logo
28 MART 2024

Suriye'nin bütünlüğüne üçlü garanti

Avrasya coğrafyasının üç önemli gücü Türkiye, Rusya ve İran; Ankara'daki Suriye konulu Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi'nde Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin muhafazası için mutabakata vardı. Çin de bu görüşe destek veriyor. Suriye'nin bölünmesini savunan güçler ise ABD ve İsrail

17.09.2019 00:00:00
Suriye'nin bütünlüğüne üçlü garanti
Suriye'nin bütünlüğüne üçlü garanti
RECEP BAHAR / HABER ANALİZ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin katılımıyla Çankaya Köşkü'nde yapılan Suriye konulu Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi'nin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantı sonrası ilk söz alan isim oldu ve "Suriye'nin siyasi birliği ile toprak bütünlüğünün muhafazası, sahada sükûnetin korunması, ihtilafa kalıcı bir siyasi çözüm bulunması noktasında tam bir mutabakat içindeyiz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, toplantıda İdlib konusu üzerinde özellikle durulduğunu açıkladı.

ABD'ye iki hafta mühlet

Suriye'nin geleceği için en büyük tehdidin YPG/PKK olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Barış koridoru konusunda ABD ile iki hafta içinde anlaşamazsak kendi harekat planımızı uygulayacağız" dedi.

İran Cumhurbaşkanı Ruhani ise ABD'nin Suriye'yi bölmeye çalıştığını dile getirdi ve "ABD'nin Suriye'de asker bulundurması meşru değildir. Adana mutabakatının hayata geçmesi endişeleri giderir" dedi. Putin ise İdblib'in "neredeyse tamamen El Kaide bağlantılı grupların elinde olduğunu" belirterek, "Suriye'nin kısıtlı operasyon yapmasına destek vereceğiz" dedi.

Ana hatlarıyla zirve

Suriye konulu zirvede Suriye'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile Birleşmiş Milletler (BM) ilkelerine kuvvetli taahhüt vurgusu yapıldı ve Anayasa Komitesi listesinde uzlaşı sağlandı.

Üç garantör ülke lideri, beşinci kez bir araya geldikleri Suriye zirvesinde, Suriye'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile BM ilkelerine kuvvetli taahhüt vurgusu yaptı. Liderler, Suriye'de terörle mücadele adı altında sahada yeni gerçeklikler yaratılması yönündeki her türlü girişimi reddetti.

Suriye'nin toprak bütünlüğüne özel vurgu

Ortak bildiride, liderler tarafından Suriye'nin kuzeydoğusundaki güvenlik ve istikrarın egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı temelinde sağlanabileceği vurgulandı. Ayrıca liderler, ABD'nin işgal altındaki Golan Tepeleri'ne ilişkin uluslararası hukuku ihlal eden ve bölgesel barış ile güvenliği tehdit niteliğindeki kararını da kınadı. Erdoğan, Ruhani ve Putin, Suriye ihtilafına askeri çözüm getirilemeyeceğine, yalnızca Suriyelilerin öncülüğünde ve ev sahipliğinde, BM'nin kolaylaştırıcılığında siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğine ilişkin inançlarını teyit etti.

Üç liderin ortak yazılı açıklamasında yer alan bu vurgular, zirvenin sonunda yaptıkları basın açıklamalarına da yansıdı.

Siyasi çözümde mutabakat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'nin siyasi birliği ile toprak bütünlüğünün muhafazası, sahada sükunetin korunması, ihtilafa kalıcı bir siyasi çözüm bulunması noktasında tam bir mutabakat içindeyiz." ifadesini kullandı.

Suriye'de barışın sağlanması için daha fazla sorumluluk üstlenilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Elimizi taşın altına daha fazla koymamız gereken bir dönemdeyiz. Siyasi çözüm umutlarının diri tutulması bizlerin gayretlerine bağlıdır. Ankara zirvesinin Astana sürecine yeni bir soluk kazandıracağına inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Ruhani, Suriye krizininin sadece siyasi yollarla çözülebileceğini ifade ederek, çözümün Suriye halkının katılımıyla gerçekleşeceğinin altını çizdi.

Putin de Rusya, Türkiye ve İran'ın garantör olduğu Astana sürecinin, Suriye'nin çözüm sürecine en etkin katkı sağlayan mekanizma olduğunu vurgulayarak, "Ortak çabalarımızla Suriye topraklarında istikrar sağlanmıştır ve şiddet seviyesi düşürülmüştür" diye konuştu.

Anayasa Komitesi kuruluyor

Zirvenin ardından liderler, Suriye'de anayasayı yazacak komiteye katılacak isimlerin listesinin oluşturulduğunu açıkladı.

Suriye'de Anayasa Komitesine ilişkin Ruhani, "Bir an önce çalışmalarına başlamasını ve anayasayı revize etmesini umut ediyoruz" ifadesini kullanırken, Putin "Diplomatlarımız titiz çalışma sonucunda listeyi oluşturdular ve usul çalışmaları yaptılar. Liste onaylanmıştır" diye konuştu.

"Suriye'de siyasi çözüm umutlarını yeşertecek önemli kararlar alındığını" belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan da "Cenevre'de komite çalışmaları süratle başlayacaktır. Pürüz kalmadı diyebilirim" ifadesini kullandı.

Erdoğan: PYD/PKK yok edilmeli

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'nin istikbali için en büyük tehdit kaynağının PKK ve onun uzantısı olan YPG/PYD olduğunu vurgulayarak, "Bu ülkedeki PKK/PYD varlığı devam ettikçe ne Suriye ne de bölgemiz huzura kavuşabilir" değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin, Suriye sınırı boyunca bir terör oluşumuna rıza göstermeyeceğini vurgulayan Erdoğan, "Nihai hedefimiz Suriye'nin kuzeyinde bir barış koridoru tesis ederek, ülkenin bölünmesini engellemektir" dedi.

Artık Suriyelilerin ülkelerine güvenli ve gönüllü şekilde geri dönüşlerine yoğunlaşmak gerektiğinin altını çizen Erdoğan, "Hem Rusya ve İran'la hem de uluslararası toplumun diğer üyeleriyle Suriyeli mültecilerin gönüllü geri dönüşü için çalışmak istiyoruz" mesajını verdi. Putin, Türkiye dahil olmak üzere bölge ülkelerinin kendi milli güvenliğini koruma hakkına sahip olduğunu vurgulayarak, üç garantör ülkenin de Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana olduğuna işaret etti. İdlib'de çatışmasızlık bölgesindeki durumun endişe verici olduğunu söyleyen Putin, Erdoğan ve Ruhani ile İdlib'de gerginliğin azaltılması için adımlar atılması konusunda mutabık kaldıklarının altını çizdi.

ABD'nin Suriye'deki varlığı rahatsız ediyor

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, ABD'nin Suriye'de teröristleri desteklediğini ve Suriye'yi bölmeye çalıştığını belirterek, "ABD'nin Suriye'de asker bulundurması meşru değildir, ABD güçleri bir an önce bölgeyi terk etmelidir" diye konuştu. Ruhani, "Fırat'ın doğusu ABD'nin hakimiyetinde ve burada da teröristler bulunmaktadır" ifadesini de kullandı.

Komitede pürüz kalmadı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'de Anayasa Komitesi oluşturulmasıyla ilgili, "Cenevre'de komite çalışmaları süratle başlayacaktır. Pürüz kalmadı diyebilirim" dedi.

Erdoğan, şu yanıtı verdi: "Anayasa Komitesinin kurulmasına yönelik çalışma başarıyla tamamlandı. Bir kişiyle ilgili olumsuzluğu gidermiş bulunuyoruz. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Suriye ile ilgili özel temsilcisinin buradaki gayretlere verdiği destekle beraber inanıyorum ki bu usul kuralları da süratle giderilmiş olacak. Böylece Cenevre'de komite çalışmaları süratle başlayacaktır. Pürüz kalmadı diyebilirim ve ortak yaklaşımımız da zaten bu."

Erdoğan, şunları söyledi: "Türkiye olarak sınırlarımızın hemen bitişiğinde 4 milyon insanı etkileyecek yeni bir trajedi yaşanmasına seyirci kalamayız. Böylesi bir vahim gelişme sadece ülkemizi değil bütün Avrupa'yı etkileyecektir. Zirve'de, Suriye'de siyasi çözüm umutlarını yeşertecek önemli kararlar aldık. DEAŞ ile mücadele altında terör örgütlerine destek verilmesinin kabul edilemezliğini vurguladık. İstişarelerimizde usul kuralları konusunu da Birleşmiş Milletler ile eş güdüm halinde sonuçlandırarak Anayasa Komitesinin çalışmalarına bir an önce başlamasını sağlamayı kararlaştırdık. Suriye'nin istikbali için en büyük tehdit kaynağı PKK ve onun uzantısı olan YPG/PYD'dir. Bu ülkedeki PKK, PYD varlığı devam ettikçe ne Suriye ne de bölgemiz huzura kavuşabilir. Nihai hedefimiz Suriye'nin kuzeyinde bir barış koridoru tesis ederek ülkenin bölünmesini engellemektir."

Putin'den Yemen krizine Kuran'dan ayetli örnek

Suudi Arabistan'da tesislere yapılan saldırının toplantıda gündeme gelmediğini ancak Yemen'de insani dram ve felaket yaşandığını söyleyen Putin, Kur'an-ı Kerim'den ayet alıntılayarak bu krizin çözümü ile ilgili öneride bulundu.

Putin, "Krizin çözümü için tüm taraflar arasında bir çözüm üretilmesi gerekir. Mesela bunu da Müslüman ülke olan Türkiye'de bulunurken Kuran'dan atıfta bulunmak istiyorum: 'Allah'ın sözlerini hatırlayınız, siz düşmansınız ama Allah sizin gönüllerinizi barıştırdı ve sizi dost yaptı.' Sizi bölen konular arka planda olmalıdır. Manevi yakınlık ön plana çıkmalıdır. Şiddetin kabul edilmezliği konusunda Kur'an'da sözler var" diye konuştu.

Suudi Arabistan'a güvenliğini sağlaması için Rusya'dan hava savunma füze sistemi almasını öneren Putin, "Suudi Arabistan'ın kendisini koruması için gerekli yardımı yapmaya hazırız. Suudi yönetimi de bu konuda akıllıca karar alabilir. İran S-300 aldı, Türkiye S-400 aldı, Suudi Arabistan da benzer bir adımla kendi güvenliğini sağlayabilir. Bu sistem Suudi Arabistan'ın altyapısını güvenli bir şekilde koruyacaktır" dedi.

Suriye'nin kuzeyinde oluşturulması planlanan güvenli bölge konusundaki değerlendirmesi sorulan Putin, "Türkiye dahil olmak üzere bölgede bütün devletler kendi milli güvenliği konusunda bir koruma hakkına sahiptir. Hepimiz Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanayız. Güvenliğin sağlanması ve terörle mücadele ile ilgili sorunlar çözüldüğü zaman, Suriye'nin toprak bütünlüğü tamamen sağlanacak. Bu, bütün yabancı askeri birliklerin Suriye'den çekilmesi için de geçerlidir" ifadelerini kullandı.

Ruhani ise Aramco tesislerine yönelik saldırı konusunda, "Yemenlilerin kendilerine yönelik saldırılar karşısında kendilerini savunma hakkı vardı. Bu saldırılar Yemen'de yıllardır devam eden saldırılara verilen karşılıktır" dedi.

Yemen'i bu hale kim getirdi?

Suudi Arabistan'daki petrol tesislerine yapılan saldırının piyasaları etkileyip etkilemeyeceği sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Yemen'de bu süreç nasıl başladı? Bunun üzerine durmak gerekir. Yemen yerle yeksan oldu, bunun müsebbibi kimlerdir? Bunların üzerinde durmak lazım. Tabii ki bütün bu tahribatlarla artık Yemen'deki insanlar şüphesiz ki onlar da sürekli belli bir hazırlık içinde olmuşlardır. Gönül bu tür gelişmeleri arzu etmiyor ancak gelinen bu noktada özellikle de bizim şu anda Yemen'in bir an önce yeniden inşa ve ihyası için ne gibi çalışmalar yapabiliriz, bunu düşünmemiz gerekiyor. Çünkü Yemen kendi ayakları üzerine kalkabilecek bir altyapıya sahip değil.

Öyle ise şu anda gelişmiş ülkeler olarak, gelişmekte olan ülkeler olarak Yemen'e ne yapılabilir? Bu sadece bölgede Yemen için söyleyeceğim bir şey değil, aynı durum Suriye için de geçerli. Bu noktada yine bölgedeki Filistin için de geçerli. Filistin'in durumu ayrı bir felaket, onun üzerinde de durulması gerekir. Ama ne yazık ki şu anda bakıyorsunuz Müslüman, Müslüman ile uğraşıyor. Az önce Sayın Putin, Rabbimizin bir uyarısını burada hatırlatmak istedi. 'Ancak inananlar kardeştir,' hükmüyle ben işi kısa olarak alayım. Kardeşliğin gereğinin bu olmaması lazımdı ama Yemen'e ilk bombaları kimler attı? Bu sorunun cevabı bulunursa gelinen noktanın bir tahrik olduğu kanaatine de varırız diye düşünüyorum."

Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani onuruna yemek verdi.

Ortak bildiride kuvvetli mesajlar

* Liderler Suriye'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile Birleşmiş Milletler Şartı'nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli taahhütlerini vurgulamışlardır.

* Suriye'de gayrimeşru öz yönetim teşebbüsleri dahil olmak üzere terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişim reddedildi.

* Suriye'nin kuzeydoğusundaki durum ele alındı. Bu bölgede güvenlik ile istikrarın ancak ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı temelinde sağlanabileceği vurgulandı.

* ABD yönetiminin işgal altındaki Suriye Golanı'na dair uluslararası hukukun ağır ihlalini teşkil eden ve bölgesel barış ile güvenlği tehdit eden kararı kınandı.

* Liderler, Suriye'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile Birleşmiş Milletler Şartı'nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli taahhütlerini vurgulamışlardır.

 
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'
"Ligden çekilmek için sponsorlarımızla görüştük"
Koç: Bize ceza verirlerse vebalini öderler
Bahçeli'den yerel seçim öncesi mesaj
'Riskli ve tehlikelerle dolu'
Erdoğan'a 'beka sorunu' göndermesi
'Perdelik kumaştan kefen giyen 7 zibidi'
"İstanbul’u yapay zeka devriminin gözbebeği yapacağız"
BTP İBB adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'
"Ligden çekilmek için sponsorlarımızla görüştük"
Koç: Bize ceza verirlerse vebalini öderler
Bahçeli'den yerel seçim öncesi mesaj
'Riskli ve tehlikelerle dolu'
Erdoğan'a 'beka sorunu' göndermesi
'Perdelik kumaştan kefen giyen 7 zibidi'
"İstanbul’u yapay zeka devriminin gözbebeği yapacağız"
BTP İBB adayı Cihan Erdoğanyılmaz

Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor

Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Kurucusu Kenan Balcı, 'Gece geliyorlar, gündüz geliyorlar. Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyorlar' dedi.
28.03.2024 12:53:00
İhlas Haber Ajansı
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Türkiye Deniz Canlıları Müzesi'nin de bulunduğu Beylikdüzü Balıkçı Kenan Tesisleri sahibi balıkçı Kenan Balcı İmamoğlu aleyhinde yapmış olduğu açıklamalar sonrasında işletmesi zabıtalar tarafından ablukaya alındı ve mühürlenmek istendi. Evraklarının tam ve eksiksiz olduğunu belirten tesis sahibi Balıkçı Kenan Balcı, "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun talimatıyla işletme adeta abluka altına alındı. 150 bin lira olan arazimize 1500 lira verip almaya çalışıyorlar" dedi.

Zabıta ekiplerine direnen Kenan Balcı, 'Ben 15 yıldır Anadolu Caddesi üzerinde, 50 yıldır da esnaflık yapıyorum. Böyle bir şey ilk defa gördüm. Zabıta ekipleri talimatla işletmemizi mühürlemeye geliyorlar. Bizlere de 'bu mühür sembolik' diye ifadelerde bulunuyorlar. Gündüz ayrı ekip, gece ayrı ekip geliyor. zabıta ekipleri işlerini bırakmışlar, Balıkçı Kenan Tesisleri'ni ablukaya almışlar. Gündüz zabıta ekip araçlarla geliyorlar. Gecede vinçlerle. Bizim arazimizi, işletmemizi elimizden almak için her yolu deniyorlar' ifadelerini kullandı.

"Ben bir esnaf olarak kazanımlarımı korumak amaçlı çıktığım bu yolda her geçen gün yeni bir zulümle karşı karşıya kalıyorum" ifadelerini kullanan Balcı, '50 yıldır balıkçıyım. Esnaflık yapıyorum. İmamoğlu tarafından yaklaşık 5 yıl önce kendi tapulu arazimden bir kısmını hediye etmem istendi. Ben bu isteği reddettim. Ondan sonra isteklerini yerine getirmediğim için kapsamlı olarak yıpratma ve yıldırma kampanyası başlattılar. Kendi tapulu arazime el koydular. Metrekaresi 150 bin lira olan arazimin metrekaresini bin 500 liraya almaya çalıştılar. Biz sesimizi yükselttikçe, itiraz ettikçe onlar daha çok üstümüze gelmeye başladılar' dedi.

"Paradan kuleler yapan İmamoğlu ve ekibi istediklerine ulaşamayınca zulmün dozunu artırmaya başladı" diyen Balcı, '30 yıldır bu bölgede balıkçılık yapıyorum. Ruhsatımı kendisi verdi. Ama şimdi beni ruhsatsız balık satmakla suçluyor. Ruhsatsız olduğu gerekçesiyle işyerimi kapatmak istiyor. Bu dükkanım tam 15 yıldır aynı yerde faaliyet göstermekte. 15 yıldır sorunsuz bir şekilde çalışan işyerimi istediklerini yapmadığım için ruhsatsızdır diye ilan edip kapatmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar burada balık satmaya devam edeceğiz. Arazimi, işyerimi İmamoğlu'na yem etmeyeceğim. Bu arazimin tapularını pankart yapıp suratlarına çarpıyorum' diye konuştu.

"İmamoğlu'na karşı bizi koruyun"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım isteyen Balıkçı Kenan Balcı, 'Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a seslenmek istiyorum. Erdoğan sevdalısı esnaf olarak başımıza bu işleri açan, bize çökmeye çalışan, paradan yeni kuleler yapmak isteyen, İmamoğlu ve ekibine karşı bizi koruyun. Adaletin sağlanmasına vesile olun. Hz Ömer adaletinin temsilcisi sayın Cumhurbaşkanımızdan bunu talep ediyorum. Lütfen zulme karşı yanımızda olun' ifadelerini kullandı.

İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması

Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, İsmailağa Cemaatinin resmi sayfasından kendisi hakkında yapılan paylaşımlara dair açıklama yaptı.
28.03.2024 09:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 09:37:53
Haber Merkezi
İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması
İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması
İsmailağa Cemaatinin kendileriyle hiçbir bağı kalmadığını söylediği ve cemaatlerini dağıtmakla suçladığı Ahmet Mahmut Ünlü'den (Cübbeli Ahmet Hoca) açıklama geldi.

Ünlü, cemaatin istişare heyeti imzasıyla yayınlanan açıklamanın baştan aşağıya yalanlarla dolu olduğunu bunun kaynaklarını da haftaya paylaşacağını duyurdu.


'SEYFETTİN İNANÇ'I ÇÖZMEDEN İSMAİLAĞA ANLAŞILMAZ'

Kendisine yakın olan Lalegül TV'de konuşan Ahmet Hoca, istişare heyeti olarak kendileri adlandırılan heyetin kimse tarafından bilinmediğini ifade etti. İstişare heyetinde bulunan çoğu ismin cemaatin başı olan Mahmud Efendi tarafından hiçbir zaman vekil olarak tayin edilmediği iddia etti.

Ünlü özellikle Seyfettin İnanç'a dikkat çekti:

İsmailağa'nın bütün maddi işlerini, para işlerini toplayan kotaran Seyfettin İnanç'tır. Bu Seyfettin İnanç bizim işte talebelerimizdendir. Tefsirde senelerce bizimle bulunmuştur. Dolayısıyla tarikat vekilliği yoktur. Yani şimdi öyle bir durum ki vekilliği olmayan adamlar bunlar. Ama projeleri getiren bunlar, bütün olayları heyete arz eden, şu anda beni güya ihraç etmişler, aforoz etmişler. Bunun da işte alt şeyini birlikte hazırladıkları adam Seyfettin İnanç'tır. Şimdi Seyfettin İnanç meselesi önemlidir. Çünkü yakın zamanda medyada İsmail Ağa'dan FETÖ çıktı diye haberler birçok kanalda yer almıştır. Ekranda görüyorsunuz. Burada ortada oturan Seyfettin İnanç'tır. Buradaki resmin ortası işte bu heyetinde ortasını İsmail'e de ortasını her şeyin ortasını anlamak istiyorsanız o ortadaki arkadaş bu arkadaşın kardeşi Mehmet Bahadır İnanç. Bu kişi FETÖ firarisidir. Şu anda FETÖ'den aranmaktadır. Dolayısıyla bizim FETÖ ile ne irtibatımız var diyenin bütün camianın para işleri, finans işleri, bütün getir götür işleri, heyetin karar işleri, azir işleri, nasip işleri, ikram işleri hepsi Seyfettin'in inancı üzerinden geçer. İsmailağa'yı anlamak isteyen Seyfettin'i çözmeden anlayamaz.

FETÖ 2000'LERDEN BERİ SIZMAYA ÇALIŞIYOR

Ünlü, FETÖ'nün 2000'lerin başından itibaren İsmailağa Cemaatine sızmaya çalıştığını ve 2006 sonrasında bu çalışmalara hız verdiğini iddia etti. Kendisine yapılanın da bu çerçevede yapıldığını öne sürdü.

Cübbeli Ahmet Hoca kendisini direkt cemaatin bir önceki lideri olan Mahmud Ustaosmanoğlu'na bağlı olduğunu şu an cemaatin başında olan Hasan Efendi'nin de aynı durumda olduğunu ve bu sebeple kendisini cemaatten atmaya bir yetkisinin olmadığını vurguladı. Buna ek olarak Ünlü, cemaatten bazı kişilerin FETÖ'cü Emre Uslu ile aynı dili kullandığı ve kendisi için "gebermesini" istediklerini ifade etti.

Bakan Işıkhan: "Kişi başı milli gelir tarihin en yüksek seviyesine geldi'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Kapaklı Belediyesi'nde iş insanlarıyla bir araya geldi. Işıkhan, kişi başı milli gelirde tarihin en yüksek seviyesine geldiklerini ifade etti.
27.03.2024 22:18:00
İhlas Haber Ajansı
Bakan Işıkhan: "Kişi başı milli gelir tarihin en yüksek seviyesine geldi'
Bakan Işıkhan: "Kişi başı milli gelir tarihin en yüksek seviyesine geldi'

Bakan Işıkhan, cadde üzerinde esnaf ve vatandaş ziyaretlerini tamamlamasının ardından Kapaklı Belediyesi'nde iş insanlarıyla 'Türkiye Yüzyılı'nda Çalışma Hayatı Buluşmaları' adlı toplantıya katıldı.

'Her alanda geliştirmeye devam edeceğiz'
Burada bir konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Neredeyse her gün bir başka ilimizde vatandaşlarımızla milletimizle bir araya gelmeye devam ediyoruz. Rabbim güç verdikçe de vatanımızın her karış toprağını adım adım gezmeye 81 il, 922 ilçemizin tamamını Türkiye Yüzyılı'na hazırlamaya devam edeceğiz. Tekirdağ, gerek tarımı, gerek sanayisi, endüstrisi, ticaretiyle hem ülkemiz hem de dünya için büyük önem taşıyan şehirlerimiz arasında yer alıyor. Binlerce yıldır, medeniyetlere ev sahipliği yapmış, üretimin alın terinin yurdu olmuş bir yer burası. Maşallah Tekirdağ'ın büyük bir potansiyel var, Tekirdağlılarda muazzam bir dinamizm var. Bu noktada sizlerin fikirleri ve önerileri bizler için, şehri yönetenler için yol gösterici olmalıdır. Bizler; devlet millet el ele yürümenin, ülkemizi ve milletimizi birlikte büyütmenin en güzel örneklerinden birisini Tekirdağ'da ortaya koyalım istiyoruz. Çalışma hayatından sosyal güvenliğe kadar inisiyatif aldığımız her konuda her daim sizlerle istişareyi, iletişimi, diyaloğu ön planda tutmaya devam edeceğiz. Birlik ve beraberlik ruhuyla, başta çalışma hayatı olmak üzere Türkiye'yi küresel anlamda hak ettiği konuma taşıyacak her alanda geliştirmeye devam edeceğiz. Biliyorsunuz 2023 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 4,5 büyüme ile AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke oldu. Dolar bazında milli gelir, Türkiye tarihinde ilk kez 1 trilyon doları aştı. Kişi başına Milli Gelir de, 13 bin 110 dolarla, tarihin en yüksek düzeyini gördü. Bu hafta 2023 yılı işgücü verileri açıklandı. 2023 yılında işsizlik oranı bir önceki yıla göre 1 puanlık azalışla yüzde 9,4 seviyesine geriledi. İşsiz sayısı 2023 yılında, bir önceki yıla göre 318 bin kişi azalarak 3 milyon 264 bin kişiye geriledi. Toplam işsizlik oranı ve genç işsizlik oranı son 10 yılın en düşük seviyesine geldi. Hem kadın, hem genç, hem de toplam istihdam oranı ve işgücüne katılım oranı son 21 yılın en yüksek düzeyine yükseldi. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu yüzyılı; emeğin, üretimin, çalışmanın yüzyılı yapacağız inşallah. Bunu nasıl gerçekleştireceğiz' Tabi ki sizlerle' dedi.

"Bayram ikramiyelerini yüzde 50 artırdık'
Ramazan Bayramı'nda emeklilere ikramiye uygulamasının ilk kez AK Parti döneminde başlatıldığını ifade eden Işıkhan, "Biliyorsunuz muhalefetin aklına milletimiz seçimden seçime geliyor. Biz ise her daim imkanlarımız ölçüsünde, milletimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz hafta, Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı emekli ve ölüm aylığı hak sahiplerine banka promosyonunu 2017'de biz başlattık. Önümüzde Ramazan Bayramı var. Bayramlarda emeklilerimize bayram ikramiyesi uygulamasını da biz başlattık. Bu yıl ikramiyeyi yüzde 50 artırdık. Emeklilerimize bu dönemde Banka Promosyon tutarlarını kamu bankalarında 2 katına çıkardık. Milletimiz pek fark edemeyebiliyor ancak vatandaşlarımızın dünyanın en ileri seviyesinde sağlık hizmeti almasının arkasında da önemli bir harcama var. AK Parti döneminde, SGK tarafından ödenen ilaç sayısını 3 katına çıkardık. Geçtiğimiz 1 yılda Sosyal Güvenlik Kurumumuz tarafından yapılan sağlık ve ilaç harcaması tam tamına 553 milyar lira oldu. Bu çok ciddi bir rakam. Emekli aylıklarına ödediğimiz tutarın yarısına yakınını ayrıca sağlık harcamaları ve sağlık hizmetleri için ödüyoruz. Bunun dışında yine SGK tarafından son 1 yılda 206 Milyar lira, teşvik ve destek ödemesi yaptık. Son 5 yılda yaşadığımız Pandemiyi, bölgemizdeki savaşları ve asrın felaketini dikkate alırsanız, vatandaşlarımızı asla mağdur etmeden hizmetlerimize kesintisiz devam edebildiğimizi, bu güçte bir devlet olduğumuzu görürsünüz. Şurası çok önemli; ülkemizin gücü büyük ölçüde yerel yönetimlerimizin gücünden geliyor. Kalkınma yerelden başlar hakikatine istinaden yerelde ne kadar güçlü olursak genel icraatlarimizin de o derece güçlü olacağına inanıyoruz. Çünkü şunu hepimiz çok iyi biliyoruz ki; gelişim, ilerleme ve kalkınma yerelden başlar' diye konuştu.

Trabzon'da içme suyu isale hattı çalışmasında meydana gelen göçükte 3 işçi öldü

Trabzon'un Hayrat ilçesi Balaban Mahallesi'nde içme suyu isale hattı çalışması sırasında meydana gelen göçükte 3 işçi toprak altında kalarak hayatlarını kaybetti.
27.03.2024 15:16:00 / Güncelleme: 27.03.2024 16:07:33
İhlas Haber Ajansı
Trabzon'da içme suyu isale hattı çalışmasında meydana gelen göçükte 3 işçi öldü
Trabzon'da içme suyu isale hattı çalışmasında meydana gelen göçükte 3 işçi öldü
Alınan bilgiye göre, ilçenin Balaban Mahallesi'nde saat 13.30 sıralarında içme suyu isale hattı çalışması sırasında göçük meydana geldi.

Göçük altında kalan müteahhit firmaya bağlı 3 işçinin kurtarılması için AFAD ekipleri ve itfaiye ekipleri çalışma başlattı. Yapılan çalışmalarda 3 işçinin cansız bedenine ulaşıldı.

Öte yandan Balaban Merkez mahallesinde yeni yapılan içme suyu şebekesi hattına test amaçlı su verilmesi sonucu yaşanan kazada 3 işçinin tazyikli suyun oluşturduğu heyelan sebebiyle toprak altında kaldığı iddia edildi.

Cenazeler Adli Tıp'a gönderildi

Trabzon'un Hayrat ilçesi Balaban Mahallesi'nde içme suyu isale hattı çalışması sırasında meydana gelen göçükte hayatını kaybeden 3 işçinin cansız bedenleri Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Alınan bilgiye göre, ilçenin Balaban Mahallesi'nde saat 13.30 sıralarında içme suyu isale hattı çalışması sırasında göçük meydana geldi. Göçük altında kalan taşeron firmaya bağlı 3 işçinin kurtarılması için AFAD ekipleri ve itfaiye ekipleri çalışma başlattı. Yapılan çalışmalar sonrasında 3 işçinin cansız bedenine ulaşıldı.

Hayatını kaybeden işçilerin isimlerinin Mehmet Mahmut Allahverdi, İbrahim Keskin ve Dinçer Uzunosmanoğlu olduğu öğrenilirken, işçilerin cansız bedenleri otopsi için cenaze aracı ve ambulansla Trabzon Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.

Olayla ilgili açıklama yapan Hayrat Belediye Başkanı Mehmet Nuhoğlu, 'İller Bankası'nın yaptığı Trabzon Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (TİSKİ) içme suyu ana ishale hattında çalışan 3 işçimiz boruya kaynak yaparken üzerine gelen heyelanın altında kaldılar. Buraya daha önce hat döşenmişti. Borularda tekrar arıza olunca yeniden hat döşüyorlardı. Olay duyulur duyulmaz zaten burada ekskavatör-kato vardı. Hemen müdahale ettiler. 3 işçimiz rahmetli oldular. Cesetleri çıkartıldı. Üzerlerinde fazla da toprak yoktu ancak takdiri ilahi böyleymiş' dedi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.