Tasavvufi hayatın zarureti
Prof. Dr. Muhammed Ebu Zehra, çeşitli canavarların pençesi altında çırpınan günümüz gençliğini kurtaracak ve gerçek saadete erdirecek en emin yolun Tasavvuf yolu, insan-ı kamillerin eteğine tutunma yolu olduğunu şu sözleriyle idrak sahiplerinin dikkatlerine sunuyor:
- "Gençlerimiz, gemi azıya almış nefislerinin peşinde gidiyorlar. Sinemaların kapılarında kuyruk oluyorlar. Günlerini oyun, çalgı ve boş sözlerle geçiriyorlar ve hatta anarşik olaylara da katılıyorlar. Böylece gençlik nefsin esiri olduğu vakit artık; vaiz, hatip ve öğütçülerin sözleri onları etkilemiyor. Dini telkinlerin etkisi, o menfi telkinlerin yanında onda bire düşüyor. O halde başka yoldan bir ıslahatçıya ihtiyaç vardır. Bu yol, gençlerin beyinlerinde etki edecek ve onların düşünce ve muhakemelerini düzeltecektir. Ki, bu da ancak tasavvuf yoluyla olur. Bu da, olduğu gibi İslamiyet'i bilip yaşayan, her haliyle güven telkin eden ve böylece talebelerini kendine bağlayan bir insan-ı kamil ile olur... Gençliği kurtarmak için tasavvufa yönelmeyi zaruri görüyorum. Çünkü bundan başka çıkar yol bilmiyorum."
ŞEHİDİN ALLAH'TAN İSTE?İ
Resulullah (sav), babası Uhud'da şehid düşen Cabir'e bir gün şunu söyledi: - "Allah, babana ne söyledi haber vereyim mi ya Cabir? Cenab-ı Hak dedi ki: 'Ey Abdullah! Dile benden istediğini vereyim.' Baban şunu söyledi: 'Ey Rabbim, bana yeniden hayat ver. Senin yolunda ikinci kere öleyim.' Allah ona: 'Benden daha evvel kesin hüküm çıkmış bulunuyor. Ölenler artık dünyaya dönmeyecekler' buyurdu."
Prof. Dr. Muhammed Ebu Zehra, çeşitli canavarların pençesi altında çırpınan günümüz gençliğini kurtaracak ve gerçek saadete erdirecek en emin yolun Tasavvuf yolu, insan-ı kamillerin eteğine tutunma yolu olduğunu şu sözleriyle idrak sahiplerinin dikkatlerine sunuyor:
- "Gençlerimiz, gemi azıya almış nefislerinin peşinde gidiyorlar. Sinemaların kapılarında kuyruk oluyorlar. Günlerini oyun, çalgı ve boş sözlerle geçiriyorlar ve hatta anarşik olaylara da katılıyorlar. Böylece gençlik nefsin esiri olduğu vakit artık; vaiz, hatip ve öğütçülerin sözleri onları etkilemiyor. Dini telkinlerin etkisi, o menfi telkinlerin yanında onda bire düşüyor. O halde başka yoldan bir ıslahatçıya ihtiyaç vardır. Bu yol, gençlerin beyinlerinde etki edecek ve onların düşünce ve muhakemelerini düzeltecektir. Ki, bu da ancak tasavvuf yoluyla olur. Bu da, olduğu gibi İslamiyet'i bilip yaşayan, her haliyle güven telkin eden ve böylece talebelerini kendine bağlayan bir insan-ı kamil ile olur... Gençliği kurtarmak için tasavvufa yönelmeyi zaruri görüyorum. Çünkü bundan başka çıkar yol bilmiyorum."
ŞEHİDİN ALLAH'TAN İSTE?İ
Resulullah (sav), babası Uhud'da şehid düşen Cabir'e bir gün şunu söyledi: - "Allah, babana ne söyledi haber vereyim mi ya Cabir? Cenab-ı Hak dedi ki: 'Ey Abdullah! Dile benden istediğini vereyim.' Baban şunu söyledi: 'Ey Rabbim, bana yeniden hayat ver. Senin yolunda ikinci kere öleyim.' Allah ona: 'Benden daha evvel kesin hüküm çıkmış bulunuyor. Ölenler artık dünyaya dönmeyecekler' buyurdu."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.