‘Tanı koymak oldukça zor’
Ağız, Diş ve Çene Cerrahı Dr. Selin Gaş, halk arasında ‘diş gıcırdatma’ olarak bilinen bruksizmin 8 farklı tedavi yöntemi olduğuna dikkat çekerek, '”Çoğu hasta farkında bile olmaz. Tanısını koymak da oldukça zordur. Tanıdan sonra, tedavi yöntemlerinden biri yetmez, birkaçını uygulamak gerekebilir'” dedi
03.07.2020 02:57:00





Öğretim Üyesi ve Diş Hekimli Selin Gaş, halk arasında 'diş gıcırdatma' ya da 'diş sıkma' olarak bilinen bruksizm rahatsızlığıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Bruksizmin; uyku sırasında görülen istemsiz, ritmik ve fonksiyon dışı diş sıkma ve gıcırdatma ile karakterize parafonksiyonel bir alışkanlık olduğunu kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Gaş, bu sağlık sorununun şiddetli baş boyun ağrısı, çene hareketlerinde kısıtlılık, çiğneme kaslarında ağrı ve spazm gibi sonuçlara sebep olabileceğini ifade etti.
'Tanı koymak çok zor olabiliyor'
Dr. Gaş, bruksizmin kesin nedeninin tam olarak açıklanamadığını da belirterek, ''Stres, oklüzal bozukluklar, alerji, uyku kalitesi gibi etkenlerin kaynak olabileceği düşünülmektedir. Bruksizmin tanısını koymak bile oldukça zordur. Çok dikkatli olmak ve tedavisinde öncelikle sebep olan etkeni ortadan kaldırmak gereklidir. Bruksizme sebep olabilecek birçok faktör olabileceğinden dolayı tek bir tedavi seçeneği, bu sağlık sorununu tedavi etmede yeterli olmayabilir. Bu nedenle etkili tedaviyi seçebilmek için sebep olan etkenleri belirlemek gereklidir'' dedi.
'Çocuklarda ve gençlerde daha sık görülüyor'
Bruksizmin olası nedenleri hakkında bilgi veren Dr. Gaş, ''Klinik açıdan; diş aşınmalarının gözlemlenmesi bruksizmin tanısında kullanılabilir. Bununla beraber, diş aşınmalarının oral alışkanlıklar, yeme sıklığı ve alışkanlığı ve reflü gibi faktörlere de bağlı olabileceği sorgulanmalıdır. Bruksizmin görülme sıklığında farklı toplumlarda yüzde 4'ten yüzde 96'lara kadar varan değişiklikler gösterdiği saptanmıştır. Yine yapılan çalışmalar, gençlerde ve çocuklarda yetişkinlere oranla daha sık görüldüğünü kanıtlamıştır.
Bruksizmin son zamanlarda etiyolojisi ile ilgili yapılan çalışmalarda, sinir sisteminin uyku sırasında çene aktivitesini etkilediği veya başlattığı bildirilmiştir. Uyku ile ilgili mekanizmalar bu sistemlerden etkilenerek ritmik çiğneme kas aktivitesine ve uyku sırasında diş gıcırdatmaya sebep olur. Genetik faktörlerin de etiyolojide etkili olduğuna dair görüşler bulunmaktadır. 4 bin ikiz üzerinde yapılan bir çalışmada kalıtımın bruksizmin üzerindeki etkisinin yüzde 39'dan yüzde 64'e varan değişiklikte olabileceği gösterilmiştir'' ifadelerini kullandı.
8 farklı tedavi yöntemi
Gaş, sözlerine şöyle devam etti: ''Parafonksiyonel kuvvetlerden etkilenen çiğneme sistemi yapıları, dişler ve etrafındaki periodontal dokular, çiğneme kasları ve temporomandibular eklemdir. Parafonksiyonel alışkanlıklar toplumda ortak görülen bir durumdur. Bu alışkanlıkların temporomandibular rahatsızlıklara yol açtığı düşünülmektedir.
Vücutta genel bağ dokusu gevşekliği, tırnak yeme, sakız çiğneme, devamlı ağızdan nefes alıp verme, pipo içme, çekirdek yeme, uzun süre telefonla konuşma, keman çalma gibi durumlar çene disfonksiyonlarını kolaylaştıran diğer sebeplerdendir. Bazen de çene şikayetleri vücuttaki ciddi bir hastalığın belirtisi olabilir. Bunlar; tümör, enfeksiyon, iltihaplı romatizma gibi hastalıklardır.''
Dr. Öğr. Üyesi Selin Gaş, diş gıcırdatma ile ilgili farklı tedavi yöntemlerini detaylarıyla şöyle aktardı: ''Bruksizmde klinik olarak yapılan müdahalenin amacı; dişleri korumak, gıcırdatmayı azaltmak, yüz bölgesinde meydana gelen ağrıyı hafifletmek ve uykunun kalitesini geliştirmektir. Bruksizmin tedavisinde henüz etkili bir tedavi yöntemi yoktur. Bruksizmin tedavi edilmesinde diş hekimlerine büyük görev düşmektedir.
Bruksizm tanısı konmuş hastalara iyi bir ağız hijyeni, uyku düzeni ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmeleri öğütlenmeli, orofasiyal yapıların daha fazla zarar görmemesini engellemek için düzenli kontrol yaptırmaları tavsiye edilmelidir. Bruksizmin etiyolojisi birçok faktöre bağlı olabileceğinden, tedavisinde de tek bir tedavi seçeneği yeterli olmayacaktır. Kişiye göre etken bulunup, ortadan kaldırılarak doğru tedavi yöntemleri seçilmelidir." İHA
Bruksizmin; uyku sırasında görülen istemsiz, ritmik ve fonksiyon dışı diş sıkma ve gıcırdatma ile karakterize parafonksiyonel bir alışkanlık olduğunu kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Gaş, bu sağlık sorununun şiddetli baş boyun ağrısı, çene hareketlerinde kısıtlılık, çiğneme kaslarında ağrı ve spazm gibi sonuçlara sebep olabileceğini ifade etti.
'Tanı koymak çok zor olabiliyor'
Dr. Gaş, bruksizmin kesin nedeninin tam olarak açıklanamadığını da belirterek, ''Stres, oklüzal bozukluklar, alerji, uyku kalitesi gibi etkenlerin kaynak olabileceği düşünülmektedir. Bruksizmin tanısını koymak bile oldukça zordur. Çok dikkatli olmak ve tedavisinde öncelikle sebep olan etkeni ortadan kaldırmak gereklidir. Bruksizme sebep olabilecek birçok faktör olabileceğinden dolayı tek bir tedavi seçeneği, bu sağlık sorununu tedavi etmede yeterli olmayabilir. Bu nedenle etkili tedaviyi seçebilmek için sebep olan etkenleri belirlemek gereklidir'' dedi.
'Çocuklarda ve gençlerde daha sık görülüyor'
Bruksizmin olası nedenleri hakkında bilgi veren Dr. Gaş, ''Klinik açıdan; diş aşınmalarının gözlemlenmesi bruksizmin tanısında kullanılabilir. Bununla beraber, diş aşınmalarının oral alışkanlıklar, yeme sıklığı ve alışkanlığı ve reflü gibi faktörlere de bağlı olabileceği sorgulanmalıdır. Bruksizmin görülme sıklığında farklı toplumlarda yüzde 4'ten yüzde 96'lara kadar varan değişiklikler gösterdiği saptanmıştır. Yine yapılan çalışmalar, gençlerde ve çocuklarda yetişkinlere oranla daha sık görüldüğünü kanıtlamıştır.
Bruksizmin son zamanlarda etiyolojisi ile ilgili yapılan çalışmalarda, sinir sisteminin uyku sırasında çene aktivitesini etkilediği veya başlattığı bildirilmiştir. Uyku ile ilgili mekanizmalar bu sistemlerden etkilenerek ritmik çiğneme kas aktivitesine ve uyku sırasında diş gıcırdatmaya sebep olur. Genetik faktörlerin de etiyolojide etkili olduğuna dair görüşler bulunmaktadır. 4 bin ikiz üzerinde yapılan bir çalışmada kalıtımın bruksizmin üzerindeki etkisinin yüzde 39'dan yüzde 64'e varan değişiklikte olabileceği gösterilmiştir'' ifadelerini kullandı.
8 farklı tedavi yöntemi
Gaş, sözlerine şöyle devam etti: ''Parafonksiyonel kuvvetlerden etkilenen çiğneme sistemi yapıları, dişler ve etrafındaki periodontal dokular, çiğneme kasları ve temporomandibular eklemdir. Parafonksiyonel alışkanlıklar toplumda ortak görülen bir durumdur. Bu alışkanlıkların temporomandibular rahatsızlıklara yol açtığı düşünülmektedir.
Vücutta genel bağ dokusu gevşekliği, tırnak yeme, sakız çiğneme, devamlı ağızdan nefes alıp verme, pipo içme, çekirdek yeme, uzun süre telefonla konuşma, keman çalma gibi durumlar çene disfonksiyonlarını kolaylaştıran diğer sebeplerdendir. Bazen de çene şikayetleri vücuttaki ciddi bir hastalığın belirtisi olabilir. Bunlar; tümör, enfeksiyon, iltihaplı romatizma gibi hastalıklardır.''
Dr. Öğr. Üyesi Selin Gaş, diş gıcırdatma ile ilgili farklı tedavi yöntemlerini detaylarıyla şöyle aktardı: ''Bruksizmde klinik olarak yapılan müdahalenin amacı; dişleri korumak, gıcırdatmayı azaltmak, yüz bölgesinde meydana gelen ağrıyı hafifletmek ve uykunun kalitesini geliştirmektir. Bruksizmin tedavisinde henüz etkili bir tedavi yöntemi yoktur. Bruksizmin tedavi edilmesinde diş hekimlerine büyük görev düşmektedir.
Bruksizm tanısı konmuş hastalara iyi bir ağız hijyeni, uyku düzeni ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmeleri öğütlenmeli, orofasiyal yapıların daha fazla zarar görmemesini engellemek için düzenli kontrol yaptırmaları tavsiye edilmelidir. Bruksizmin etiyolojisi birçok faktöre bağlı olabileceğinden, tedavisinde de tek bir tedavi seçeneği yeterli olmayacaktır. Kişiye göre etken bulunup, ortadan kaldırılarak doğru tedavi yöntemleri seçilmelidir." İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.