logo
19 MART 2024

Tabii afetlerde idarecinin görevi

14.03.2020 00:00:00

Tabii afet denilince ilk aklımıza gelen şey deprem. Ama konu sadece deprem ile sınırlı değil. Normalin dışında gerçekleşen her şeyi bu kapsama dahil edebiliriz.

Örneğin seller, yangınlar, kuraklık, çekirge istilası, bitki, insan ve hayvanlarda görülen virüs ve ortaya çıkan salgınlar gibi.

Ülkemize dönersek en çok karşılaştığımız tabii afetler sel, yangın, salgın hastalıklar ve depremler. (Bugünlerde çekirge istilası tehlikesi de var)

Peki, tabii afetlerde yöneticiler ne yapmalıdır? Bir diğer şekliyle sorarsak da, tabi afetlerde yöneticiler neleri yapmamalıdırlar?

Bu soruların cevabını İmam Ali (a.s) Efendimizden verdikten sonra günümüze gelelim. İmam Ali (a.s) valisine şöyle emrediyor:

"Tabii afetlerden (…) dolayı halkın uğradığı zararı karşılayıp, yükünü hafifletmelisin. Halkın sıkıntılarını azaltmak için hiçbir fedakarlık sana ağır ve bıktırıcı gelmemelidir. 

Zira ihtiyaç anında halkın arazi sıkıntısının giderilmesi ve emlakın işletmeye açılması öyle bir sermayedir ki, belde ve vilayetin imarı esnasında halkın sana güzel övgüler yağdırmasını sağlar. Feyiz getiren adaletinle rahatlar, mutlu olurlar. Böylece sana verdikleri desteği devam ettirirler. Halk bu şekilde sağladığın rahatlıktan ve perişan hallerine çare olan adalet ve yardımdan mutlu olurlar. 

Gelecek için yaptığın stoklar, biriktirdiğin gıda maddeleri seni yüceltir, övgülerin çoğalmasına yol açar. Bu şekilde adil ve insaflı davranışından dolayı zaman olur ki, büyük işler arasında yer alan önemli bir meseleyi onlara havale ettiğinde, gönül rahatlığı ile o işi kabul ederler. Zira hali, vakti yerinde olan halk verilen görevleri, kabul eder, sorumluluktan kaçmaz. 

Unutulmamalıdır ki, bir yerin harap olması, orada yaşayan halkın yoksul düşmesinden ileri gelir. Valilerin, kendileri için mal biriktirmeleri, valilikte kalacaklarına şüphe ile bakmaları ve ayrıca halkla ilgili stokların az oluşu halkı fakir ve perişan eder." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali, s.754-755)

Günümüze gelirsek! Bir salgın ile karşı karşıyayız. Hükümet salgını önlemede sosyal tedbirleri aldı. Burası iyi, güzel. Ama tıbbi tedbirleri alamadı. Neden? Çünkü yerli ve milli bir aşımız yok. Artı Atatürk döneminde bu aşıları üreten kurumları kendi ellerimizle kapatmışız. 

Tıp fakülteleri, sağlık personeli yetersizliği, hastaneler ve ülkemizdeki sağlık kurumlarının hali, paraya göre şifa mantığı da önümüzdeki gerçektir.

Diğer taraftan salgın başlığına toplumun verdiği tepki kılık-kıyafetlerimiz, konutlarımız, araçlarımız, yollarımız, köprülerimiz son model olsa da kafaların hâlâ çok geride olduğunu gösterdi.

99 depreminde bir şişe suyu akıl almaz fiyata satanlar bugün yine karşımızdaydı. Milletimiz ise 'biz' demek yerine 'ben' diyerek bu alçaklara yem oldu. Kendi ihtiyacını gidermek için kardeşinin mağduriyetini ihtiyaç ve görmezden geldi.

Ya deprem olsaydı?    

Son 6 ay içinde iki İstanbul, Elazığ-Malatya, Van, Manisa, Soma, Akhisar derken geçtiğimiz Pazar sabahı Adalar açıklarında bir deprem daha meydana geldi.

Peki, bu altı aylık süreç içerisinde yöneticilerimiz tabii afetler ve halka yönelik neler yaptı, neler yapmadı?

Örneğin 10 yıl önce yetkili isimler ve medyada sadece İstanbul'da 450 bin ağır hasar raporlu  bina olduğu dile getiriyor. Bugün aynı isimler ve medya aynı rakamı tekrar ediyorsa, 'biz deprem için şunu yaptık, bunu yaptık' diyenleri ben kâle almam.

Yine ilgili kişiler beklenen İstanbul depreminde 6.7 milyon kişinin direkt etkileneceğini yazıyor, çiziyor. 

Binalar bu depreme hazır değil. Toplum buna hazır mı? Korona örneğinde olduğu gibi hiç hazır değil. 

Peki, yöneticiler hazır mı? "Kanal İstanbul'un yapılmasını istemeyenler haindir, teröristtir."

Olay budur! Umarım devlet de, millet de bir an önce ayıkır…

 
Akın Aydın / diğer yazıları
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.