Düşünebiliyor musun, sen bir Müslüman Türk evladısın, bu vatanın bağrında yetiştin, bu milletin vergileriyle devam eden eğitim kurumlarında tahsil yaptın, üstelik bu millet kendi aldığı asgari ücretin on beş katı yüksek maaşla seni vekil seçti meclise gönderdi. Sen ne yaptın? 3 Kasım 2002'den 22 Temmuz 2007'ye kadar o dolgun maaşı tepe tepe kullandın fakat götürdün kolunu Alman bayrağı için direk yaptın. Şimdi Türk yurdunun bağrında Alman bayrağı dalgalanıyor fakat direği senin kolun.22 temmuz seçimlerinde tekrar seçilenleriniz; vatana hizmet etmiş olmanın karşılığını aldık diye etrafınıza hava atıyorsunuz, liste dışı kalanlarınız ise etraflarınıza, " ben Ankara'dayken?" diye başlayıp parlamento hatıralarınızı anlatıyorsunuz.59. hükümetin memleket sathına ektiği tohumlar dört bir yandan boy vermeye başladı.Antalya'da bir turistik otelde çalışan vicdan sahibi vatandaşımız feryad ediyor; ne olur bir haber yapın, leblebi yedirir gibi millete domuz eti yediriyoruz. Olayın iç yüzünü araştırmak için bölgeye giden haberciler tüyler ürperten gerçeklerle karşılaşıyorlar. Anlaşılıyor ki; o civardaki köylüler otelin domuz ihtiyacını karşılamak için gece-gündüz seferber olmuşlar.Ve başlığımıza konu olan haber, Behiç Kılıç'ın köşesinden izleyelim:"TÜRKLER, Türkiye'de kendi bahçelerine bir bayrak direği dikip göndere Ayyıldızlı bayrağımızı çekemezler ama!.. Harıl harıl toprak kapatan yabancılar, aynı işi rahatlıkla yapıp kendi bayraklarını Türkler'e doğru sallayabilirler, kimse onlara engel olamaz...Hatırlarsınız...Bir süre önce, Kıbrıs Gazisi Mehmet Bölükbaşı, Üsküdar'daki villasının terasında Türk Bayrağı dalgalandırdığı için kaymakamlığa şikâyet edildi. Bölükbaşı, bayrağı indirmesi için gelen polislere "Kanımı rengine verdim, inmemesi için canımı da veririm. Şikâyet eden gelsin. İndirebiliyorsa o indirsin" diye isyan etti.. Polisler ne yapsın!?. Adının Hasan İşcan olduğu iddia edilen bir doçent, Türk Bayrağı'ndan rahatsız olmuş!.. Yasa gereği bayrak indirilmeliymiş!..Ve Bakınız Muğla Dalaman'ın Ortaca'sında yaşananlar...Bir Alman, Ortaca'ya yerleşiyor... Satın aldığı toprağa bir direk konduruyor, direğe de Alman Bayrağı'nı çekiyor.. Alman Bayrağı Ortacalılar'ın tepesinde dalgalanıyor!..Ortacalılar Alman'a gidip "yapma" diyorlar ama o aldırmıyor.. Ortacalılar anlatıyor;"Bu konuyu yerel yöneticilerimize (ilçe kaymakamı, ilçe cumhuriyet savcısı ve ilçe emniyet müdürlügüne) toplu olarak dilekçe vermek suretiyle bildirdik" Aradan üç ay geçiyor, bayrak yerinde, yöneticiler suskun.. Dahası, Ortacalılar'ın anlatımında.."Yöneticilerin, isteklerimizi gözardı ederek ilçedeki yabancı uyruklu taşınmaz mülk sahiplerinin ihtiyaçlarının giderilmesi yönünde talimatlar verdiklerini, Türk vatandaşlarını kapıda bekletirken bu yabancılara büyük bir nezaketle zaman ayırdıklarını gözlemledik..."Alman Bayrağı'nın orada öylece asılı durması üzerine Vatandaş Yüksel Sarı harekete geçiyor... Bayrağı indiriyor...Ve olanlar oluyor!..Şu anda Yüksel Sarı ve arkadaşları yargılanıyorlar...Sayın Sarı ve Ortacalılar yaptıklarından pişman değil, önemli bir savunma metni hazırladılar... Bu savunma tarihten gelen gerçeklerden ibret alınması temelinde oluşturuldu..Savunma da şöyle deniliyor..."Biz suç islemedik, bir suçu ortadan kaldırdık. Çünkü mahkemenizce de bilinecegi gibi 2893 Sayılı Bayrak Kanunu, yabancı ülke bayraklarının hangi koşullarda, nerelere asılabilecegini saymıştır. Alman vatandaşının villasının bahçesine bir direk dikip, kendi ülke bayragını asması bu kanuna aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Sayın Yargıç; Bir Alman vatandaşı başka bir ülkede evinin bahçesine direk dikip, kendi ülkesinin bayragını neden asar? Bu soruların yanıtı düşünülürken, buna benzer olayları sıkça yaşamamıza neden olan yabancılara toprak satışı ve sonuçları üzerinde kısaca durmak istiyoruz. Geçmişte ve bugün, yabancılara toprak satışının serbest bırakılması ile devletin dağılma süreci arasındaki paralellik hepimizin dikkatini çekmiştir.1854 Yılında Kırım Savaşı'na katılan Osmanlı, ilk kez, İngiltere'den % 6 faiz ile 3 milyon Sterlin borç almıştır. Batılı ülkelerin dayatmalarıyla, 1856 Islahat Fermanı ile birlikte yabancılara toprak satışı serbest bırakılmıştır. 1860 yılında İngiltere, borçların ödenmesi görüşmeleri sırasında Osmanlı topraklarının yabancılara satışının önündeki tüm engellerin kaldırılmasını istemiştir. Bu satışlar sonucunda sadece Ege bölgemizde altı milyon dönüm arazi yabancıların eline geçmiştir. 1890-1900 yılları arasında İzmir'in % 85'inin yabancılara ait olduğu açıklanmıştır. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra, 1924 yılında çıkan kanunla yabancılara toprak satışına yasaklar getirilmiştir.1984 yılında yabancılara toprak satışının yeniden gündeme getirilmesi tesadüf degildir. Ancak Anayasa Mahkemesi'nce bu yasa iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi, iptal gerekçesinde şunları söylemektedir. (Yabancıların arazi ve emlak edinmesi salt bir mülkiyet sorunu olarak degerlendirilemez. Toprak, devletin vazgeçilmesi olanaksız temel unsuru, egemenlik ve bagımsızlıgının simgesidir. Yabancılara satılan toprakların geri alınması zordur ve yabancılar kendi devletlerinin koruması altındadır)"Savunmanın bu kadarı bile Ortacalılar'ın endişelerinin yerinde olduğunu göstermiyor mu?.. Bayrak namusu için Ortacalılar yargı önündeler" (Tercüman,Behiç Kılıç,12 Eylül 07) Evet, eski vekiller ve yeni vekiller, şimdi belki de bir çoğunuz bulunduğunuz seçim bölgenizde, mahalle caminizde imamın tam arkasında teravih kılıyor,önünüzde eğilip-bükülen vatandaşların tavırlarıyla egolarınız tatmin ediyorsunuz.Ama memleketin dört bir yanına çaktığınız kazıkları çıkarmadıkça ve o kazıklarda dalgalanan ecnebi bayrakları indirmedikçe boşuna yatıp kalkmayın.Hanginiz nerede görsek; Muğla'da,Dalaman'da, Didim'de Antalya'da,Nevşehir'de ve Uçhisarda sizin kollarınızda dalgalanan ecnebi bayraklarını hatırlayacağız. Senin kolun bayrak direği ve direkte Alman bayrağı, pardon siz hangi milletin vekili idiniz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025