Eski Papa, İznik'e gelme planları yaparken öldü. Haberlerde yeni seçilen Papa'nın bu ziyareti gerçekleştireceği haberleri yapılıyor ve o Papa, geldi.
İktidar partisi heyecanlı, muhalefette heyecanlı. Vatandaşın ise umurunda bile değil.
Tarihi bir gerçektir ki, Vatikan ile bir ülke yan yana anılıyorsa, Papa bir ülkeye, bölgeye gidiyorsa bu sadece inanç temelli bir ziyaret değildir.
Vatikan'ın dünya, özellikle İslam dünyası dahası Anadolu üzerindeki hedefleri nettir. Bu hedefleri bizzat kendileri açıklamıştır.
Ne hazindir ki bu tarihi gerçeklere, İslam'ın ve Türk Milleti üzerinde oynanan oyunlara Merhum Prof. Dr. Haydar Baş başta olmak üzere birkaç değerli araştırmacı ve akademisyen isim dışında hiç kimse dikkat çekmemiş ve yapılan planları, oynanan oyunları açıklama cesaretini göstermemiştir.
Vatikan'ın hedefi
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ın, 'Deccal fitnesi' dediği ve liderliğini Fethullah Gülen'in yaptığı ABD-AB ve Vatikan patentli dinler arası diyaloga karşı, Baş Hocamızın önderliğinde vatan, millet ve iman mücadelesi verdik, vermeye de devam ediyoruz.
Çünkü BTP Lideri Hüseyin Baş'ın dediği gibi 'FETÖ firarda, fikri iktidarda'. Nedir o fikir? Müslümanları kimliksizleştirmek, milli ve manevi değerlerini tarumar etmek, aslını, neslini, inancını bilmeyen nesiller yetiştirmek. Kısaca Anadolu'yu kılıç ile değil diyalog adı altında madden ve manen işgal etmektir.
Bu hedefler 1964 yılında toplanan II. Vatikan Konsilinde alınıyor. Bu toplantılarda Katolik kilisesinin, Müslümanlara karşı stratejileri 180 derece değişiyor.
1964 yılında Papa VI. Paul bu değişimin hedefini şöyle açıklıyordu: "Birinci bin yılda Avrupa Hıristiyanlaştırıldı. İkinci bin yılda Amerika ve Afrika Hıristiyanlaştırıldı. Üçüncü bin yılda ise Asya'yı (Türkiye'yi) Hıristiyanlaştıralım."
Buna paralel olarak Papa VI. Paul daha Konsil sona ermeden, 1964'de Vatikan'da bir "Gayrı Hıristiyanlar Dairesi" ihdâs etmiştir. Bu daire şimdiki Papa'nın döneminde, 1988 yılında, 'Dinler Arası Papalık Kuruluna' (PCID veyâ PCDI) dönüştürülmüştür.
Deccal planı
1964'te tarifi yapan Papa Jean Paul 1991'de aynı tarifi güncellemiştir; "Dinlerarası diyalog, Kilise'nin bütün insanları Kiliseye döndürme amaçlı misyonunun bir parçasıdır. Bu misyon aslında Mesih'i ve İncil'i bilmeyenlere ve diğer dinlere mensup olanlara yöneliktir. Tanrı, Mesih vasıtasıyla bütün insanları kendine çağırmakta, vahyinin ve sevgisinin mükemmelliğini onlarla paylaşmak istemektedir." (Jean Paul II. Redemptoris Missio Roma: 1991)
2000 senesini milenyum (başlangıç) yılı ilan eden Hıristiyan dünyanın ruhani lideri Papa 2. Jean Paul, 25 Aralık 1999 akşamı şunları ifade etmişti: "Birinci bin yılda Avrupa Hristiyanlaştırıldı, ikinci bin yılda Amerika Hristiyanlaştırıldı, üçüncü bin yılda da Asya'yı Hristiyanlaştıralım."
İznik'e gelelim
Hz. İsa (a.s) Yahudi kavmine gönderilmiş Hz. Musa ve Tevrat'ı tasdik edici, Hz. Muhammed ve Kuran'ı müjdeleyici ulu-l azim bir peygamberlerimizdendir. Yahudiler, O'nu öldürmek istediler. Yüce Allah, O'nu göklere yükseltti.
Hz. İsa'nın göğe yükseltilmesinden sonra aynen Tevrat'a yaptıkları gibi İncil'i de kendi arzu ve emellerine göre dizayn etmeye başladılar. Yani Allah'ın kitaplarını değiştirdiler. Adeta herkesin bir İncil'i vardı.
İznik Konsili'nin önemi
Konsil, Hristiyanlıkta dinî veya idari anlaşmazlıkları çözüme kavuşturma amacıyla din adamlarının toplandığı kurul.
M.S 325 yılında Roma İmparatoru I. Konstantin'in çağrısıyla İznik'te (bugünkü Bursa'nın İznik ilçesi) toplanan Birinci İznik Konsili, Hristiyanlık için bir dönüm noktasıdır.
Vatikan inancının temelleri bu konsillerde atılmıştır.
Katolik Kilisesi, İznik'i tarihsel bir dönüm noktası olarak görür ve bu nedenle burayı kutsal bir mekân olarak değerlendirir.
Bu konsilde, Hristiyanlığın inanç şartları belirlenmiş ve tahrif edilmiş yüzlerce İncil eleye eleye 4'e indirilmiştir.
İznik Konsilleri, Katolik Kilisesi'nin temel inanç ilkelerinin özellikle İsa'nın, ilahlığı ve üçleme (Teslis inancı) şekillenmesinde belirleyici olmuştur.
Vatikan'ın hedefleri
Bu noktada sözü bu konularda bir çok kitap yazan, bir çok canlı yayında bizzat Vatikan belgeleri ile analiz eden Rahmetli Aytunç Altındal'a bırakıyorum.
'Eskiden kılıçla, haçla geldiler, başaramadılar. Şimdi 'diyalog' diyorlar, 'hoşgörü' diyorlar. Amaç aynı: Müslümanları önce 'Ilımlı-İbrahimi-Protestan Müslüman' haline getirmek, sonra tamamen Hıristiyanlaştırmak."
"II. Vatikan Konsili (1962-1965) bu projenin resmi başlangıcıdır."
1965'te Konsil'in 'Nostra Aetate' belgesi çıktı. Orada 'Müslümanlar da kurtulabilir' deniyor. Türk kamuoyu bunu 'hoşgörü' sanıyor.
Halbuki bu, 'İslam da Hıristiyanlığın bir parçasıdır, gelin birleşelim' demektir. Yani İslam'ı Hıristiyanlığın alt kolu haline getirme projesidir."
"Sovyetler Birliği'nin çökmesinden sonra oluşturulan ve Türkiye'yi hedef alan 'Ortodoks İttifakı'nı, Vatikan ile Fener Patrikhanesi arasındaki ilişkileri ve Patrikhane'nin karıştırdığı bazı olayları, Bizans'ı yeniden canlandırma faaliyetlerini ve Cumhuriyet rejimi için hayati önem taşıyan 'ekümeniklik' olgusunu gözler önüne seriyor."
"Ekümeniklik, bir dinî unvan değil, siyasî bir silahtır… Patrikhane'nin 'ekümenik' sıfatı, 1923'ten beri Türkiye Cumhuriyeti tarafından tanınmıyor. Ama Patrikhane bunu uluslararası alanda zorla kabul ettirmeye çalışıyor. Bu, Lozan'ı delmek, Türkiye'de 'devlet içinde devlet' yaratmaktır."
"Patrik Bartholomeos, CIA ve Vatikan'ın ortak projesinde kilit aktördür.
Bartholomeos, 1991'de patrik seçildiğinde ABD'de 'Prens Adaları'nda CIA tarafından eğitilmiş bir kişidir. 'Yeşil Patrik' imajı da dahil, tüm faaliyetleri Batı istihbarat servislerinin kontrolündedir." (2008'de Star TV açık oturumu) Devam edecek
İktidar partisi heyecanlı, muhalefette heyecanlı. Vatandaşın ise umurunda bile değil.
Tarihi bir gerçektir ki, Vatikan ile bir ülke yan yana anılıyorsa, Papa bir ülkeye, bölgeye gidiyorsa bu sadece inanç temelli bir ziyaret değildir.
Vatikan'ın dünya, özellikle İslam dünyası dahası Anadolu üzerindeki hedefleri nettir. Bu hedefleri bizzat kendileri açıklamıştır.
Ne hazindir ki bu tarihi gerçeklere, İslam'ın ve Türk Milleti üzerinde oynanan oyunlara Merhum Prof. Dr. Haydar Baş başta olmak üzere birkaç değerli araştırmacı ve akademisyen isim dışında hiç kimse dikkat çekmemiş ve yapılan planları, oynanan oyunları açıklama cesaretini göstermemiştir.
Vatikan'ın hedefi
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ın, 'Deccal fitnesi' dediği ve liderliğini Fethullah Gülen'in yaptığı ABD-AB ve Vatikan patentli dinler arası diyaloga karşı, Baş Hocamızın önderliğinde vatan, millet ve iman mücadelesi verdik, vermeye de devam ediyoruz.
Çünkü BTP Lideri Hüseyin Baş'ın dediği gibi 'FETÖ firarda, fikri iktidarda'. Nedir o fikir? Müslümanları kimliksizleştirmek, milli ve manevi değerlerini tarumar etmek, aslını, neslini, inancını bilmeyen nesiller yetiştirmek. Kısaca Anadolu'yu kılıç ile değil diyalog adı altında madden ve manen işgal etmektir.
Bu hedefler 1964 yılında toplanan II. Vatikan Konsilinde alınıyor. Bu toplantılarda Katolik kilisesinin, Müslümanlara karşı stratejileri 180 derece değişiyor.
1964 yılında Papa VI. Paul bu değişimin hedefini şöyle açıklıyordu: "Birinci bin yılda Avrupa Hıristiyanlaştırıldı. İkinci bin yılda Amerika ve Afrika Hıristiyanlaştırıldı. Üçüncü bin yılda ise Asya'yı (Türkiye'yi) Hıristiyanlaştıralım."
Buna paralel olarak Papa VI. Paul daha Konsil sona ermeden, 1964'de Vatikan'da bir "Gayrı Hıristiyanlar Dairesi" ihdâs etmiştir. Bu daire şimdiki Papa'nın döneminde, 1988 yılında, 'Dinler Arası Papalık Kuruluna' (PCID veyâ PCDI) dönüştürülmüştür.
Deccal planı
1964'te tarifi yapan Papa Jean Paul 1991'de aynı tarifi güncellemiştir; "Dinlerarası diyalog, Kilise'nin bütün insanları Kiliseye döndürme amaçlı misyonunun bir parçasıdır. Bu misyon aslında Mesih'i ve İncil'i bilmeyenlere ve diğer dinlere mensup olanlara yöneliktir. Tanrı, Mesih vasıtasıyla bütün insanları kendine çağırmakta, vahyinin ve sevgisinin mükemmelliğini onlarla paylaşmak istemektedir." (Jean Paul II. Redemptoris Missio Roma: 1991)
2000 senesini milenyum (başlangıç) yılı ilan eden Hıristiyan dünyanın ruhani lideri Papa 2. Jean Paul, 25 Aralık 1999 akşamı şunları ifade etmişti: "Birinci bin yılda Avrupa Hristiyanlaştırıldı, ikinci bin yılda Amerika Hristiyanlaştırıldı, üçüncü bin yılda da Asya'yı Hristiyanlaştıralım."
İznik'e gelelim
Hz. İsa (a.s) Yahudi kavmine gönderilmiş Hz. Musa ve Tevrat'ı tasdik edici, Hz. Muhammed ve Kuran'ı müjdeleyici ulu-l azim bir peygamberlerimizdendir. Yahudiler, O'nu öldürmek istediler. Yüce Allah, O'nu göklere yükseltti.
Hz. İsa'nın göğe yükseltilmesinden sonra aynen Tevrat'a yaptıkları gibi İncil'i de kendi arzu ve emellerine göre dizayn etmeye başladılar. Yani Allah'ın kitaplarını değiştirdiler. Adeta herkesin bir İncil'i vardı.
İznik Konsili'nin önemi
Konsil, Hristiyanlıkta dinî veya idari anlaşmazlıkları çözüme kavuşturma amacıyla din adamlarının toplandığı kurul.
M.S 325 yılında Roma İmparatoru I. Konstantin'in çağrısıyla İznik'te (bugünkü Bursa'nın İznik ilçesi) toplanan Birinci İznik Konsili, Hristiyanlık için bir dönüm noktasıdır.
Vatikan inancının temelleri bu konsillerde atılmıştır.
Katolik Kilisesi, İznik'i tarihsel bir dönüm noktası olarak görür ve bu nedenle burayı kutsal bir mekân olarak değerlendirir.
Bu konsilde, Hristiyanlığın inanç şartları belirlenmiş ve tahrif edilmiş yüzlerce İncil eleye eleye 4'e indirilmiştir.
İznik Konsilleri, Katolik Kilisesi'nin temel inanç ilkelerinin özellikle İsa'nın, ilahlığı ve üçleme (Teslis inancı) şekillenmesinde belirleyici olmuştur.
Vatikan'ın hedefleri
Bu noktada sözü bu konularda bir çok kitap yazan, bir çok canlı yayında bizzat Vatikan belgeleri ile analiz eden Rahmetli Aytunç Altındal'a bırakıyorum.
'Eskiden kılıçla, haçla geldiler, başaramadılar. Şimdi 'diyalog' diyorlar, 'hoşgörü' diyorlar. Amaç aynı: Müslümanları önce 'Ilımlı-İbrahimi-Protestan Müslüman' haline getirmek, sonra tamamen Hıristiyanlaştırmak."
"II. Vatikan Konsili (1962-1965) bu projenin resmi başlangıcıdır."
1965'te Konsil'in 'Nostra Aetate' belgesi çıktı. Orada 'Müslümanlar da kurtulabilir' deniyor. Türk kamuoyu bunu 'hoşgörü' sanıyor.
Halbuki bu, 'İslam da Hıristiyanlığın bir parçasıdır, gelin birleşelim' demektir. Yani İslam'ı Hıristiyanlığın alt kolu haline getirme projesidir."
"Sovyetler Birliği'nin çökmesinden sonra oluşturulan ve Türkiye'yi hedef alan 'Ortodoks İttifakı'nı, Vatikan ile Fener Patrikhanesi arasındaki ilişkileri ve Patrikhane'nin karıştırdığı bazı olayları, Bizans'ı yeniden canlandırma faaliyetlerini ve Cumhuriyet rejimi için hayati önem taşıyan 'ekümeniklik' olgusunu gözler önüne seriyor."
"Ekümeniklik, bir dinî unvan değil, siyasî bir silahtır… Patrikhane'nin 'ekümenik' sıfatı, 1923'ten beri Türkiye Cumhuriyeti tarafından tanınmıyor. Ama Patrikhane bunu uluslararası alanda zorla kabul ettirmeye çalışıyor. Bu, Lozan'ı delmek, Türkiye'de 'devlet içinde devlet' yaratmaktır."
"Patrik Bartholomeos, CIA ve Vatikan'ın ortak projesinde kilit aktördür.
Bartholomeos, 1991'de patrik seçildiğinde ABD'de 'Prens Adaları'nda CIA tarafından eğitilmiş bir kişidir. 'Yeşil Patrik' imajı da dahil, tüm faaliyetleri Batı istihbarat servislerinin kontrolündedir." (2008'de Star TV açık oturumu) Devam edecek
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Papa geldi ama neden geldi? / 28.11.2025
- Pervin Buldan: ‘Açıklamazsak namerdiz’ / 27.11.2025
- AKP-MHP görevlerini CHP’de göstermelik muhalefetini yapıyor / 26.11.2025
- Murat Bardakçı, Erdoğan’a cevap verecek mi? / 24.11.2025
- Seçimlerden önce ‘HDP hangi masanın altında’ diye yazmışım / 23.11.2025
- Kayıp çocuklar, kayıp gençlik karanlık gelecek / 22.11.2025
- Millete gidemeyenler İmralı’ya gidecekmiş / 21.11.2025
- Asrın sosyal konut projesinde asrın itirafı / 19.11.2025
- Siyasetin vatan hainlerine olan bu ilgisinin sebebi nedir? / 18.11.2025
- Süleyman Soylu ve İBB iddianamesi / 17.11.2025
- Pervin Buldan: ‘Açıklamazsak namerdiz’ / 27.11.2025
- AKP-MHP görevlerini CHP’de göstermelik muhalefetini yapıyor / 26.11.2025
- Murat Bardakçı, Erdoğan’a cevap verecek mi? / 24.11.2025
- Seçimlerden önce ‘HDP hangi masanın altında’ diye yazmışım / 23.11.2025
- Kayıp çocuklar, kayıp gençlik karanlık gelecek / 22.11.2025
- Millete gidemeyenler İmralı’ya gidecekmiş / 21.11.2025
- Asrın sosyal konut projesinde asrın itirafı / 19.11.2025
- Siyasetin vatan hainlerine olan bu ilgisinin sebebi nedir? / 18.11.2025
- Süleyman Soylu ve İBB iddianamesi / 17.11.2025















































































