Türkiye, yetmiş milyon yolcusu ile zaman okyanusunda yol alan bir gemi?Yol boyunca herkese yetecek kadar yiyecek içecek, giyecek türünden her şey var. Paylaşımda bir takım sıkıntılar var elbette. Şairin dediği gibi:"Allah'ın on pulunu bekleyedursun on kulBir kişiye tam dokuz dokuz kişiye bir pul" vaziyetleri son yıllarda iyice kendini göstermişse de, düşe-kalka hayat devam ediyor.Bu gemide yol alan yetmiş milyonun yaklaşık yüzde ikisi sürekli serserilik, serkeşlik yapıyor hem kendi hayatlarını hem de bu koca kitlenin hayatını tehlikeye sokuyor.Bu koca Türkiye gemisinin huzur ve güven içinde zaman okyanusunda yol almasından rahatsız olan, bu durumu kıskanan çevreler geminin batmasını dört gözle bekliyorlar.Batmasını bekledikleri bu gemiyi batırmak için de dışarıdan yapabilecekleri tüm düşmanlıkları yapıyorlar, içeriden ise bu yüzde ikilik serkeş vatandaşlarımızı kullanıyorlar.Bu koca geminin batması halinde kendilerinin de batacaklarını hesap edemeyen, akıllarını bir türlü kullanamayan bu güruh, ne yazık ki sürekli dışarıdan direktif alıyorlar, dışarıdan gelecek seslere kulak kabartıyorlar.Geminin batmasını dört gözle bekleyen ve Allah korusun batması halinde "batan geminin malları" mantığı ile leş kargası gibi çökmeyi bekleyen çevreler, bu yüzde ikilik ahmak takımına her türlü destek sağlayarak gemiyi delmelerini istiyorlar.Hadis-i Şerifte belirtildiği gibi gerekçe çok masum; su temin etmek.Taşıma su ile değirmen döndüren, koyma akılla yaşamaya çalışan bu yüzde ikilik kesimi ikna etmişler demişler ki, siz zaten su seviyesinin altında seyrediyorsunuz, su almak için üst katlara çıkmanıza ne gerek var, alın size kazmalar, baltalar, hatta daha modern delici aletler, delin gemiyi ve su ihtiyacınızı karşılayın.Gemide yol alan büyük kitle bu yüzde ikilik serkeş takımını göz ucuyla izliyor ve ara-sıra; "yapmayın etmeyin, hep beraber batarız" diyecek oluyor, hemen leş kargaları koro halinde ötmeye başlıyorlar:"Adamlar su ihtiyacını karşılayacak, su almalarına bile müsaade etmiyorsunuz, bu nasıl demokrasi falan?"Bu gün itibariyle geldiğimiz nokta şu; yüzde ikilik serseri takımı ellerinde kazma, geminin kaburgalarına darbe üstüne darbe indiriyor, büyük kitle "ne oluyor, hep beraber batacağız" tarzında homurdanıyor, dışarıdaki leş kargaları ve onların içimizdeki sözcüleri ise "demokratik haklarıdır" diye yaygarayı basıyorlar.Okyanus ortasında yol alan bir gemiyi kaburgadan delmek delilerin demokratik hakkı imiş!Zerre kadar aklı olan dahi bilir ki, gemi delinirse, su almak için delenler su alamazlar, aksine gemi su alır, sonra da su, hem gemiyi hem de içindekileri içine alır.Su almak için gemi delinir mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025