Bu yük başka, bambaşka yük ve bu geliş başka geliş…
Ağırlığı, dağların ağırlığına denk bir yük…
Bir insan, insan kitleleri bir dağın sırtında karınca misali dolaşır durur, ama bir dağ bir insanın sırtına nasıl vurulur?
Sırtında bir dağ taşımak, dağ gibi ağır bir yükü sırtlanarak o büyük toplanma yerine gitmek…
San ki büyümüş, san ki daha da ağırlaşmış gibi…
Yanılmaz ve asla yalanlamaz olan haber merkezinden gelen haberler öyle söylüyor:
"De ki: "Kendisinden yüz çevirip durduğunuz bu (Kur'an), büyük bir haberdir."(Sâd:67-68)
"Bütün bunları sana her şeyden haberdar olan Allah gibi hiç kimse haber veremez." (Fatır:14)
İşte o haber kaynağından, işte o dosdoğru haber merkezinden gelen ve her insanı, özellikle de devlet katında bulunan herkesi tir tir titretmesi gereken büyük haber:
"Her kim hıyanet edip de ganimetten veya kamuya ait hasılattan bir şey aşırır, bunu da gizlerse, kıyamet gününe o vebâlini aldığı şeyler, boynuna asılı olarak gelir." (Âli İmran:161)
Kamuda çalışanlar dikkat!
Devletin herhangi bir biriminde, kurumunda, katında ve katmanında görev yapan, görevi gereği devlete ait olan, kamuya ait olan menkul ya da gayrimenkul kaynakları yönetenler aman dikkat!
Kamu malından bir şekilde zimmetinize geçirdiğiniz eğer bir dal ise, yarın o dal, kocaman bir tomruk olup sırtınıza yüklenecek ve siz mahşer yerine öyle gideceksiniz.
Devletin hazinesinden, kamu malından, dolayısıyla tüyü bitmemiş yetimlerin haklarından, ne bileyim üç maaş gibi, beş maaş gibi, ihalelerden pay almak gibi yanlışlara düşerseniz, devletin zararına olacak sözleşmelere imza atarsanız, mahşer yerine sırtında ağır yüklerle gelecekler arasına düşmüş olursunuz.
Kamu mallarının, kamu kaynaklarının bazı imtiyazlı sınıflara peşkeş çekilmesine fetva uyduran, Yüce İslam'ı adeta iktidar sahipleri için bir meşruiyet aracı olarak kullanan 'hoca takımının' hallerini ise hayal bile edemiyorum.
"Mal, mülk ve çocuklar, dünya hayatının süsleridir. Ebedi olan, sürekli olan, dürüst ve erdemli davranışlar ise, karşılığı bakımından Rabbinin katında daha değerli ve bir ümit kaynağı olarak daha hayırlıdır."
"O gün dağları yerinden ayırıp yürütürüz de, yeryüzünü düz ve pürüzsüz görürsün; o gün kimseyi bırakmaksızın herkesi diriltip, mahşer alanına toplayacağız."
"Ve saf saf Rablerinin huzuruna çıkarıldıklarında, Rableri onlara şöyle diyecek: "İşte sizi ilk kez yarattığımız günkü gibi, bütünüyle yapayalnız ve boyun eğmiş olarak huzurumuza geldiniz. Oysa siz, size verdiğimiz sözü yerine getirecek bir zaman tayin etmediğimizi sanmıştınız değil mi?"
"Herkesin dünyada yapıp ettiğinin kaydedildiği kitap, ortaya konulmuştur. Suçluların o kitapta yazılı olan şeyler yüzünden, irkildiklerini görürsün. Onlar eyvah derler. Nasıl bir kitapmış bu! Ne küçük bir şey bırakmış, ne büyük, hepsini de sayıp dökmüş. Ne yaptılarsa hepsini de karşılarında bulurlar ve böylece Rabbinin kimseye haksızlık etmediğini anlarlar." (Kehf:46-49)
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025