logo
19 NİSAN 2024

Sünni-Şii dünya itikatta birdir

19.03.2021 10:00:00
Sünni-Şii dünya itikatta birdir
Sünni-Şii dünya itikatta birdir
İslam itikadı tevhid akidesi ve Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Allah'ın kulu ve Resulü olduğunu kabul üzerine bina edilmiştir. Şii ve Sünni her iki dünya içinde bu temel esaslarda bir farklılık yoktur.
 
Ehl-i Sünnet tabiri, din dışı akımların ortaya çıkmasından sonra, bâtılın karşısında Kuran'ı ve Resûlullah'ın (s.a.v.) sünnetini ifade etmek için kullanılmıştır.
 
Hz. Ali'yi seven ve Ehl-i Beyt'in yolundan gidenler ise Şii olarak belirtilmiştir.
 
Ehl-i Beyt imamlarının en büyük mücadelesi de din dışı sapık görüşleri çürütmek ile geçmiştir.
 
İtikatta bir olan Şii ve Sünniler, ameli bazı noktalarda farklı hareket etmektedirler ki, bu da gayet tabii karşılanması gereken bir husustur. Ancak yalan üzerine kurulu hadisler ile Ehl-i Beyt anlayışı sapık ve bâtıl olarak tanıtılmıştır.
 
Özünde aynı olan bu iki dünyanın görüşlerindeki farklar nebevi kaynaklar sebebiyledir.
 
Şia alemi Ehl-i Beyt hadis külliyatlarını temel almaktadır. Demek ki, Şia'nın elinde bulunan ve Hz. Peygamber'in (s.a.v.) İmam Ali'ye (as) "yaz" emri ile oluşan Ehl-i Beyt kaynakları, Ehl-i Sünnet dünyasına ulaşmamıştır.
 
Şii ve Sünni dünya için temel görüş farkı Şiiler için Hz. Ali'nin imametine inanmanın, imanın bir şartı olarak kabul edilmesindedir. Bu şart, ulemalarının kendilerine ait bir görüş değildir.
 
Şii dünya Hz. Ali'nin (a.s.) imametini, Gadir-i Hum günü Resûlullah'ın (s.a.v.) irad ettiği hutbesi sebebiyle kabul ederler.
 
Hz. Peygamber (s.a.v.) bu hutbenin yedi yerinde Hz. Ali'yi (a.s.) kendinden sonra "vasi ve halife" tayin etmiştir. Şiiler bu gerekçe ile "Hz. Ali'nin (a.s.) hilafeti farzdır" demektedirler.
 
Gadir-i Hum hutbesi 220 Sünni alimin eserinde de yer almaktadır.
 
Sünniler ise, Hz. Ali'yi (a.s.) velayetin başı kabul etmektedirler. "Hz. Peygamber (s.a.v.), nübüvvetin başıdır". Gadir hutbesindeki ilan ise "Hz. Ali'nin velayetin başı olduğunun ilanıdır" görüşünü savunurlar.
 
Birinci halife Hz. Ebubekir'dir, "Velayetin başı da Hz. Ali'dir (a.s.) demektedir" ümmet, yani hilafette Hz. Ebubekir i, velayette de Hz. Ali'yi baş kabul ederler.
 
Hilafet makamının Hz. Ebubekir'e ait olması ve velayet makamının da Hz. Ali'nin (a.s.) olması Şii ve Sünni dünyayı birleştirecek; imameti ve hilafeti birbirine olan husumeti engelleyecek ortak bir payda haline getirmektedir.
 
Bu şekilde imamet ve hilafet ümmetin tevhidini temin ederken, ne hazin tecellidir ki, zaman içinde yayılan nifak unsurları ile Müslümanların bölünüp parçalanması neticesi doğmuştur.
 
Kaldı ki, Ehl-i Sünnet ve Şia alemi sadece imamet ve hilafet meselesinde değil, pek çok başlıkta görüş birliği içindedirler.
 
Ehl-i Sünnet ve Şia aleminin tevhid akidesindeki birliği zaten tartışma konusu değildir.
 
Allah'ın birliği, zatı, sıfatları, fiilleri gibi temel itikat konularında iki dünya arasında fikir ayrılığı yoktur.
 
Ehl-i Beyt imamlarında İmam Hüseyin'in (a.s.) oğlu İmam Zeynelabidin (a.s.) dualarının mecmuu olan "Sahife-i Seccadiye"de şöyle buyurmaktadır:
 
"Sen Allah'sın. Senden başka ilah yoktur. Adaleti ayakta tutarsın, hükmünde adilsin; mülkün maliki ve sahibisin. Hamd Allah'a ki O ilktir, O'ndan önce bir ilk yoktur, sondur, O'ndan sonra bir son yoktur."
 
Yani Ehl-i Sünnet ve Şii dünya tevhid akidesi üzeredirler.
 
Her iki dünyanın "İslam" tarifi aynıdır:
 
Sünni dünyasının muteber kaynaklarından Sahih-i Müslim'in 1. cildinin 68. sayfasında şöyle yazar: "İslam beş şey üzerine bina edilmiştir. Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in (s.a.v.) onun kulu ve Resulü olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, haccetmek ve ramazan orucu tutmak..."
 
Şia aleminin ifade ettiği İslam tanımı da bundan farklı değildir:
 
"Tek ve ortaksız olan Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in (s.a.v.) Allah'ın kulu ve Resulü olduğuna şahitlik etmek, namaz kılmak, zekat vermek, Kabe'ye hac ziyaretinde bulunmak, Ramazan orucunu tutmak. Bu İslam'dır." (Usul-i Kafi, c.2, s.56).
 
İki dünyanın da iman tarifi, imamet mevzusu dışında birdir.
 
Şii dünya, imanı şöyle tanımlar:
 
Muhammed b. Müslim rivayet eder:
 
İmam Cafer'e (a.s.) imanın ne olduğunu sordum. Buyurdu ki: "İman Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in (s.a.v.) Allah'ın resulü (s.a.v.) olduğuna şahitlik etmek, onun Allah katından getirdiğini ikrar etmek ve bunu tasdik etmek dolayısı ile kalpte kökleşen inançtır." (Usul-i Kafi, c.2, s.86). Yani Şia'nın batılda veya sapık olduğunu iddia etmek küfürdür.
 
Ehl-i Sünnet'in iman görüşlerini Sahih-i Müslim, eserinin 1. cildinin 58. sayfasında şöyle yazar: "İman, "Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve ahiret gününe iman etmen, bir de kaderin hayrına ve şerrine inanmaktır."
 
Kader konusunda da görüş birliği vardır:
 
"Ehl-i Beyt ekolüne göre hayır ve şer Allah'tandır."
 
Ebu Hamza es-Sumali, İmam Zeynelabidin'in (a.s.) şöyle buyurduğunu ifade eder: "Sabır ve Allah'dan gelene rıza göstermek, Allah'a itaatin başıdır. Kim sabredip başına gelen sevdiği veya sevmediği şeyler için Allah'a rıza gösterirse, Allah da ona başına gelen sevdiği veya sevmediği şeylerde hayır bahşeder." (Usul-i Kafi, c.2, s.130).
 
Ehl-i Sünnete göre de hayır ve şerrin Allah'tan olduğuna inanmak imanın şartıdır.
 
Sünni ve Şii alemi, ikisi de imanın artıp eksileceğini savunur.
 
Sahih-i Buhari'nin 1. cildinin 161 ve 162. sayfasında şunları görüyoruz:
 
"İman dil ile söylemek ve organlarla işlemektir. İman artar ve eksilir."
 
Buhari, bu ifadeden sonra imanın artması ile alakalı sekiz ayet zikreder.
 
Ehl-i Beyt imamlarından İmam Musa Kâzım şöyle buyurur: "İmanın halleri, dereceleri, tabakaları ve menzilleri vardır. İmanın bir kısmı tamamlığın son noktasına kadar tamamdır. Ve bir kısmı eksikliğin son noktasına kadar eksiktir. Bir kısmı fazladır ve fazlalığı ağır basar."
 
İmam'a "Yoksa iman artıp eksilir mi?" diye sorulduğunda İmam Musa, "evet" buyurdu. (Usul-i Kafi, c.2, s.88).
 
Netice olarak deriz ki; iki dünyanın birleşmesi yukarıda birkaçını saydığımız ortak paydaların öne çıkarılması ile olacaktır.
 
Bizim de içinde bulunduğumuz Sünni dünyanın da veya Şia aleminin de yanlışları olabilir.
 
Nasıl hiç kimsenin Hz. Ebubekir'e veya Hz. Ali'ye (a.s.) dil uzatmaya hakkı yoksa, kimsenin sahabeye hakaret etme cüreti de kabul edilemez.
 
Şia'yı sapık ve bidattedir diye karalamak veya bunun bedava avukatlığını yapmak, sadece İslam'a ve Müslüman dünyanın birliğine zarar verecektir.
 
Ortak görüşleri öne çıkararak kucaklaşmayı sağlamak, hem itikadı tevhid üzere olan milyonları töhmetten kurtaracak, hem de bu yanlış bakış açısını kıyamete kadar değiştirecek büyük bir hizmettir.
 
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'

Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı

Tokat'ta incelemelerde bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Şu ana kadar alınan 500 ihbardan 50 yapı incelendi, 5 yıkık, 15 de ağır hasarlı yapı tespit edildi" dedi.
19.04.2024 16:34:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, Tokat'ta 5.6 büyüklüğündeki depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu.

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Bakan Yardımcısı Tuzcuoğlu'na deprem hasarı hakkında bilgi verdi. İlçe hükümet konağı önünde gazetecilere açıklama yapan Tuzcuoğlu, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız olarak da Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki beyin hemen talimatlarıyla biz de kendi bakanlığımızın çalışmaları açısından her türlü önlemi, tedbiri ve gayreti ortaya koyduk. Arkadaşlarımızı çok hızlı bir şekilde bölgeye sevk ettik. Gerek çevre illerden buraya transfer ettiğimiz teknik arkadaşlarla, gerekse bakanlık merkezinden buraya yönlendirdiğimiz teknik ekiplerimize, hasar tespit ekiplerimizle birlikte gerek Yozgat ve Tokat'ta çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda 20 ekip 50 teknik personelle birlikte bu çalışmalarımız yürüyor, ihtiyaç halinde yine Sayın Valimizin, yine AFAD'ımızın koordinasyonunda teknik ekip sayılarımızı arttırabiliriz. Birkaç gün içerisinde de inşallah bu bölgedeki tüm hasar tespitlerini de tamamlamayı düşünüyoruz" dedi.

"Ağır hasar 99 öncesi yapılan binalarda"

Tuzcuoğlu yaptıkları incelemede depremde ağır hasar alan binaların 1999 yılı öncesi yapılan binalar olduğuna dikkat çekerek, "Gerek Tokat'ta gerek Yozgat'ta baktığımız zaman ağırlıklı olarak hasar gören yapıların yine 1999 öncesi binalar olduğunu tespit ediyoruz. Bunların çoğunluklu olarak 40-50 yıl öncesine ait kerpiç yapılar, yığma yapılar, mühendislik ve fen hizmetlerinden yoksun olan yapılmış olan binalar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ülkemiz bir deprem bölgesidir. Gerek kuzeyden geçen fay hatları, gerek Doğu Anadolu ve güneyden geçen fay hatları, gerekse Ege ile Ege'deki fay hatlarını göz önüne aldığınız zaman ülkemizin tamamı çok önemli bir deprem bölgesi oluyor. Himalayalar'dan Alp'lere kadar uzanan bu hat içerisinde bizim ülkemiz depremsellik açısından, risk açısından beşinci ülke konumunda. Öyle olunca muhakkak suretle biz yapılarımızı sağlam, sıkı ve mühendislik hizmetleri çerçevesinde inşa etmek zorundayız. Depremden çok fazla bir şey olmayabilir. Ama yapılarımız eğer ona dayanaklı değilse o zaman maalesef istenmeyen tablolarla karşı karşıya kalıyoruz" diye konuştu.

"500 ihbar geldi, 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı"

Tuzcuoğlu, depremin ardından 500'e yakın ihbar alındığını ifade ederek şunları söyledi:

"Değerli arkadaşlar Tokat ilimizde bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalarda 500 ihbar aldık şu ana kadar. Bu ihbarların sayısı artabilir. Özellikle şu anda hemşehrilerimizin bir kısmı evlerine giremiyorlar. Bunlar giriş yapmaya başladıkları zaman muhtemeldir ki orada birtakım ihbarlar da alınacak. Bu ihbarların sayısı artabilecek ve biz de yapılan her türlü ihbara teknik ekiplerimizle beraber hemen gidip yerinde inceleme, araştırma ve neticelerimizi ortaya koyacağız. Şu ana kadar incelenen 50 yapıdan 5 tanesi yıkık görünüyor. Yine 15 tane ağır hasarlı yapı görünüyor. Az önce de bahsetmiş olduğum gibi bunların büyük çoğunluğu yine kerpiç işte yığma yapılar. Mühendislik hizmetinden yoksula yapılmış olan yapılar. Diğerlerini de yine en kısa sürede tamamlamış olacağız. Kamu binalarımızla alakalı bir hasar görünmüyor. Bu sevindirici bir şey. Aslında depremle alakalı bizi en çok teselli bulduran konu bir can kaybı olmaması."

Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz

"Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." 
19.04.2024 16:30:00
Haber Merkezi
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bakanlığın ilgili birimleri ve hastanelerin yöneticileriyle yaptıkları toplantılarda Merkezi Hekim Randevu Sistemi'ndeki sorunları temel faktörleriyle ele aldıklarını belirtti.


Randevu bulmakta yaşanan sıkıntıları çözmek için yaptıkları çalışmalardan önemli sonuçlara ulaştıklarını aktaran Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

Randevu sorununa karşı hem vatandaşları hem de hekimleri memnun edecek bir çözüm oluşturduklarını belirten Koca, şunları kaydetti:

"Öncelikle iptal edilmeyen randevulardan kaynaklanan, kullanılamayan kapasitemizi diğer vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Bu kapsamda, gelemeyeceği randevuyu iptal etmeyen vatandaşlarımız söz konusu durumun ilkinde 15 gün içerisinde aynı branşa randevu alamayacak. Aynı şekilde randevusuna ikinci kez gelmediğinde 15 gün içerisinde tüm branşlardan randevu alamayacak. Son dakika iptalleri nedeniyle atıl kapasite oluşmaması için randevu iptal süresini, en geç bir önceki gün saat 23.59'la sınırlandırıyoruz. İptal edilen randevular yerine, muayene saatinden 1 saat öncesine kadar yeni randevu verebileceğiz. Böylelikle daha fazla hastamızın randevu almasını ve kapasitenin verimli kullanılmasını sağlamış olacağız."

Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması

Beypazarı Maden Suyu firması, ürün değerlerinin Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygun olduğunu belirterek, durumun Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de mevzuatın farklılığından kaynaklandığını açıkladı.
19.04.2024 14:17:00 / Güncelleme: 19.04.2024 14:39:00
İhlas Haber Ajansı
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu, Beypazarı Maden Suyu firmasının bazı ürünlerinden alınan numune sonrası "ürünlerde bor miktarının yüksek olduğu" gerekçesiyle teslim edilen ürünler hakkında satış durdurma kararının alınmasını istemişti.

Geçtiğimiz günlerde firma tarafından yapılan açıklamada ise sosyal medyada ürün hakkında atılan iddialar yalanlanmıştı.

Firma, tartışmalara konu olan iddialar hakkında talep edilen İsviçre kaynaklı analiz sonucunun taraflarına ulaştığını açıkladı.



Firma tarafından analiz kaynaklarına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Maden suyumuzun değerleri Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygundur. Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de yaşanan bu durum Avrupa Birliği ve İsviçre mevzuatının farklılığından kaynaklanmaktadır. Doğal maden suyumuz, Sağlık Bakanlığı ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü denetiminde olup üretim sıklığı ile orantılı olarak düzenli bir şekilde denetlenip, analiz edilmektedir. Yer altında doğal olarak oluşan maden suyumuz tam 68 yıldır aynı kaynaktan, el değmeden şişelenmekte ve bütün ülkelere aynı içerikte ürün gönderilmektedir" ifadelerine yer verildi.

5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde geçtiğimiz gün etkili olan depremlerde 338 konut hasar gördü.
19.04.2024 10:50:00
İhlas Haber Ajansı
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde en şiddetlisi 5.6 büyüklükteki depremler Tokat'ta 3, Yozgat'ta da 3 ilçede hasara neden oldu.

Hasar tespit çalışmaları sürerken şuana kadar yapılan tespitlere göre 338 konut, 99 ahır ve 12 cami ve 1 fırında hasar oluştu.

Panikle kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı.

Yozgat ve Tokat'ta hasar tespit çalışmalarının akşam saatlerinde tamamlanması bekleniyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.