Paramızın pula dönmesinin, en ücra kabile devletçiklerinin paraları karşısında dahi sürekli değer kaybetmesinin hesabını kim verecek?
Avrupa parasının on liraya çıkmış olmasının, Amerikan parasının sekiz lirayı çoktan aşmış olmasının hesabını kimden soracağız?
Ülkedeki işsizler ordusunun on milyonu aşmış olması meselesi ile ilgilenen bir birim, bir kurum gören-bilen var mı?
Yıldan yıla, ekilip-biçilecek tarım arazilerinin, güneş karşısındaki ıslak hayvan derisinin kurudukça küçülüp bir avuç kalması gibi tükenmiş olmasının hesabı kimden sorulacak?
Yirmi yıldan beri çeşitli isimlerle deprem vergisi toplanan, halen de toplanmakta olan bu ülkede, depreme karşı tedbir adına hiçbir şey yapılmamış olmasının sorumlularını hangi partilerin çatısı altında arayacağız?
İzmir depreminde kadın erkek, genç ihtiyar, çoluk-çocuk enkazın altında can veren 114 insanımız, hangi sorumsuzlukların, hangi açgözlülüklerin, hangi arsızlık ve hırsızlıkların kurbanı oldular, bir bilen var mı?
Kör olası deprem, nasıl oldu da 'imar barışı' kapsamına alınan çerik-çürük binaları görmedi de hepsini yıkıp geçti.
Halbuki sevgili ve sayın iktidarımız 'imar barışı' projesi ile ne güzel parsayı toplamıştı; hem heybe heybe paraları hem de sandık sandık oyları alıp ne güzel rahatlamıştı.
Demek ki neymiş? Siz para karşılığında 'sağlam' saydığınız ve imarsızlıklarını, kaçaklıklarını ve dahi çürümüşlüklerini affetseniz bile günün bir vaktinde ansızın gelen deprem asla affetmiyormuş.
Sizin kağıt üzerinde 'sağlam' saydığınız binaların çürük halleri deprem gerçeği karşısında asla değişmiyormuş meğer.
Demek ki neymiş? Koskoca bir on sekiz yılı tek başına iktidar koltuğunda oturduğunuz halde ülke gerçeklerinden habersiz, yaklaşmakta olan tehlikeler karşısında 'görmedim duymadım bilmiyorum' vaziyetinde yılları harcamış olsanız bile gerçekler günün birinde gelip kapınızı çalıyormuş.
İktidar partisi olarak, iktidardaki süreniz uzadıkça hesaplarınız kabarıyor, hesap vermek zorunda olduğunuz dosyalara her gün yenileri ekleniyor.
Geride kalan her ay, her yıl 'hesabını vermeye vakit bulamadığınız' hesapsız-kitapsız harcamalarınızın ve icraatlarınızın sayılarını artırıyor.
İzmir'de, gözyaşları ile feryad u figanların, toz-topraklar ile enkaz altındaki cenazelerin birbirine karıştığı bir zaman diliminde bile il kongrelerinizi ertelemeden il il dolaşmanız da sandık başında hesabı sorulacak faaliyetleriniz arasına çoktan girmiştir.
Buyurun, şimdi hesap zamanı.
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024