Anayasa Yüksek Mahkemesi'nin (AYM) Erdem Gül ve Can Dündar'ın tutuksuz yargılanması kararıyla ilgili olarak söylediği, 'Uymuyorum, saygı duymuyorum' sözlerinin sosyal medyada büyük yankı bulduğunun Afrika turu sırasında hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Demek ki konuşmam isabetli oldu" demiş.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın son açıklamalarına göre, verdiği kararlara herkesin ve her kurumun Anayasa gereği uymak zorunda olduğu en yüksek yargı organı olan Anayasa Mahkemesi, en fazla uyması gereken makamlarda oturanlar tarafından böyle yok sayılıyorsa, bunun yerine yeni bir şey koyulması gerekmez mi?
Gerekir.
Yasalara dayanarak hüküm veren bir mahkemenin kararları 'isabetli' sayılmazken, sosyal medyada paylaşıldı ve retweet yapıldı diye söyleyen şeyler 'isabetli' kabul edilmesinin anlamı, sosyal medyanın anayasanın da üstünde görüldüğünün işareti değil midir?
Bundan sonra dedikleriniz yeterli retweet alıyorsa, paylaşımda belli bir sınırı aşıyorsa ve siz konuştuktan sonra sosyal medyada yer yerinden oynuyorsa ?ne dediğiniz hiç önemli değil- çok doğru konuşuyorsunuz demektir.
AKP'nin Türkiye'sinde önce Avrupa Birliği'nin müktesebatı ve yasaları Türk hukukunun üstünde sayıldı. Demek bu bir başlangıçmış, şimdi ise Türkiye'nin yasaları sosyal medyanın da altına itildi.
AKP'nin yeni Türkiye'nin anayasası da, yargısı da yürütmesinin de üzerinde bir sosyal medya hâkimiyeti olacak.
Erdoğan'ın 'Uymuyorum, saygı duymuyorum' tepkisini gösterdiği AYM'nin söz konusu kararı, 2010 yılında AKP hükümeti döneminde getirilen 'Bireysel Başvuru' hakkından dolayı yapılan başvuru üzerine verilmiş bir karar. Yani kendi hükümetleri döneminde yapılan bir değişikliğe dayanarak alınan kararları bile hazmedemeyen bir mantık var karşımızda?
Son 14 yılda Türkiye'de istisnasız her kurum örselendi, ama bu örselenişten en fazla zarar gören kurum şüphe yok ki, yargı oldu.
Oysa bugün bu derece örselenen hukuk, yeri geldiğinde hepimize lazım olacaktır.
En fazla da bugün yargıyı bu kadar örseleyenlere?
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın son açıklamalarına göre, verdiği kararlara herkesin ve her kurumun Anayasa gereği uymak zorunda olduğu en yüksek yargı organı olan Anayasa Mahkemesi, en fazla uyması gereken makamlarda oturanlar tarafından böyle yok sayılıyorsa, bunun yerine yeni bir şey koyulması gerekmez mi?
Gerekir.
Yasalara dayanarak hüküm veren bir mahkemenin kararları 'isabetli' sayılmazken, sosyal medyada paylaşıldı ve retweet yapıldı diye söyleyen şeyler 'isabetli' kabul edilmesinin anlamı, sosyal medyanın anayasanın da üstünde görüldüğünün işareti değil midir?
Bundan sonra dedikleriniz yeterli retweet alıyorsa, paylaşımda belli bir sınırı aşıyorsa ve siz konuştuktan sonra sosyal medyada yer yerinden oynuyorsa ?ne dediğiniz hiç önemli değil- çok doğru konuşuyorsunuz demektir.
AKP'nin Türkiye'sinde önce Avrupa Birliği'nin müktesebatı ve yasaları Türk hukukunun üstünde sayıldı. Demek bu bir başlangıçmış, şimdi ise Türkiye'nin yasaları sosyal medyanın da altına itildi.
AKP'nin yeni Türkiye'nin anayasası da, yargısı da yürütmesinin de üzerinde bir sosyal medya hâkimiyeti olacak.
Erdoğan'ın 'Uymuyorum, saygı duymuyorum' tepkisini gösterdiği AYM'nin söz konusu kararı, 2010 yılında AKP hükümeti döneminde getirilen 'Bireysel Başvuru' hakkından dolayı yapılan başvuru üzerine verilmiş bir karar. Yani kendi hükümetleri döneminde yapılan bir değişikliğe dayanarak alınan kararları bile hazmedemeyen bir mantık var karşımızda?
Son 14 yılda Türkiye'de istisnasız her kurum örselendi, ama bu örselenişten en fazla zarar gören kurum şüphe yok ki, yargı oldu.
Oysa bugün bu derece örselenen hukuk, yeri geldiğinde hepimize lazım olacaktır.
En fazla da bugün yargıyı bu kadar örseleyenlere?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024