakan Bülent Ecevit'in Eylül 1999'da Washington'a yaptığı resmi ziyaret sırasında, Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile tartışmış ve en son Türkiye'ye satılması planlanan sekiz ağır nakliye helikopterinin transferine izin verilmemesi yönünde Kongre'de girişim başlatmış, ancak başarılı olamamıştı.
Sarbanes de, en son, memleketi olan Maryland eyaletinde, yerel Kongre'nin sözde Ermeni soykırımı tasarısını benimsemesi yönünde kişisel nüfuzunu kullanmıştı.
Gözlemciler, Sarbanes ya da Biden'ın Senato Dış İlişkiler Komitesi'nin başına geçmesi halinde, Türkiye karşıtı birçok tasarının Senato gündemine gireceğine kesin gözüyle bakıyor. Kongre'deki gözlemcilere göre, daha ufak bir olasılık, Biden'ın Adalet, Sarbanes'in de Bankacılık Komitesi'nin başına geçmeyi tercih etmesi olarak ortaya çıkıyor. Ancak Dış İlişkiler Komitesi'nin öneminden dolayı Sarbanes ve Biden ikilisinin bu komitenin kontrolünü ellerinde tutmayı tercih etmeleri bekleniyor.
Avrupa ordusu İngilizler'i korkuttu
Türkiye'de hükümet AB ülkelerinin şartlarını gözü kapalı kabul ederken, AB üyesi İngiltere, askeri alanda ipleri Brüksel'e kaptırmaktan endişe ediyor.
İngiltere'nin, NATO'nun ağırlığını zedelemeyeceğine dair sözler verdiği Avrupa Ordusu projesiyle ilgili olarak her ortaya çıkan yeni unsur, bu gücün NATO'dan bağımsız bir güç olmaya yönlendirildiğini ortaya koyuyor.
İngiliz gazetelerinde önceki gün yer alan ve Avrupa Ordusu'nun kendi askeri, kendi karargahı, kendi yönetimi olmasının ötesinde askerlerinin uygun adım yürüyebilecekleri bir marşı bile olduğu belirtilen haberden sonra, bugün de The Daily Telegraph gazetesi ilginç bir iddiada bulundu.
Avrupa Parlamentosu'ndan sızdırılan bir belgeye dayanan Telegraph'ın iddiasında, Avrupa Birliği'nin kendi istihbarat ağını da kurmasının "kaçınılmaz olduğu" görüşlerinin vurgulandığına dikkat çekildi.
Söz konusu belgede, halen ABD ile istihbarat alanında büyük ortaklıkları bulunan İngiltere'nin durumunun altının çizildiğini kaydeden gazete, ayrıca "istihbarat faaliyetleri ve bilgi toplama gerekliliği, İngiltere'yi kaderini Avrupa veya Atlantik ötesine bağlama konusunda seçim yapma noktasında bırakacak bir konu haline gelebilir" denildiğini bildirdi.
Gazetede Başbakan Tony Blair'in bugüne kadar Avrupa Ordusu'nun kurulmasıyla NATO'nun ağırlığına zarar verilmesinin söz konusu olmadığı yolunda verdiği garantilere rağmen, kurulacak 60 bin askerlik gücün Avrupa Birliği ile NATO müttefikleri arasındaki ilişkileri temelden sarsacak nitelikte bir değişimi getireceğine dikkat çekilirken, belgede ekonomik entegrasyonun da kaçınılmaz olduğu hatırlatıldı.