Türkiye 1 Kasım'da yeniden ve zorunlu olarak, mecburen seçime gidiyor. Seçimlerde, 13 yıllık tek parti iktidarına hayır yanıtı veren Türk milletinin iradesini beğenmeyenler yeniden sandık dediler.İktidarları döneminde, "milletin iradesi asıldır" diyerek nutuk atanlar, hatta millet iradesi diye diye başka devletlerin iç işlerine karışma hakkı bulanlar; bugün işlerine gelmediği için o iradeyi hiçe saymaktalar.Öyle enteresan ki, gözümüzün içine baka baka senin iradeni beğenmedik, tekrar ve adeta beni seçmek için yine sandığa git deniyor; kimseden ses çıkmıyor.45 günlük koalisyon tiyatrosu, kaplumbağa hızında süren sözde görüşmeler ve adeta bir menfaat çatışmasına dönüşen kapalı kapılar ardındaki kulisler son sahneye, seçime ülkeyi taşıdı.Türkiye cumhuriyeti devletinde bir ilk yaşanacak ve seçim hükümeti kurulacak.Koalisyonu kurmayı beceremeyenler, seçim hükümeti için dahi bir birlik oluşturamadılar.Meclisteki hiçbir siyasi bu ülkede bir kamplaşma var eleştirisinde bulunmasın. Zira kamplaşmayı hazırlayan zemin partilerin uzlaşmaz tavrıdır.Şimdi siz geçici bir hükümeti dahi kuramayanlarla girilen yeni bir seçimden hangi hayırlı neticeyi bekliyorsunuz?Ak Partisi yeniden seçime giden süreci bilerek ve isteyerek hazırlamıştır.Kaosun ve ekonomik istikrarsızlığın müsebbibi olanlar, istikrar için tek parti şart sloganı ile milleti kandırmanın hesabındalar?Suruç'ta, IŞİD'in saldırdığı yazılsa da aslında bu işi kimlerin planladığı ve 34 canın katline neden göz yumdukları ortada değil mi?Koalisyon görüşmelerinin başlamasıyla beraber eş zamanlı olarak ülkede akmaya başlayan kan çözüm sürecini bitirdiği gibi; IŞİD'e yapılan operasyonlar esasen İsrail'in önünü açmaktadır.12 Eylül yasasını değiştirmek için referandum yapan Ak Partisi 12 Eylül'den kalan maddeyi devreye koyarak erken seçim kararı almıştır.Okyanus ötesine ve İsrail'e verilen sözler karşılığında kabul edilsin veya edilmesin, Türkiye bölünecektir.Bugünkü tablo, sistem değişikliği ile yapılmak istenen ama halledilemeyen parçalanmanın yeni bir bahanesidir.Anayasanın 116. Maddesine göre alınan seçim kararına, her konuda Ak Partisi'nin koltuk değnekliğini yapan MHP de ilerleyen günlerde sahip çıkacaktır.Ülkenin ve milletin taşındığı bu çözümsüzlük ve muallak tablo, esasen milletin eseridir.Millet, çözümü olanı duymuş, görmüş, takdir etmiş ancak çözümsüzlüğü iktidar etmiştir.Çözüm milletin iradesi ile meclis dışında bırakılırken, çözümsüzlük mecliste yaşadığımız hali oluşturmuştur.Ülkenin karanlık günlere girdiği ikazını yapan, terörün mevcut yolla halledilemeyeceği uyarısında bulunan, parçalanmanın kaçınılmaz olduğunu seslendiren ve her konuda çözümü de söyleyen tek siyasi Prof. Dr. Haydar Baş Bey'dir.Sivile, askere, devlete, millete sahip çıkan; birlik çağrısını her platform da yenileyen, Alevi-Sünni kardeşliği ile oyunları bozan Sayın Baş, ne hikmetse milleti tarafından meclis dışına itilmiştir.O'nu dinleyip sonra bugünün kaos ortamının mimarlarını seçenler her şeyi hak etmemiş midir?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018