‘Seyirci olmazsa tiyatro olmaz’
1001 Sanat'ın Genel Sanat Yönetmeni Kerem Yılmaz, "Dijital gösterimler tiyatronun yerini tutmuyor" diye konuştu
28.03.2021 05:22:00





1001 Sanat'ın Genel Sanat Yönetmeni Kerem Yılmaz, salgının tiyatroya etkilerine ve tiyatronun geleceğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yılmaz, yaklaşık 20 yıldır oyunculuk, yapımcılık, yönetmenlik ve tasarım gibi tiyatronun her alanında çalıştığını söyledi.
Dünya Tiyatro Günü'nün belki de en zor ikinci yılını kutladıklarını dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti: "Bu sene salgının ikinci yılı ve hala seyircimizle buluşmakta güçlük çekiyoruz. Online gösterimler, ekranın arkasında durarak, seyircimize ulaşmaya çalıştığımız ya da sosyal mesafeli, maskeli küçük gösteriler yapmaya çalışıyoruz. Tabii normalde İstanbul'da bir gecede 60-70 gösteri yapılırken, şu an bazen haftada 1-2 etkinlik oluyor."
'Nefesimizi seyirciye hissettirmeliyiz'
Yılmaz, salgın sürecinden en çok etkilenen sektörlerden birinin tiyatro olduğuna işaret ederek, "Çünkü tiyatro birebir insanla ve insana yapılan bir sanat. Seyirci olmazsa tiyatro olmaz, nefesimizi seyirciye hissettiremezsek tiyatro olmaz. Ama şu an en büyük risklerden biri o nefesi insanlara hissettirmek. Ne kadar süreceğini bilmiyoruz ve bilemediğimiz için de çok bir şey yapamıyoruz" diye konuştu.
'Herkesin istediği tiyatronun yaşayabilmesi'
Kerem Yılmaz, tiyatroda eğitimin önemine değinerek, "Bizim zamanımızda çok az tiyatro eğitimi veren kurum vardı. Şu an baktığımız zaman özel okulların, özel üniversitelerin konservatuvarları ve birçok tiyatro eğitimi veren kurs var, biz de onlardan biriyiz" dedi.
Tiyatro eğitimine doğru yerden başlamalarının ve çabalarının önemli olduğunun altını çizen Yılmaz, oyun ve kitap okuyan, kendilerine bir şeyler katıp tiyatro sevgisini dışarı vurabilen gençlerin bu alanda daha başarılı olacağı görüşünü paylaştı. AA
Yılmaz, yaklaşık 20 yıldır oyunculuk, yapımcılık, yönetmenlik ve tasarım gibi tiyatronun her alanında çalıştığını söyledi.
Dünya Tiyatro Günü'nün belki de en zor ikinci yılını kutladıklarını dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti: "Bu sene salgının ikinci yılı ve hala seyircimizle buluşmakta güçlük çekiyoruz. Online gösterimler, ekranın arkasında durarak, seyircimize ulaşmaya çalıştığımız ya da sosyal mesafeli, maskeli küçük gösteriler yapmaya çalışıyoruz. Tabii normalde İstanbul'da bir gecede 60-70 gösteri yapılırken, şu an bazen haftada 1-2 etkinlik oluyor."
'Nefesimizi seyirciye hissettirmeliyiz'
Yılmaz, salgın sürecinden en çok etkilenen sektörlerden birinin tiyatro olduğuna işaret ederek, "Çünkü tiyatro birebir insanla ve insana yapılan bir sanat. Seyirci olmazsa tiyatro olmaz, nefesimizi seyirciye hissettiremezsek tiyatro olmaz. Ama şu an en büyük risklerden biri o nefesi insanlara hissettirmek. Ne kadar süreceğini bilmiyoruz ve bilemediğimiz için de çok bir şey yapamıyoruz" diye konuştu.
'Herkesin istediği tiyatronun yaşayabilmesi'
Kerem Yılmaz, tiyatroda eğitimin önemine değinerek, "Bizim zamanımızda çok az tiyatro eğitimi veren kurum vardı. Şu an baktığımız zaman özel okulların, özel üniversitelerin konservatuvarları ve birçok tiyatro eğitimi veren kurs var, biz de onlardan biriyiz" dedi.
Tiyatro eğitimine doğru yerden başlamalarının ve çabalarının önemli olduğunun altını çizen Yılmaz, oyun ve kitap okuyan, kendilerine bir şeyler katıp tiyatro sevgisini dışarı vurabilen gençlerin bu alanda daha başarılı olacağı görüşünü paylaştı. AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.