Taş yerinde ağırdır, söz, sırasında güzeldir, soğan, soğan sayıldıkça güzeldir, sayısız faydaları vardır yemeklere lezzet katar, ama soğan meyve değildir.
Soğanı meyveden saydıkça gözümüzün yaşarması ve gözyaşlarımız asla eksik olmayacaktır.
Soğanı meyveden saymak, soğanı meyve niyetine soymak şüphesiz tatları ve kokuları birbirine karıştırmak demektir.
Bilindiği gibi son bir yıldan beri tüm dünyanın gündemine oturan Kovid-19 virüsünün ana belirtilerinden ikisi de tat alma ve koku alma duyusunun kaybolması olarak kabul edilmektedir.
Eğer bir millet, koku ve tat alma duyusunu kaybederse, yani soğanla elmayı, soğanla ayvayı, soğanla portakalı birbirinden seçemez hale gelirse, o millete zehri bal diye ve kaktüsü de gül diye rahatlıkla yuttururlar.
Kokular ve tatlar birbirine ve dahi soğan da meyveler arasına karıştığı için hayli zamandan beridir ki hayatımızın tadı-tuzu kaçtı ve kokuları ayırt etme konusunda da hep yanılgılara düşer hale geldik.
Eskiden Müslüman Türk milletinin hayatında kırmızı çizgiler vardı, fazla değil bir çeyrek asırda silindi gittiler, değişmez, değiştirilemez ilkeler vardı birçoğu sessiz ve sedasız değişti gittiler.
Bazıları bu çok hayati kayıplar ve yok oluşlar için "sessiz devrim yaptık" diyerek meydanlarda nara atarken çılgınca alkışlanmaları, 'soğanı meyveden sayma ve saydırma projesinin' hayata geçtiğini işaret ediyordu.
Bazıları yıllar ve yıllar evvel; "Amerika, dünya gemisinin dümeninde oturan bir devletin adıdır, onun izni olmadan dünyanın hiçbir yerinde kimse adım atamaz" dediğinde kalabalık kitleler, bu ucube cümleyi 'hizmet hareketinin hikmetlerinden' sayarak duvarlara asmaya başladığında soğanı meyveden sayma işinin tuttuğunu gösteriyordu.
Aynı çevreler, 'Türkçe olimpiyatları' adı altında Anadolu'yu il il dolaşarak, devletin bütün imkanlarını ve devleti yönetenleri son sınırına kadar kullanarak, bu milletin öteden beri kutsal saydığı değerleri de sulandırarak ve zihinleri bulandırarak icra ettikleri faaliyetlerin kitleler tarafından alkışlanması, kitlelerin soğanı meyveden saymaya başladığının açık göstergesiydi.
İtikatta ve amelde bu milletin kırmızı çizgilerini hızla pembeleştiren eylem ve söylemlere karşı o günlerde Diyanet teşkilatından da, İlahiyat fakültelerinden de ele gelir, dişe dokunur bir itiraz yükselmemesi de soğanı meyvegillerden kabul ettirme dayatmasının yavaş yavaş oturduğunu işaret ediyordu ki bu yanılgının nice göz yaşlarına mal olduğu herkesin malumudur.
Soğanı saydıkça meyvegillerden, göz yaşarmaları ve gözyaşları asla eksik olmayacaktır bu memlekette.
Soğanı soğan, elmayı da elma olarak görme ayarlarımıza hızla dönmemiz gerekiyor.
İşin aciliyeti açısından bakarsak, bu mesele Kovid-19 meselesinin de önünde gelmektedir.
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024