Sevr’den bugüne sondan bir önceki balyoz

Apo’nun balyoz bayramı
AKP hükümetinin PKK ile Oslo’da yaptığı “devlet pazarlığı” sebebiyle foyası ortaya çıkınca, birçok taahhüdü yerine getirememiş, Apo’ya ve leşkerlerine mahcup düşmüştü.
Tam böyle bir süreçte Balyoz kararı AKP’nin imdadına yetişti… Apo başta olmak üzere tüm PKK teröristleri “Balyoz bayramı” yaptı.
Yıllardan beri askerin başına PKK’nin indiremediği balyoz iniverdi… Apo bile, mesela kendisini karga tulumba Türkiye’ye getiren komutanın başına inen AKP balyozuyla bayram yaptı.

***

Apo-paşa ilintisi
Hükümet, Zaman’ın F tipi kalemşörü Mümtazer Türk’öne’nin “Apo’yu paşa yapalım” teklifini gerçekleştiremedi; ama başlarına balyoz indirdiği paşaları “terör örgütü üyesi” yapıp Apo’nun yanına postaladı.
Daha ne olsun, PKK’ya bundan büyük hediye olur mu?
Nitekim PKK, askeri başına balyozun indirildiği günü bayram ilan etti!
Bayram olur da kurban olmaz mı?
PKK’nın böylesi bir balyoz bayramı sürecinde her gün 10-15 kınalı kuzumuzu kurban verdik, vermeye devam ediyoruz?!
“Vatan sağ olsun” demek suç haline gelir, demokratik zorunluluk olarak AKP sağ olsun, PKK sağ olsun, demek zorunda kalırsanız, şaşmam!

***

İşgalcilerin bile indiremediği balyoz
İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar, Yunanlar ve hatta Milli Mücadele günlerimizde işgal gemileri İstanbul önlerinde demirleyen Amerikan şefleri de Apo’yla beraber “balyoz bayramı” yapıyor, AKP’ye şükranlarını sunuyorlar.
“Kurtuluş mücadelelerinde Türk milletinin bu kadar komutanını toprağa gömemedik, esir alıp kodese tıkamadık; ama AKP hükümeti, on tane tane Kurtuluş Savaşı’nda bile mümkün olmayan sayıda Türk komutanını bir balyozla kodese tıktı, tanrı İsa Erdoğan’ı ve AKP’yi kutsasın!” diyorlar.
Dinlerarası diyalogcular da “Ameeen!” çekiyorlar.
Nihayet balyoz kendi başına inmeden önce, milletimiz görsün bu gidişatın akıbetini…

***

Sevr’in son balyozu
Balyoz kararıyla AKP, Avrupa Birliği hayaline bir adım daha zıplamış oldu elbette... Rüyada neler görülmez ki!
Kolay değil, “Türk ordusunun tasfiye” edilmesi asırlık Sevr maddesiydi. Bugüne kadar gerçekleştirilemeyen “son madde”ydi.
Artık Sevr hortlamayacak; bundan böyle bizzat yaşanacak!
Sevr’in 62-64. maddelerinde talep edilen Kürdistan devletinin kurulması BOP sayesinde tamamlanmış; üç-beş sene önce Apo gibi dağlarda gezinen Barzani’nin yakında AKP kongresinde “bölge devlet başkanı” sıfatıyla ağırlanacağı konuşuluyor.
Sevr’in 88-93. Maddelerinde zikredilen “Ermenistan’ı tanımak” bir yana, AKP sayesinde kanki olduk.
Sevr’in “gayr-i müslim azınlıkların haklarını” düzenleyen 140-151. maddeleri gereği, hükümet, azınlıklara tüm mallarının iadesi dahil her türlü hakları tanıdı.
Hatta demokratik açılım öyle bir hız kazandı ki, Gazi M. Kemal’in “Müslüman olanlar asla azınlık değildir; azınlıklar, ancak gayr-i müslimlerdir” ikazı yüzünden Lozan’da Kürtleri azınlık yapamayan Amerika’nın BOP şeflerinin de hatırı korunarak, gayr-ı müslim azınlıklara promosyon olarak, “Müslüman Kürt kardeşlerimiz” etnik azınlık haline sokuldu.
Sevr’in “Türk ordusunun tasfiyesi” konulu gerçekleştirilemeyen 152-207. Maddeleri kalmıştı; hükümet bir balyozla işte bunu halletti.
Bu kadar hizmetten sonra, AKP’yi AB’ye almayan Avrupa, geçmişte olduğu gibi bundan sonra da yine “dinsizliğinden almıyor” demektir.
Bu dinsizlerin kapısında bizim ne işimiz var, diye sormak, hükümetin AB hayaline eksik çomak sokmaya teşebbüsten balyoz dosyasına girebilir, dikkatli olmak icab eder.
İçerisi doldu; bari şehitlerimizi toprağa vermek üzere başına balyoz inmemiş birkaç tane vatan evladı kalsın dışarıda!
Sivil-asker el birlik işbaşına koyduğunuz AKP’nin demokrasisi sayesinde ne hale kaldın ey millet… Son balyoz senin başına inmeden önce bir düşün!

***

Balyoz’daki eksik teşebbüs

Askerler, aslında bu kadar ağır ceza almazdı.
Başlarına ne geldiyse “eksik teşebbüs”leri yüzünden elmiş olmalı!
Mahkeme de bunu diyor; eksik teşebbüs…
Şu kadar yıl eğitim alacaksın, şu kadar yıl bizzat uygulamalı tertip-düzen dersi göreceksin, beş bin yıllık mazsi olan Türk ordusuna mensup bir asker olacaksın… Ondan sonra da “eksik teşebbüs” içinde olacaksın!
Böyle bir “eksik”liği kimse affetmez.
Mahkeme de affetmedi.
Komutanların başına 20 yıllık balyozun inesinin gerekçesi bu!
Diyeceksiniz ki, Peygamberimiz, yanlıştan geri dönmek veya yanlışa niyetlenip yapmamakta bir sevap var, buyuruyor.
Komutanların vaziyeti neden böyle değerlendirilmiyor da, başlarına balyoz indiriliyor?!
Çok beklersiniz… Devir, küresel deccalların dinler arası diyalog devri, devir ahir zaman!
Öyle peygambere kulak veren AKP bugüne kadar olmadı. Bundan sonra da bulamazsınız, nerde?
AKP’nin aklı, gözü, kulağı Amerika’da, Avrupa’da, Vatikan’da…
Daha da önemlisi, Yargıtay’ın, Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin şehitler için "kelle", Apo için "sayın" dediği gerekçesiyle hakkında "3 kuruş" ödemeye mahkumiyetini onadığı Erdoğan veya AKP’nin kulağı müzakere-mücadele ekseninde Apo’da!
Gidişat ve vaziyet hiç de hayra alamet değil… Türk milleti aklını başına devşirip ayıkıncaya kadar bu alametler sürecek, milletin başına ininceye kadar bu balyozlar inmeye devam edecek!
Bütün balyozlar, Türk milletinin başına inecek son balyoza hazırlık içindir!