Gidişte-gelişte adalet.
Alışta-verişte adalet.
İnişte-çıkışta adalet.
Elbette ve en başta sözde adalet, şahitlikte adalet…
Beş vakit okudukları hayat kitabının emir ve tavsiyeleri olan şu hakikatler Müslümanların hayatında ne zaman uygulamaya sokulacak?
Konuştuğunuzda adil olun, söz sahibi olduğunuzda akrabanızın aleyhine de olsa doğruları söyleyin.
Günümüzde öyle bir anlayış, öyle bir algılayış gelişti ki bırakın akraba aleyhine de olsa doğru söylemeyi, doğru şahitlik etmeyi, Müslüman tuttuğu partinin aleyhine olacağını düşündüğü gerçekleri bin bir çaputun arasına sarıp-sarmalayıp dikkatlerden kaçırma peşinde.
Hani her hal ve şartta, her zaman ve zeminde doğruları konuşup doğru şahitlik edecektik?
Karşımızdaki, rakibimiz hırsız ise bizim hırsızlık yapmamıza yol mu açılmış oluyor?
Rakibimiz, her çeşit sahtekârlığı normal görüyorsa bize de sahtekârlık yolları mı açılmış oluyor?
Rakibimiz yalan ve talanda bir beis görmüyorsa bizim de yalan ve talan hususunda rakibimizi sollamamız mı gerekiyor?
Rakibimiz, servete ulaşmakta her yolu mubah görüyorsa, bizim de aynı yolda onunla yarışmamız mı gerekiyor?
Farkımız nerde kaldı?
Hani bizler, Allah'ın kulları iddiasındaki bizler aynı zamanda Allah'ın kolları olup Allah'ın kullarına adaleti, merhameti, şefkati ve her çeşit nimetleri ulaştıracaktık?
Herkes kendine sorsun; şu ayetlerle biz ne zaman amel etmeyi düşünüyoruz:
"Yetimin malına yaklaşmayın! Ancak rüştüne erişinceye kadar en güzel yolla ilgilenme hali müstesna. Ölçme ve tartmayı tam bir dürüstlükle yerine getirin. Hiç kimseye yaratılış kapasitesinin üstünde yükümlülük getirmiyoruz. Konuştuğunuz zaman, yakınlarınız/aleyhine de olsa, adaleti gözetin. Ve Allah'a verdiğiniz söze sadık kalın. Düşünüp öğüt alasınız diye O size bunları önerdi." (En'am: 12).
"Ey İnananlar! Allah için adaleti ayakta tutup gözeten şahidler olun. Bir topluluğa olan öfkeniz sizi adaletsizliğe sürüklemesin; adil olun; bu, Allah'a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah'tan sakının, doğrusu Allah işlediklerinizden haberdardır." (Maide: 8).
"Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve hep doğru söz söyleyin ki Allah da işlerinizi ve hallerinizi düzeltsin, günahlarınızı affetsin. Kim Allah'a ve Resulüne itaat ederse, pek büyük bir mutluluk ve başarıya nail olur." (Ahzab: 70-71).
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024