BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Kepekçi, son dönemde medyada yer alan silahlanma karşıtı haberlerin spekülasyondan ibaret ve bunun resmi silah taşıma hakkını gasp etmeye yönelik olduğunu belirtti
Öküz altında buzağı arıyorlar"Toplum yanlış bilgilendirilmekte ve resmi silah taşıma hakkı gasp edilmeye çalışılmaktadır. Maganda kurşunlarını örnek gösterip, ruhsatlı silahlara engel olmak isteyenler dana altında buzağı aramaktadır. Silah ruhsatları, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkındaki Kanun ve Yönetmeliklere göre verilmektedir. Ruhsat alabilmek için uygun koşulları taşımak ve 17 madde olarak ifade edilen mani hallerin bulunmaması gerekmektedir. Sosyal, ekonomik koşulların gerçekleşmesi ve psikolojik, nörolojik ve fiziki rahatsızlık bulunmadığının resmi olarak belgelenmesi gerekmektedir. Görüldüğü gibi ruhsat almak oldukça kapsamlı bir hak edişi gerektirmektedir.İnsanımız savunmasız bırakılacakDevletlerde esas olan millettir. Devletin, koşulları yerine getiren vatandaşına bir takım haklar sağlamasından daha doğal ne olabilir ki? Suni olarak oluşturulan silah bırakma kampanyaları ile toplum içinde silah taşıma ruhsatı olanlara karşı bir husumet oluşturulmak istenmektedir. Hak edenin silahından niçin rahatsızlık duyulmaktadır. Halkımız yapılmak istenenin, "ülkemiz üzerinde işgal senaryolarının yoğun olarak konuşulduğu günümüzde, insanımızı savunmasız bırakmak olduğunu" ifade etmektedir. Ruhsatlı silah taşımanın engellenmesine dönük kamuoyu oluşturmanın gayesi, suçun engellenmesi ise, bunun yolu hakların gasp edilmesi değildir, bilakis hukuki kurallar ve yaptırımların devreye konmasıdır. Nitekim incelendiğinde görülecektir ki, suçun işlenmesinde ruhsatlı silahlar değil, ruhsatsız silahlar kullanılmaktadır.Kötü niyetli bir insanın illa da ruhsatlı silah almasına gerek yoktur. Yerden alınan bir taş parçası ile de karşısındakine zarar verebilir. Yine vatandaşımız ruhsatlı silahı bir tedbir olarak taşımaktadır. Bu konuda ise, halkımız, "Kolluk kuvvetleri var diye para kasalarından mı vazgeçiyoruz, dükkânlar ve evlerimizi kilitlemekten mi vazgeçiyoruz" demektedir. Nasıl ki, bütün tedbirlere rağmen trafik ehliyetinin kötü kullanımı, ehliyetlerin kaldırılmasını gerektirmeyip, hukuki bir süreci gerektiriyorsa; aynen bunun gibi ruhsatlı bir silahın uygunsuz kullanımı söz konusu olursa, bu cürüm de hukuki bir süreci gerektirmektedir. Zaten ilgili kanun maddelerinde bu ifade edilmiştir."
Öküz altında buzağı arıyorlar"Toplum yanlış bilgilendirilmekte ve resmi silah taşıma hakkı gasp edilmeye çalışılmaktadır. Maganda kurşunlarını örnek gösterip, ruhsatlı silahlara engel olmak isteyenler dana altında buzağı aramaktadır. Silah ruhsatları, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkındaki Kanun ve Yönetmeliklere göre verilmektedir. Ruhsat alabilmek için uygun koşulları taşımak ve 17 madde olarak ifade edilen mani hallerin bulunmaması gerekmektedir. Sosyal, ekonomik koşulların gerçekleşmesi ve psikolojik, nörolojik ve fiziki rahatsızlık bulunmadığının resmi olarak belgelenmesi gerekmektedir. Görüldüğü gibi ruhsat almak oldukça kapsamlı bir hak edişi gerektirmektedir.İnsanımız savunmasız bırakılacakDevletlerde esas olan millettir. Devletin, koşulları yerine getiren vatandaşına bir takım haklar sağlamasından daha doğal ne olabilir ki? Suni olarak oluşturulan silah bırakma kampanyaları ile toplum içinde silah taşıma ruhsatı olanlara karşı bir husumet oluşturulmak istenmektedir. Hak edenin silahından niçin rahatsızlık duyulmaktadır. Halkımız yapılmak istenenin, "ülkemiz üzerinde işgal senaryolarının yoğun olarak konuşulduğu günümüzde, insanımızı savunmasız bırakmak olduğunu" ifade etmektedir. Ruhsatlı silah taşımanın engellenmesine dönük kamuoyu oluşturmanın gayesi, suçun engellenmesi ise, bunun yolu hakların gasp edilmesi değildir, bilakis hukuki kurallar ve yaptırımların devreye konmasıdır. Nitekim incelendiğinde görülecektir ki, suçun işlenmesinde ruhsatlı silahlar değil, ruhsatsız silahlar kullanılmaktadır.Kötü niyetli bir insanın illa da ruhsatlı silah almasına gerek yoktur. Yerden alınan bir taş parçası ile de karşısındakine zarar verebilir. Yine vatandaşımız ruhsatlı silahı bir tedbir olarak taşımaktadır. Bu konuda ise, halkımız, "Kolluk kuvvetleri var diye para kasalarından mı vazgeçiyoruz, dükkânlar ve evlerimizi kilitlemekten mi vazgeçiyoruz" demektedir. Nasıl ki, bütün tedbirlere rağmen trafik ehliyetinin kötü kullanımı, ehliyetlerin kaldırılmasını gerektirmeyip, hukuki bir süreci gerektiriyorsa; aynen bunun gibi ruhsatlı bir silahın uygunsuz kullanımı söz konusu olursa, bu cürüm de hukuki bir süreci gerektirmektedir. Zaten ilgili kanun maddelerinde bu ifade edilmiştir."