logo
23 NİSAN 2024

Sivas Kongresi’ne hazırlık

Erzurum ve Sivas Kongresi’nin arasında esasen Erzurum Kongresi’nin hemen ardından İstanbul Hükûmeti, Mustafa Kemal’e ve Kuvva hareketine adeta savaş açmıştır
07.05.2022 23:50:00
Sivas Kongresi’ne hazırlık
Sivas Kongresi’ne hazırlık
Erzurum ve Sivas Kongresi'nin arasında esasen Erzurum Kongresi'nin hemen ardından İstanbul Hükûmeti, Mustafa Kemal'e ve Kuvva hareketine adeta savaş açmıştır. İlk iş olarak doğu illerindeki valiler değiştirilmiştir.

"Bilhassa Erzurum'a kemal-i debdebe ve tantana ile Reşit Paşa'nın (Sivas Valisi Reşit Paşa değil) ve Van Valiliği'ne de Haydar (İstanbul eski Valisi ve Milletvekilli merhum) Bey'in azli ile Mithat (Maraş eski Milletvekili) Bey'in tayin ve bu iki yeni valinin 8 Ağustos Cuma günü huzur-u hümayuna kabul edilerek kendilerine talimat verildiği ilan ediliyordu.

9 Ağustos tarih ve 8081 numaralı İkdam gazetesinde de muhalefet-i millîyeyi ifadelendiren bu haberin büyük manşetlerle ilan edildiği İstanbul'daki istihbarat servisimizden bildiriliyordu.

Yani valilerin değiştirilmesi tam Erzurum Kongresi'nin sona ermesi gününü takip ediyordu." 

Üstelik bu valileri Trabzon'a getiren İtalyan posta vapurudur.

Bu esnada bir de Karakol Cemiyeti adıyla bir cemiyet zuhur etmişti. Kansu anılarında şunu yazar:

"8 Ağustos 1335(1919)...

'Hoppala! Başımıza bir de Karakol Cemiyeti çıktı. Bu gizli bir cemiyetmiş, hem de orduları, kolorduları, başkumandanı, erkan-ı harbiye-i umumiyesi, sivil idare kadrosu olan cemiyet. Pek de esrarengiz ve tedhişkar bir teşekkül. İdamsız işi yok!"

Ve Mustafa Kemal'in yeni cemiyetle alakalı görüşleri:

"Erzurum Kongresi'ni muvaffakıyetle sona erdirmiş olarak Şark vilayetlerimizde tam bir ittihat temin etmiş ve diğer bütün teşekkülleri tevhid etmiş bulunurken, böyle esrarengiz bir cemiyetin ortaya çıkması vatan müdafaası yolunda sarf olunan gayretleri kuvvetlendirmez, bilakis zayıflatır." 

Üstelik bu Karakol Cemiyeti'nin Mustafa Kemal tarafından kurulduğu fitnesi her yere yayılmaya başlamıştı.

Tedbiren, kongrede alınan kararları ve durumu anlatan mektupları, "Mutki aşireti reisi Hacı Musa Bey'e, Şırnaklı Abdürrahman, Dirşevli Ömer, Misarlı Resul, Garzanlı Cemil Çeto Ağalara ve Bitlis sabık mebusu Sadullah, Şeyh Mahmut ve Nurşinli Şeyh Mahmut ve Nurşinli Şeyh Hayalettin Efendilere de gönderildi." 

Buraya kadarki manzara şudur:

Bir tarafta padişah, Damat Ferit ve İngiliz Muhipler Cemiyeti, Ali Kemal (Dahiliye ve Maarif Nazırı), Mehmet Ali ve Adil (Dahiliye Nazırı), Refik Halit (Posta ve Telgraf Müdürü Umumisi), Hoca Zeynelabidin (Hürriyet ve İtilaf Partisi Reisi) faaliyetleri ile parçalanmak ve düşmana sunmak için hazırlanan bir kadro; karşı tarafta milletin iradesi ile hareket eden milleti kurtarma kararı...

Yani Mustafa Kemal ve yanında yer alan başta din âlimleri olmak üzere, milletimiz bir yandan dışarıdan gelen düşman kuvvetleri ile uğraşırken, diğer yandan içeride başında Padişah Vahdettin'in yer aldığı bir gurupla mücadele etmiştir.

Aynı süreçte Padişah, Mustafa Kemal Paşa'ya, milletin sinesinden dönme karşılığında Sadrazamlık; Rauf Orbay'a da Bahriye Nazırlığı teklif etmişti. Ancak düşünülmemiştir bile.

Kansu'nun hatıratından geniş bir şekilde Sivas Kongresi'ne kadar gelişen Saray ve Kuvva hareketi arasında cereyan eden hadiseleri vermemiz, o tarihte Mustafa Kemal ve kadrosunun yaşadıkları baskıyı anlamamız için gereklidir.

Mustafa Kemal, bu esnada;

"Her şeyin başında millî bütünlüğe muhtacız. Erzurum Kongresi şark vilayetlerini birleştirmiş, muhtelif teşekkülleri bir gaye üzerinde derlemeye hizmet etmiştir. Fakat bu kâfi değildi.

Anadolu ve Şarki Trakya'nın vahdetini ve beraberliğini temin edebilmek için Sivas Kongresi'ni bütün vatan ve memleket adına millî bir kongre halinde toplamaya ve Millî Mücadele'yi bu kongrenin seçeceği Heyet-i Temsiliye'nin tek idaresine tevdi eylemek iktidarını kazanmaya mecburuz.

Ancak, bu sayededir ki, mesaimiz bütün memleket ve millete şamil olarak seri netice verir" diyordu. 

"Sivas'ta Mustafa Kemal Paşa'yı ilk karşılayanlar arasında Müftü Abdurrauf Efendi bulunmaktadır. Müftü'nün bu konudaki faaliyetlerinden Vali Reşit Paşa hatıratında şöyle söz eder:

"(Sivas Kongresi'nin hazırlıklarıyla) Kolordu Komutanı Miralay İbrahim Tali Bey, sabık mebus Rasim Bey, Müftü Abdurrauf ve Emir Paşa gibi zevat meşgul oluyorlardı.

Kongrenin hazırlık çalışmalarında görev alan bir kısım zevat bunlar. Müftü, Erzurum yolcularını parlak bir karşılama merasimi yapmak vazifesini almıştı. Cübbesinin eteklerini toplayarak, ev ev, dükkan dükkan dolaşıyordu." 

Bozuk arabalarla ilerlenen Sivas yolculuğunda, 30 Ağustos günü, Erzincan'a yakın bir su başında;

"... Erzincan Mutasarrıfı ve Ahzıasker Kalemi Reisi ile sair zevat, Mustafa Kemal Paşa Hazretlerini ve heyeti karşılamaya gelmişlerdi. Bu su gazlı bir suydu.

Belki de tahlili yapılmamış olduğu için ismi ve hususiyetleri memlekete meçhul en nefis bir maden suyu idi. Belki de Kisarna'dan, Afyonkarahisar'dan daha faydalı olan bu sudan bir hayli içtik ve başında bir müddet mola verdik.

Paşa, Mutasarrıf'tan ve Kalem Reisi'nden vaziyeti, halkın düşüncelerini sordu. İzahat aldı. Sonra, hep beraber yola düzüldük ve akşam karanlığı basmadan Erzincan'a girdik. Kalem reisi bize yatacak yer hazırlamıştı. Mutasarrıf da belediyede bir akşam yemeği verdi" diyor Kansu: 

"2 Eylül 1919'da Mustafa Kemal Paşa, kongre için Sivas'a gelmişti. Paşa, kongre sonrası da bu kentte kalarak çalışmalarını 18 Aralık 1919 tarihine kadar burada sürdürdü.

Bu tarihte Mustafa Kemal Paşa, Rauf (Orbay), Büyükelçi Ahmet Rasim, Vali Mazhar Müfit (Kansu), Hakkı Behiç Beyler ve diğer çalışma arkadaşlarından oluşan Heyet-i Temsiliye Ankara'ya gitmek üzere şehirden ayrıldı. Heyet 19 Aralık 1919 günü akşamüzeri Kayseri'ye ulaştı." (Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk eseri sh: 369)
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
Şampiyonluk yarışında önemli kayıp
Fenerbahçe son dakika penaltısı ile yıkıldı
Bahçeli’nin Mehmet Şimşek çıkışının şifreleri
Mesaj Erdoğan'a mı verildi?
Irak'la yeni dönem başladı
24 anlaşma imzalandı
Şimşek'e 'yerel halk' tepkisi
'Müfsit zihniyet'
AKP'nin IMF'siz IMF programına tepki gösterdi
'Anlamadıkları şey şu...'
Görüşmede İlber Ortaylı da hazır bulundu
İmamoğlu, Steinmeier'i ağırladı
Sosyal medya boykotu karşısında pes etti
Tunaoğlu özür dileyip istifa etti
'Tarihe, ecdada, vatana ve millete namus borcudur'
DEM Parti'nin kapatılmasını istedi
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
Şampiyonluk yarışında önemli kayıp
Fenerbahçe son dakika penaltısı ile yıkıldı
Bahçeli’nin Mehmet Şimşek çıkışının şifreleri
Mesaj Erdoğan'a mı verildi?
Irak'la yeni dönem başladı
24 anlaşma imzalandı
Şimşek'e 'yerel halk' tepkisi
'Müfsit zihniyet'
AKP'nin IMF'siz IMF programına tepki gösterdi
'Anlamadıkları şey şu...'
Görüşmede İlber Ortaylı da hazır bulundu
İmamoğlu, Steinmeier'i ağırladı
Sosyal medya boykotu karşısında pes etti
Tunaoğlu özür dileyip istifa etti
'Tarihe, ecdada, vatana ve millete namus borcudur'
DEM Parti'nin kapatılmasını istedi

Yaşasın 23 Nisan

Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak önemli yer tutan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı milletimize ve bütün çocuklara kutlu olsun
23.04.2024 07:00:00
Haber Merkezi
Yaşasın 23 Nisan
Yaşasın 23 Nisan
Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde Türk milleti ve Türk askerleri Kurtuluş Savaşı'nda büyük bir zafer kazandı. Düşmanın topraklarımızdan atılma sürecinde bundan tam 104 yıl önce 23 Nisan 1920'de TBMM Ankara'da açılmıştır.

Düşman askerleri topraklarımızdan çıkarıldığında da cumhuriyet ilan edilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk 23 Nisan 1924'te, 23 Nisan'ın bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. 1929 yılında ise 23 Nisan Bayramı'nı çocuklara armağan etmiştir.

23 Nisan, çocukların bayramı olduğu gibi, Türkiye'nin bağımsızlığının da simgesidir. Atatürk, 23 Nisan'ı çocuklara armağan ettikten sonra, uluslararası alanda da çalışmalar yapılmaya devam edilmiş ve 23 Nisan dünya çocuklarının bayramı olarak değer kazanmıştır.

Türkiye'nin bağımsızlığını gösteren 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı yalnızca çocuklar tarafından değil, tüm Türkiye tarafından kutlanmaktadır. Yıllardır türlü eğlencelerle ve coşkuyla kutladığımız bu şenlik, sizin de bildiğiniz gibi, dünyada çocukların sahip olduğu tek bayram. UNESCO, 1979 yılını 'Çocuk Yılı' olarak ilan edince, Türkiye Cumhuriyeti, 23 Nisan bayramını dünya çocuklarıyla kutlamaya karar verdi O yıl kutlamaya 6 ülke katıldı, ama her yıl bu sayı büyüdü ve bütün dünya çocuklarının kutladığı uluslararası bir bayram haline geldi.


TBMM'nin açılması ve ilk hükümetin kurulması


Mustafa Kemal'in Meclis-i Mebusan'ın İstanbul dışında bir yerde toplanması gerektiği düşüncesinde ısrar etmesine rağmen, meclisin İstanbul'da toplanmasını kabul edilmek zorunda kalınmış, Mustafa Kemal'in korktuğu gelişme yaşanarak İstanbul işgal edilmiş ve Meclis-i Mebusan çalışmalarına süresiz ara vermişti.

Bu gelişme millet iradesinin tecelli etmesi imkânını ortadan kaldırmıştı. Dolayısıyla gelişmeler İngilizlerin arzu ettiği yöndeydi. İngilizler Damat Ferit Hükümeti'nin iş başına getirilmesini sağlayarak hazırlayacakları barış şartlarını İstanbul Hükümeti'ne rahatlıkla kabul ettirebilecekleri ortamı oluşturmuşlardı. Bir aksilik halinde Yunan kuvvetleri zaten saldırıya hazır bekletilmekteydi. Ancak Anadolu'ya geçtiği günden itibaren Milli Mücadele hareketini Türk milletine mal etme kararı ile hareket eden Mustafa Kemal boş durmamıştı. Artık

Mustafa Kemal'in millet egemenliğine dayalı yeni bir devlet kurmanın zamanı gelmişti.

Mustafa Kemal ilk adım olarak işe, 19 Mart 1920'de askeri ve sivil yetkililere bir genelge göndermekle başlamıştı. Bu genelge ile durumu yetkililere izah eden Mustafa Kemal, Ankara'da her livadan seçilerek belirlenen beşer temsilcinin bir kurucu meclis oluşturulacağını açıklamıştı. Bu genelgenin yayımlanmasından sonra hızla seçimlere başlanmış ve seçilen üyeler Ankara'ya ulaşmaya çalışmışlardı. Mustafa Kemal 21 Nisan'da ikinci bir genelge daha yayımlayarak, Meclis'in 23 Nisan 1920 Cuma günü çalışmalara başlayacağını açıklamıştı. 23 Nisan günü Ankara'ya ulaşabilen 78 üyenin katılımı ile İlk TBMM resmen, açılmıştı.


Meclis dualarla, hatimlerle açıldı


Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'daki bütün askerî ve mülkî makamlara gönderdiği genelge ile Meclis'in Cuma namazının ardından dualarla, hatimlerle, salâvatlarla, tekbirlerle ve kurbanlarla açılması emredilmişti.

Genelgenin ikinci maddesi şöyleydi: Meclis'in açılışını cumaya rastlatmakla o günün kutsallığından yararlanılacak; bütün milletvekilleriyle birlikte Hacı Bayram Camii'nde Cuma namazı kılınacak, Kur'an ve salâttan yararlanılacak, namazdan sonra sancağı şerif alınarak Meclis'e gidilecek, toplantıya başlanmadan bir dua okunarak kurbanlar kesilecektir... YENİ MESAJ

Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın

Ekonomist Özgür Demirtaş, son zamanlarda çok konuşulan Kızıl Goncalar dizisiyle ilgili yorum yaptı. Sosyal medyadan oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş, diziyle ilgili analizini takipçileriyle paylaştı. Demirtaş, 'Her biri hakkında söyleyeceklerim var' diyerek oyuncuları analiz etti.
23.04.2024 05:55:00
Haber Merkezi
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Başladığı günden bugüne çok konuşulan bir dizi olan Kızıl Goncalar, senaryosu ve oyunculuklarıyla Pazartesi akşamına damga vuruyor.

Kimileri Türkiye'deki tarikat yapısını çok iyi anlattığı gerekçesi ile diziye övgüler yağdırırken kimileri ise dizinin seküler yaşam tarzını hedef alarak tarikat yaşamını meşrulaştırmaya hizmet ettiğini söyleyerek eleştiriyor.

Güçlü oyuncu kadrosuyla seyirciyi ekrana kilitleyen Kızıl Goncalar dizisine bir yorum da ekonomist Özgür Demirtaş'tan geldi.

Diziyi hiç kaçırmadığını söyleyen ve ara ara bazı sahneler ile ilgili yorum yapan Demirtaş, bu kez sosyal medyadan dizinin oyuncularıyla ilgili ayrı ayrı analiz yaptı.



Oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş şu tweete paylaştı;

Kızıl Goncalar bir Efsane... İzlemeyen Kalmasın:

Benim gibi çok sayıda Türk dizisi seyretmeyen biri söylüyor bunu. Aktörler ve Aktrisler muazzam... Her biri Hakkında söyleyeceklerim var:

1) Mert Yazıcıoğlu: O Nasıl bir oyun gücüdür? Cüneyd Rolünü oynayan her rolü oynar bu Dünyada. Sadece söyleyeceği cümleleri bile ezberlemek büyük bir iş. Öyle bir MİSTİK hava veriyor ki kapılıyorsunuz. Sevgili Mert Dünyada çok iyi yerlere gelecek. (.@merttyazicioglu)

2) Erkan Avcı: Sadi Hüdayi Efendiyi başka kim oynayabilirmiş? Resmen günlük hayatımda bazen konuşma tarzını taklit ettiğimi farkettim. Beni o kadar etkilemiş yani. Pragmatist bir tarikatçıyı muazzam canlandırıyor. Artık tam olarak takipçisiyim Erkan Avcı'nın. (.@erkoavci)

3) Özgü Namal: Son derece güçlü bir karakter. Muazzam bir oyunculuk yeteneği. Yurtdışında olsa Monica Bellucci havasında Audrey Hepburn şeklinde ağırlanacak bir oyuncu. Özgü Namal hakkında bu dizi sonrası detaylı okudum. Gizemli kalmayı sevdiğini biliyorum. Ama umarım gelecekte de bizi oyunculuğundan mahrum etmez. (.@ozgunamal)

4) Özcan Deniz: Ben hayatımda kendisini Özcan Deniz kadar geliştiren bir aktör görmedim. Rolünü öyle bir sırtlıyor ki işte Başrol diyorsunuz... Yani ben kendisini izlerken bir Psikiyatr izlediğimi zannediyorum. Bu da sanırım büyük bir başarı. Sanatın her alanında var. Bir gün kendisi ile tanışabilmeyi dilerim. (.@OzcanDeniz)

5) Mina Demirtaş: Mina ile bir Akrabalığımız yok :-) Ama küçük kardeşim olsun isterdim. Muazzam bir yetenek. Zeynep rolünü, zeki muhafazakar rolünü, çok ama çok iyi oynuyor. Hemen Takibe aldım.

6) Esma Yılmaz: Esma da duygusal modern rolünde muazzam... Böyle genç yetenekleri izlemek çok büyük zevk.

Kimseyi liste dışı bırakmak istemem: Mert Turak, Şerif Erol, Sitare Akbaş, Duygu Sarışın hepsi mükemmel oynuyor.

Tüm yayın ve yapımcı ekibine Helal olsun. Bu diziyi bizimle buluşturduğu için yapımcı Faruk Turgut'a teşekkür ederim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak'a gitti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyaretlerde bulunmak üzere Irak'ın başkenti Bağdat'a gitti

22.04.2024 12:08:00 / Güncelleme: 22.04.2024 12:16:23
AA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak'a gitti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak'a gitti

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, Bağdat Uluslararası Havalimanı'nda Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ve diğer yetkililer resmi törenle karşıladı.

Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç da Bağdat'a geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, günübirlik ziyareti kapsamında, Bağdat'ta Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid ve Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ile görüşecek. Erdoğan ile Sudani ortak basın toplantısı düzenleyecek, iki ülke arasında anlaşmalar imzalanacak.

Erdoğan, temasları çerçevesinde daha sonra Erbil'e ziyaret gerçekleştirecek.

Rolex saatleri kaça satılıyor?

AK Parti Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu'nun Meclis'te misafir ettiği hemşehrileri ile çektiği selfie'de görülen kolundaki Rolex saat için "Alın teriyle helal yoldan edindiğim saat" demişti. Biz de yenimesaj.com.tr olarak sizler için, ömür boyu çalışsanız alın teriyle alamayacağınız lüks saat dünyasına bir göz attık
22.04.2024 11:30:00 / Güncelleme: 22.04.2024 11:33:10
Fahri Fatih Özcan
Rolex saatleri kaça satılıyor?
Rolex saatleri kaça satılıyor?
AK Parti Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu'nun Meclis'te misafir ettiği hemşehrileri ile çektiği selfie'de görülen kolundaki Rolex saat gündem olmuştu.

AK Partili Bahadır Yenişehirlioğlu, yarım milyon lirayı aşan değerdeki Rolex saati için "Alın teriyle helal yoldan edindiğim saatimi takmaya devam edeceğim" demişti.

Biz de yenimesaj.com.tr olarak sizler için, ömür boyu çalışsanız alın teriyle alamayacağınız lüks saat dünyasına bir göz attık.


Rolex'in fiyatları


Rolex saatleri, lüks İsviçre yapımı saatler arasında öne çıkan markalardan biri. Rolex, İsviçre'nin Cenevre kentinde kurulmuş bir saat markası olmakla beraber dünyaca ünlü olan İsviçre saatçiliğini devam ettiren bir marka. 

Rolex saatleri, yüksek kalitesi ve lüks imajı nedeniyle birçok kişi için prestij sembolü olarak kabul edilir. Bir Rolex saati takmak, kişinin statüsünü yükselttiği düşünülür.

Rolex saatler genellikle yüksek fiyat aralıklarında bulunur. Fiyatlar, model, malzeme ve özelliklere göre değişir. Örneğin, Oyster Perpetual 36 (Ref. 126000) modeli, 2023 ilkbaharı liste satış fiyatı olarak 5 bin 950 Euro (yaklaşık 208 bin TL) olarak belirlenmiştir.

Rolex Submariner Date model Rolex saatin satış fiyatı 540 bin 744 TL. Rolex Daytona (126500LN 2024) modelinin fiyatı 1 milyon 27 bin TL, Rolex Daytona (116576TBR) modelinin fiyatı ise 9 milyon 812 bin TL.

Rolex marka saatlerin onlarca çeşidi bulunuyor. En düşük fiyatı yaklaşık 250 bin TL'dan başlıyor.


Lüks saat dünyasında başka hangi markalar var?


Rolex dışında lüks saat dünyasında birçok ünlü marka da bulunuyor.

Patek Philippe bunlardan biri. Dünyanın en özel ve yüksek kaliteli saatlerinden bazılarını üreten Patek Philippe, yenilikçi tasarımları ve mükemmel işçiliği ile ün yapmıştır. Nadir modelleri milyonlarca dolara satılıyor.

Bir diğer marka Audemars Piguet. Hala kurucu aileler tarafından işletilen nadir markalardan olan Audemars Piguet, dünyanın en eski saat üreticilerinden biri. Royal Oak serisi ile tanınır.

Vacheron Constantin de ünlü markalardan biri. Mükemmelliğin imzası olarak kabul edilen Vacheron Constantin, yüksek kaliteli saatler üretir ve tarihi bir geçmişe sahiptir.

Almanya'nın en prestijli saat markalarından biri olan A. Lange & Söhne, zarif tasarımları ve hassas işçiliği ile bilinir.

İsviçre'nin en saygın saat üreticilerinden biri olan Jaeger-LeCoultre, inovasyon ve zarafet konusunda ünlüdür.

Modern tasarımları ve cesur materyalleri ile dikkat çeken Hublot, lüks saat dünyasında önemli bir oyuncudur.

Tarihi bir geçmişe sahip olan Breguet, zarif detayları ve yüksek kalitesi ile bilinir.

İnce işçiliği ve zarif tasarımları ile tanınan Piaget, lüks saat severler arasında popülerdir.

Lüks saatlerin yanı sıra mücevherat konusunda da ünlü olan Chopard, zarafeti ve kaliteyi bir araya getirir.

İsviçre'nin en eski saat üreticilerinden biri olan Girard-Perregaux, yüksek kaliteli saatler üretir.

Bu markaların her biri kendi benzersiz tarzları ve özellikleri ile lüks saat dünyasında önemli bir yere sahiptir.


Bu markaların en pahalı saatleri hangileri?


Lüks saat markalarının en pahalı modelleri genellikle özel üretimler veya sınırlı sayıda üretilen koleksiyon parçalarıdır. İşte bazı örnekler:

1. Patek Philippe: Henry Graves Supercomplication. 2014 yılında 24 milyon dolar gibi rekor bir fiyata satılan bu model, dünyanın en pahalı saatlerinden biri olarak bilinir.

2. Audemars Piguet: Royal Oak Tourbillon Chronograph. Audemars Piguet'in imzalı modellerinden biri olan bu saat, 850 bin dolar üzeri bir fiyatla satışa sunuldu.

3. Vacheron Constantin: Tour De I'Ile. 1.5 milyon dolar değerindeki bu saat, markanın en pahalı ve karmaşık modellerinden biri olarak biliniyor.

4. Richard Mille: RM 56-02 Sapphire. 2 milyon dolar fiyat etiketiyle, safir kasasıyla dikkat çeken bu model, markanın en pahalı saatlerinden.

5. Rolex: Antimagnetique Ref. 4113 (1942). 1942 yılında üretilen bu nadir Rolex modeli, 2.4 milyon dolar karşılığında alıcı buldu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.