Milli Mücadele yıllarının ruhundan ve Gazi M. Kemal Atatürk'ün ilkelerinden savrulmuş, Marshall yardımları ile genetiği bozulmuş 1940'ların ve sonrasının CHP'si, geniş halk kesiminden kopmakla kalmıyor. Özel bir maharetle, Türk milletinin muhafazakâr çoğunluğunu, adeta Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin Çingeneleri haline dönüştürüyor. Coğrafyamız üzerinde klasik Haçlı Şark meselesini ve güncel versiyonu olan Büyük Ortadoğu Projesi'ni (BOP) yürüten ABD ve Batı, itilmiş-kakılmış bu muhafazakâr kesimden, kendine râm olmuş bir kadro imal ediyor. Medeniyet birikimimizden mahrum, stratejik derinliği sıfır, İslam ölçüleri Saatli Maarif takviminin arka yüzündeki notlar yahut Yeni Devir ve Milli Gazete'nin fıkıh köşesi düzeyinde gezinen bu Ilımlı İslamcı grup, BOP eş-başkanlığı misyonu yüklenerek demokratik entrikalarla işbaşına getiriliyor.Ne oldu, ne oluyor?!Cumhuriyet ve demokrasi nimetiyle iktidara geldiler; en yaman icraatları, Cumhuriyet ve demokrasiye kılıç çekmek oldu. "Dinsiz devlet, yıkılacak elbet" diye diye devlet oldular; koltuğa yapıştılar. Devlet, parti devletine döndü. Rejim, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyin deyimiyle "demokratik krallık" oldu; şimdi buna, "derebeyliği andıran Türk usulü başkanlık modeli" formatı atmak istiyorlar.Adalet adıyla geldiler. Bugün FETÖ diye peşlerine düştükleri ekiple 13 yıllık işbirliği içinde hukuk ve adaletin çarkına ettiler. Yargı siyasallaştı, hatta kişiselleşti. Adalet işi, oldu Hükm-i Karakuşî? (Yarın değiniriz.)FETÖ grubu ve besleme mollaların katkılarıyla İslamcı diye iktidara geldiler; siyasetleri İslam'ın akaidini ve zarurât-ı diniyyeyi sulandırmak oldu: Kelime-i Tevhid'e makas atıldı, Muhammed Rasulullah çıkartıldı. Zina oldu normal, faiz oldu nema, domuz eti oldu kasaplık hayvan eti, gayr-ı müslim oldu kardeş, Müslüman oldu düşman? Allah ve Resulü'nün İslam'ı, oldu Amerika ve Vatikan'ın Ilımlı İslam'ı! 15 yıldan bu yana İslam coğrafyasında Vahşi Batı ve Amerika ile omuz omuza Müslüman avcılığı yapıyorlar."Elif"i görse mertek zanneden CHP ve sair muhalefet ise, bu vahim icraatları tersinden okuyup, millete de tersinden yutturmaya kalkışınca; yaptıkları iş, AKP ve Amerika'nın ekmeğine yağ sürmekten öteye geçmiyor. Atı alan ise Üsküdar'ı çoktan geçmiş?Çivisi çıkmamış, fesada uğratılmamış ne kaldı ortada?! Ama kimsenin sızlanma hakkı yok artık? Yıllardan beri, "aile, ordu, din, vatan, devlet ve adalet", bir toplumun 'millet' olması ve payidar kalması için 'olmazsa olmaz' kurumlardır; bunlarla oynayanlar bizzat Türk milletiyle oynuyor, diyen Prof. Dr. Baş'a sırtımızı döndük sivil-asker? Amerika'dan konma akılla devlet gemisinin tahtasını-çivisini sökenlere sahip çıktık. Her sandıkta millet olarak harakiri yaptık.AKP de aynı bahtsızlığı yaşıyor: Ekonomiden sosyal adalete birçok konuda Rusya başta olmak üzere 120'yi aşkın ülkenin kendisinden akıl aldığı Prof. Dr. Baş'a hiçbir hususta kulak vermedi, bir? AB ve Amerika'nın aklına uydu. FETÖ diye tescilledikleri Vatikan misyon erlerine, dağdakilere, yağcılığı dillere destan jöleli yiğitlerin ve hadislerde "Deccal'in sarıklı mollaları" diye nitelenmiş fetvabazların martavallarına kapılıp gittiler, gidiyorlar, iki? İktidar, 13-14 yıl bu şeytanın avukatlarıyla birlikte kürek çekiyor. Devlet gemisi karaya binince; paralelde aldandık, PKK'da yanıldık, bilmem nerde çuvalladık diye sızlanıyorlar. Yalan? Körle yatan şaşı kalkar misali, baştan beri BOP'taki görevleri gereği kendileri de şeytanın avukatlığını yapıyorlar!AKP, bugün güya bunlarla mücadele ediyor görünüyorsa da; Amerika ile olan BOP göbek bağını kopartmadıkça, aynı minval üzere şeytanın avukatlarıyla birlikte kürek çekmeye mahkumdur.Hak ve hakikat adamı Haydar Hoca'yı dinlemek yerine; işgalci Obama'yı dinlemenin bedeli bu? Bir de nasip sırrı var; Hz. Peygamber (s.a.v) böyle buyuruyor:"Allah bir idareciye hayır diledi mi; ona olan-biteni olduğu gibi gösteren doğru sözlü müşavir nasip eder. Danışman, o (idareciye) unutunca hakkı hatırlatır, hatırladığı zaman da yardım eder. Allah bir yöneticiye de hayır dilemezse; doğruyu-yanlış, yanlışı doğru gösteren dalkavuk bir akıldane musallat eder. O da, onu yalanla oyalayıp gerçeği görmesine mani olur, unuttuğunu hatırlatmaz, hatırlayınca da yardımcı olmaz." (Ebû Dâvud, Harâc 4, (2932); Nesâî, Bey'at 33, (7,159).İdarecileri, boşboğazlıkla oyalayıp haksızlığa sürükleyen müdâhin (dünyevî ihtiraslı yağcı-yalancı) danışmanlar ise, Hz. Peygamber'in ikazıyla ahir zaman alametidir (Taberânî, Mu'cemu'l-Evsat, 5/126, H. No:4760).Rasulullah'ın beyanıyla, müdâhinlerin haksızlığının faturası kandır: "Hak ve adaletin uygulanmadığı toplulukta, şüphesiz kan gövdeyi götürür" (İmam Mâlik, Muvatta, Cihad 26).Adaletsizlikten ve oluk oluk akan kandan hepimiz mustarip değil miyiz?!Bu badireden kurtuluşun yolu, şeytanın avukatı dalkavuklara kulak asmak değil; çeyrek asırdan beri ekonomiden dış politikaya ikaz ettiği tüm konularda, yaşanan olayların kendisini hep haklı çıkardığı halk ve hak adamı Prof. Dr. Baş'a kulak vermektir? Hak da, adalet de, o zaman yerini bulur. Aksi halde haklı-haksız herkes birbirini yemeye devam eder.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019