Hicri 1440 yılını idrak ettik... Muharrem'deyiz... Aşura Gününe gün gün yaklaşmaktayız.
Şimdi tefekkür zamanı.
Benim neslim, benden önceki, ondan önceki ve kim bilir kaç nesildir hep Aşura denilince kazan kazan tatlıları hatırladık, mutlaka her evde pişirilmesi gerektiğine dair nice nice sözde 'hadisler' dinledik.
Neden?
Muharrem ayının onuncu gününden itibaren en az yedi çeşit yiyeceği bir birine karıştırarak pişirilen bir çeşit karma tatlı çorbasını komşular arasında dağıtılması adeti, tam da o günde işlenmiş olan dünya çapında bir cinayeti örtmek için geliştirilmiş olabilir mi?
Şeytanın aklına gelmeyen şeytanlıklar Yezidgillerin günlük fırıldaklarından olduğu için hiç de şaşırmadık.
Peki bu tatlı o acıyı dindirebilir mi?
Şimdi tefekkür zamanı.
Tarih boyunca Müslümanların büyük çoğunluğu bu zokayı nasıl yuttu, ya da onlara kimler nasıl yutturdu?
Sen babanın çeşitli hile ve hurda yöntemleri ile Ümmet-i Muhammed'in idaresini gasp et, ilk günden itibaren Yüce İslam'ı sulandırmak, özünü buharlaştırmak, ruhunu öldürmek için yapılması gereken bütün ifsad hareketlerine giriş ve ardından da valini gönder Peygamber torunu Hz. Hüseyin'den biat iste.
Hz. Ali ve Hz. Fâtıma'nın ciğerparlerinden biri olan Hz. Hüseyin, dedesi Hz. Muhammed aleyhisselamın tebliğ ettiği Yüce İslam'ın kasıtlı olarak tahrip ve tahrif edilmesi karşısında tavır koymasını, biat etmemesini bahane ederek on binleri üzerine sal, mübarek başına kılıçları çal, mübarek vücudunu çiğnesinler diye atlıları sal ve bu cinayetini örtmek için de 'yandaş alimlerini' topla bir aşure tatlısı icad ettir...
Bu uydurma geleneğin oluşmasında katkı sağlayan cümle muhaddislerin, müfessirlerin ve fıkıhçıların yarın mahşer gününde o aşure kazanlarında fokur fokur kaynayacaklarından asla şüphemiz yoktur.
Muaviye'nin saltanat fikrini destekleyen, oğlu Yezid'de biat toplamasını onaylayıp ses çıkarmayan ve sarhoş ve katili Ümmetin başına bela eden sözde ülema da aynı kazanlarda kaynayacaklardır inşaallah.
Şimdi tefekkür zamanı, neden, niçin ve nasıl?
Nuh tufanı o gün dinmiş, Musa Firavun'un zulmünden o gün kurtulmuş, yani Firavun ve avanesi o gün Kızıldeniz'de boğulmuş, Yusuf kuyudan o gün çıkmış, zindandan o gün halas olmuş ve Mısır'a sultanlığı da o güne rastlamış ve işe bakın ki Peygamber torunu Hz. Hüseyin ve yetmiş iki yol arkadaşının katliama tâbi tutulması da o güne rastlamış.
Bu hikayeyi uyduranlar bugün iki milyar Müslümana şunu mu demek istiyorlar; "On Muharrem o kadar da yas tutulacak bir gün değil."
Bu yama bu yırtığı kapatır mı?
Bu tatlı o acıyı dindirir mi?
Bu yalan o kocaman gerçeği, o korkunç cinayeti örtebilir mi?
Hicri 1440. Yılı idrak ettik, şimdi tefekkür zamanı, hayırlara vesile olsun inşaallah.
Şimdi tefekkür zamanı.
Benim neslim, benden önceki, ondan önceki ve kim bilir kaç nesildir hep Aşura denilince kazan kazan tatlıları hatırladık, mutlaka her evde pişirilmesi gerektiğine dair nice nice sözde 'hadisler' dinledik.
Neden?
Muharrem ayının onuncu gününden itibaren en az yedi çeşit yiyeceği bir birine karıştırarak pişirilen bir çeşit karma tatlı çorbasını komşular arasında dağıtılması adeti, tam da o günde işlenmiş olan dünya çapında bir cinayeti örtmek için geliştirilmiş olabilir mi?
Şeytanın aklına gelmeyen şeytanlıklar Yezidgillerin günlük fırıldaklarından olduğu için hiç de şaşırmadık.
Peki bu tatlı o acıyı dindirebilir mi?
Şimdi tefekkür zamanı.
Tarih boyunca Müslümanların büyük çoğunluğu bu zokayı nasıl yuttu, ya da onlara kimler nasıl yutturdu?
Sen babanın çeşitli hile ve hurda yöntemleri ile Ümmet-i Muhammed'in idaresini gasp et, ilk günden itibaren Yüce İslam'ı sulandırmak, özünü buharlaştırmak, ruhunu öldürmek için yapılması gereken bütün ifsad hareketlerine giriş ve ardından da valini gönder Peygamber torunu Hz. Hüseyin'den biat iste.
Hz. Ali ve Hz. Fâtıma'nın ciğerparlerinden biri olan Hz. Hüseyin, dedesi Hz. Muhammed aleyhisselamın tebliğ ettiği Yüce İslam'ın kasıtlı olarak tahrip ve tahrif edilmesi karşısında tavır koymasını, biat etmemesini bahane ederek on binleri üzerine sal, mübarek başına kılıçları çal, mübarek vücudunu çiğnesinler diye atlıları sal ve bu cinayetini örtmek için de 'yandaş alimlerini' topla bir aşure tatlısı icad ettir...
Bu uydurma geleneğin oluşmasında katkı sağlayan cümle muhaddislerin, müfessirlerin ve fıkıhçıların yarın mahşer gününde o aşure kazanlarında fokur fokur kaynayacaklarından asla şüphemiz yoktur.
Muaviye'nin saltanat fikrini destekleyen, oğlu Yezid'de biat toplamasını onaylayıp ses çıkarmayan ve sarhoş ve katili Ümmetin başına bela eden sözde ülema da aynı kazanlarda kaynayacaklardır inşaallah.
Şimdi tefekkür zamanı, neden, niçin ve nasıl?
Nuh tufanı o gün dinmiş, Musa Firavun'un zulmünden o gün kurtulmuş, yani Firavun ve avanesi o gün Kızıldeniz'de boğulmuş, Yusuf kuyudan o gün çıkmış, zindandan o gün halas olmuş ve Mısır'a sultanlığı da o güne rastlamış ve işe bakın ki Peygamber torunu Hz. Hüseyin ve yetmiş iki yol arkadaşının katliama tâbi tutulması da o güne rastlamış.
Bu hikayeyi uyduranlar bugün iki milyar Müslümana şunu mu demek istiyorlar; "On Muharrem o kadar da yas tutulacak bir gün değil."
Bu yama bu yırtığı kapatır mı?
Bu tatlı o acıyı dindirir mi?
Bu yalan o kocaman gerçeği, o korkunç cinayeti örtebilir mi?
Hicri 1440. Yılı idrak ettik, şimdi tefekkür zamanı, hayırlara vesile olsun inşaallah.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024