Tükenen ve tüketilen sadece takvim olsaydı keşke, takvimle beraber daha neler tükendi neler.
2022 yılı, kelimenin tam anlamıyla, ülke olarak tükendiğimiz yıl oldu.
Hayal dağlarımızı hallaç pamuğu gibi attılar, arı kovanlarımıza, eşek arıları gibi gelip gelip battılar, birliğimizi sağlayan değerlerimize sivri dilleri ile fütursuzca çattılar, maddi ve manevi kaynaklarımıza tarihin en büyük kötülüğünü ettiler, ilerde torunlarımızın işine yarayacak her ne varsa hepsini alıp alıp gittiler, ülkenin istikbali ve istiklali için fikir üreten, ter döken her kim varsa ısrarla bir kenara ittiler, binlerce yıldan beri bu topraklarda bizi bir arada tutan kardeşlik harcına zehir kattılar, dedelerimizden biz torunlarına intikal eden tüm maddi kaynakları sattılar, her zaman ve daima, haksızlıktan ve hukuksuzluktan yana olanları tuttular ve her nerede bir değer ifade eden bir deve gördülerse onu hamutuyla yuttular.
Dünyanın kendi etrafında ve güneşin etrafında dönüşünden daha hızlı dönüştürülen değerlerimiz oldu.
Paramız pula dönüştü, atlas kumaşımız çula dönüştü, yemyeşil ormanlarımız kurumuş dala dönüştü, dış politikada atılan yanlış adımlar yüzünden dostlar ele dönüştü, ülke kaynaklarına çöreklenen haramilerin her biri tonlarca ağırlığında file dönüştü, halimiz, hallerimiz yaman hale dönüştü, yedi iklim dört bucakta ormanlarımız yana yana küle dönüştü, haksızlıklar karşısında sürekli susan diller konuşamaz oldu da lala dönüştü, mazlumların gözyaşları birikti de Nil'e dönüştü, sele dönüştü, yoksulluk rüzgârları öyle esti öyle esti ki, hep ağıt makamı çalan mızraba ve tele dönüştü, sanki tüm yolların üstüne koca koca kayalar düştü de, yetim-yoksul için, fakir-fukara için tüm yollar çıkmaz yola dönüştü, lodosu, poyrazı ve kara yeli ittifak etmişçesine acı acı esen yele dönüştü velhasıl, bun yıl; acılarla, sancılarla dolu bir yıla dönüştü.
Evet, bir kez daha takvimi tükettik, takvimle beraber, gençliğimizin umutlarını tükettik, hayallerini tükettik, bu ülkede adaletin tecelli edeceğine dair beklentileri tükettik, haklının hakkını alacağı, haksızın da cezasını çekeceğine dair inançları tükettik.
Uzay boşluğunda yüzmekte olan gezegenimiz, kendi etrafında döne döne ilerledi ve güneş etrafındaki dönüşünde, bir yıl önceki yerine tekrar dönmüş oldu.
Takvimi tükettik, keşke sadece takvimi tüketseydik…
- Emeklinin payına bir kez daha hüsran düştü / 07.07.2025
- ‘İçi nasırlanmış elleri de yaz’ / 05.07.2025
- Kalemim elemime tercüman olabilseydi / 03.07.2025
- Ne olur? / 20.06.2025
- "Ben garip eşim garip/ Eşim yoldaşım garip" / 19.06.2025
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025