Suud’da adım adım taht oyunları
Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürüldüğü Suud yönetimi tarafından resmen kabul edilen Cemal Kaşıkçı’nın ülkedeki iktidar savaşlarına kurban gitmiş olabileceği düşünülüyor
20.10.2018 00:00:00





ORHAN DEDE/DETAY-HABER
Adı konulmayan bir darbe planıyla Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz tarafından Haziran 2017'de veliaht ilan edilen Prens Muhammed bin Selman'ın başı dertte.
Zira Washington Post yazarı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda cinayete kurban gittiğini Suudi yönetimi resmen kabul etti. Suudi yönetimine yakın kaynaklar cinayetle sonuçlanan hadisenin iktidardaki Suud ailesine bir komplo planı olduğunu öne sürüyor.
Komplo iddiası Prens Selman'ı temize çıkarma gayreti olrak değerlendirilse de Suudi Arabistan'daki iç çekişmeleri göz önünde bulundurulunca aslında üzerinde düşünülmesi gereken bir konu olduğu görülüyor.
Prens Selman'a kadar Suudi Arabistan'da tahta oturan krallar, kurucu kral Abdülaziz'in çocuklarıydı. Geniş bir aile olan Kral Abdülaziz ailesine mensup altı bin prensin bulunduğu tahmin ediliyor.
Bu altı bin kişi devletin en üst kademelerini ve kilit konumdaki makamlarını doldurmak için sürekli bir mücadele içinde. Suudi Arabistan'da bugüne kadar taht Abdülaziz'in yaşayan en büyük oğluna geçer ilkesi uygulanmıştı. Ancak Kral Selman, yaşı daha büyük ve ülkenin güvenlik güçlerinin başındaki isim olan kuzeni Muhammed bin Nayif'i pas geçerek oğlu Muhammed'i tahtın yeni varisi ilan etti.
Karar resmen bir darbe niteliğindeydi. Taht Kral Selman'ın oğluna, yani Prens Muhammed bin Selman'a -Amerikalılar onu kısaca MBS şeklinde ifade ediyor- geçerse, başta tahta oturmak için gün sayan Muhammed bin Nayif olmak üzere Suud ailesi mensubu diğer prensler için kral olmak artık imkânsız hale gelecek. İşte tam da burası zurnanın zırt dediği noktaydı.
Adım adım taht oyunları
Kral Selman'ın ülkedeki teamülleri alt üst ederek oğlunu veliaht ilan etmesi nedeniyle Suudi Arabistan'da bir hareketlilik uzunca bir süredir bekleniyordu.
Böyle bir karşı hareketi başlamadan bastırmak için Kral Selman yeni bir adım daha attı ve Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu kurarak başına Veliaht Prens Muhammed'i getirdi. Veliaht Muhammed hiç beklemeden Kasım 2017'de operasyon düğmesine bastı.
Suud ailesi mensubu onlarca prens, eski bakan ve ünlü iş adamları gözaltına alınarak ve Riyad'daki 5 yıldızlı Ritz Carlton oteline hapsedildi. Suudi Kral Selman tarafından görevden alınıp yerine oğul Muhammed b. Selman'ı veliaht tayin edene kadar ülkede veliahtlık görevini icra eden Prens Muhammed Bin Nayef ve yakınlarının banka hesapları donduruldu.
Tutuklu diğer kişilerin de salıverilmeleri için Suud yönetimine onlarca milyar dolar haraç ödemeleri gerekti.
Yazıları muhalifti ölümü de öyle oldu
Buraya kadar çok ayrıntıya boğmadan hızlıca ifade ettiğimiz yaklaşık 16 aylık süreç Kaşıkçı cinayetiyle sonuçlandı.
Muhalif bir gazeteci olan Cemal Kaşıkçı, Suudi Arabistan'a ait bir diplomatik misyon binasında, Prens Selam Bin Muhammed'e yakın görevliler tarafından öldürülünce hedefteki isim doğal olarak yeni Veliaht oldu.
Muhalif yazılarıyla Suudi yönetimi tarafından tasvip edilmeyen Kaşıkçı'nın cinayeti, Suudi yönetimi için yazılarından çok daha ağır bir darbe oldu.
Emir Veliaht'tan sonuç muhaliflerden
Cinayetle sonuçlanan hadise değerlendirildiğinde Kaşıkçı'nın sorgulanması ya da Suudi Arabistan'a götürülmesi emrini Prens Muhammed vermiş olsa, operasyonun cinayetle sonuçlanması en çok Suudi ailesindeki sesi çıkmayan muhaliflerin işine geldiği anlaşılıyor.
En çok da normal şartlarda Kral Selman'dan sonra tahta oturması gereken Prens Muhammed Bin Nayef'in işine geliyor. Aynı zamanda Ritz Carlton oteline tıkılarak milyarlarca dolar tutarında servetlerine el konulan Suudi ailesi mensubu diğer kişiler de, Veliaht Prens Muhammed'in tahta çıkmasını tehlikeye sokan bu hadise karşısında pek de üzülmüşe benzemiyorlar.
Adı konulmayan bir darbe planıyla Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz tarafından Haziran 2017'de veliaht ilan edilen Prens Muhammed bin Selman'ın başı dertte.
Zira Washington Post yazarı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda cinayete kurban gittiğini Suudi yönetimi resmen kabul etti. Suudi yönetimine yakın kaynaklar cinayetle sonuçlanan hadisenin iktidardaki Suud ailesine bir komplo planı olduğunu öne sürüyor.
Komplo iddiası Prens Selman'ı temize çıkarma gayreti olrak değerlendirilse de Suudi Arabistan'daki iç çekişmeleri göz önünde bulundurulunca aslında üzerinde düşünülmesi gereken bir konu olduğu görülüyor.
Prens Selman'a kadar Suudi Arabistan'da tahta oturan krallar, kurucu kral Abdülaziz'in çocuklarıydı. Geniş bir aile olan Kral Abdülaziz ailesine mensup altı bin prensin bulunduğu tahmin ediliyor.
Bu altı bin kişi devletin en üst kademelerini ve kilit konumdaki makamlarını doldurmak için sürekli bir mücadele içinde. Suudi Arabistan'da bugüne kadar taht Abdülaziz'in yaşayan en büyük oğluna geçer ilkesi uygulanmıştı. Ancak Kral Selman, yaşı daha büyük ve ülkenin güvenlik güçlerinin başındaki isim olan kuzeni Muhammed bin Nayif'i pas geçerek oğlu Muhammed'i tahtın yeni varisi ilan etti.
Karar resmen bir darbe niteliğindeydi. Taht Kral Selman'ın oğluna, yani Prens Muhammed bin Selman'a -Amerikalılar onu kısaca MBS şeklinde ifade ediyor- geçerse, başta tahta oturmak için gün sayan Muhammed bin Nayif olmak üzere Suud ailesi mensubu diğer prensler için kral olmak artık imkânsız hale gelecek. İşte tam da burası zurnanın zırt dediği noktaydı.
Adım adım taht oyunları
Kral Selman'ın ülkedeki teamülleri alt üst ederek oğlunu veliaht ilan etmesi nedeniyle Suudi Arabistan'da bir hareketlilik uzunca bir süredir bekleniyordu.
Böyle bir karşı hareketi başlamadan bastırmak için Kral Selman yeni bir adım daha attı ve Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu kurarak başına Veliaht Prens Muhammed'i getirdi. Veliaht Muhammed hiç beklemeden Kasım 2017'de operasyon düğmesine bastı.
Suud ailesi mensubu onlarca prens, eski bakan ve ünlü iş adamları gözaltına alınarak ve Riyad'daki 5 yıldızlı Ritz Carlton oteline hapsedildi. Suudi Kral Selman tarafından görevden alınıp yerine oğul Muhammed b. Selman'ı veliaht tayin edene kadar ülkede veliahtlık görevini icra eden Prens Muhammed Bin Nayef ve yakınlarının banka hesapları donduruldu.
Tutuklu diğer kişilerin de salıverilmeleri için Suud yönetimine onlarca milyar dolar haraç ödemeleri gerekti.
Yazıları muhalifti ölümü de öyle oldu
Buraya kadar çok ayrıntıya boğmadan hızlıca ifade ettiğimiz yaklaşık 16 aylık süreç Kaşıkçı cinayetiyle sonuçlandı.
Muhalif bir gazeteci olan Cemal Kaşıkçı, Suudi Arabistan'a ait bir diplomatik misyon binasında, Prens Selam Bin Muhammed'e yakın görevliler tarafından öldürülünce hedefteki isim doğal olarak yeni Veliaht oldu.
Muhalif yazılarıyla Suudi yönetimi tarafından tasvip edilmeyen Kaşıkçı'nın cinayeti, Suudi yönetimi için yazılarından çok daha ağır bir darbe oldu.
Emir Veliaht'tan sonuç muhaliflerden
Cinayetle sonuçlanan hadise değerlendirildiğinde Kaşıkçı'nın sorgulanması ya da Suudi Arabistan'a götürülmesi emrini Prens Muhammed vermiş olsa, operasyonun cinayetle sonuçlanması en çok Suudi ailesindeki sesi çıkmayan muhaliflerin işine geldiği anlaşılıyor.
En çok da normal şartlarda Kral Selman'dan sonra tahta oturması gereken Prens Muhammed Bin Nayef'in işine geliyor. Aynı zamanda Ritz Carlton oteline tıkılarak milyarlarca dolar tutarında servetlerine el konulan Suudi ailesi mensubu diğer kişiler de, Veliaht Prens Muhammed'in tahta çıkmasını tehlikeye sokan bu hadise karşısında pek de üzülmüşe benzemiyorlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.