"Paralel devlet" diye vaveyla kopartıp hukuku işletmekte ayak sürüyen hükümete, "paralel devlet", bir "Bilal oğlan tapesi" daha indirdi. Rezalet uzun adam boyunu aştıRezalet diz boyu filan değil? Bilal oğlan tapesi rezaleti ve tapelerdeki rezalet, Pensilvanya vaizinin tapesinde zikrettiği "uzun adam" boyunu bile aştı.17 Aralık sonrasının tapeleri işportaya düştü. Amcana git, kız kardeşini gönderiyorum, kasalar almıyor, karanlıkta hallederiz, oraları boşalt, şu kadarını şuna götür, tamamını sıfırla, telefonlar dinleniyor? filan.Dünyanın bir başka ülkesinde bu tapeler ortalığa saçılsa, ilgilileri bir dakika koltukta oturamaz, oturmaz. Japonya'da olsa harakiri yapar? AKP hükümeti ise "montaj" deyip geçiştiriyor.Lakin The Cemaat ekibi, 40 tane müshil hapı içmiş gibi tape saçıyor? Öyle tapeler ki, artık "montaj" kavramı laçkalaştı; hiç kimse "Bunların hepsi montaj?" deyip geçiştirecek durumda değil!Montaj, dublör kullanımı ve Tape yasası The Cemaatin tapecileri "uslu" durmuyor ki; ses kaydını "montaj" diye geçiştirenler, görüntülü kayıtlar için "dublör kullanılmış" mı diyecekler, şeklinde tweet atıyorlar. Seri devam edecek, diyorlar anlayana.AKP hükümetinin, bir yandan acilen bir Tape Yasası çıkartması, öte yandan da "17 Aralık savcıları"nı seferber etmesi lazım... HSYK, MİT ve İnternet yasaları gibi bir Tape Yasası!Lakin 10 tane Tape Yasası bile bu rezaleti örtemez.Bu Bilal oğlan tapecilerine de, birçok gerekçeyle dava açılabilir: Telif haklarında, piyasaya bandrolsuz kaset sürmekten, korsan kasetçilikten? Papazla-hahamla kolkola vaziyette Amerika'da üstlenip "Kiramen Katibin" melekleri pozisyonuna bürünerek her şeyi kaydedip tapelemek, böylece dince mukaddes sayılan değerleri istismar etmekten?Bilal oğlanın hane-i saadetlerinde depolanmış dolarların yerlerini ve muhtemel bir baskında ulaştırılacak dağıtım adreslerini ifşa etmek suretiyle "hırsızlara yardım ve yataklık yapmak"tan? Başbakan'ın Gezi sürecinde "Milyonları evde zor tutuyoruz" beyanatındaki "milyonları" deşifre ederek devlet sırrını ifşa etmekten?İşbaşındaki hükümeti "tapelerle meşgul edip" cebren ıskat veya vazife görmekten men etmek üzere tape saçmaktan? Yargı işletilebilir!Türkiye'nin Anayasa Hukuku duayeni ve telif hakları hususunun da dünya çapında üstadı Prof. Dr. Ünal Emiroğlu hocadan özür dileyerek, bunları hatırlattım.Ancak artık vakıa şu ki, tapeler çuvala sığmıyor, minareler hazırlanan kılıfı delip geçti; sırıtıyor. "Ayağıma bu taş niye değdi" oto-kritiği Yandaş medyanın özel imalat manşetleriyle AKP'nin günah galerisi üstüne çekilmeye çalışılan şal, hiçbir şeyi örtmüyor. Uzun adam boyunu bile aşan bu rezaletin üstü, gece yarısı çıkartılacak bir Tape Yasası ile belki seçim gününe kadar örtülebilir... Ondan sonrası ise tufan!Bu rezaletin bir de mahşerde hesabı var; ne tapeler çıkartılacak orada!Zerre kadar iman ve iz'anı olan insan, ayağı taşa değdiğinde, nerede yanlış yaptım der, anında muhasebe yapar, yanlışını görür. Bunlar burunlarının önündeki gayya kuyularını görmüyor, söylenenlere kulak asmıyorlar.Prof. Dr. Baş'a kulak asmamanın bedeliBağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, iman ve kardeşlik hukuku gereği, 1997'li yılardan bu yana Pensilvanya vaizine, 2000'li yıllardan bu tarafa da Başbakan R. T. Erdoğan'a yol gösterdi, yanlış gidişatlarını ikaz etti. İngilizlerle bir olup Osmanlı'yı arkadan vuran Mekke emiri Şerif Hüseyin bin Ali'nin akıbetini telmih etti, tembihledi? Hiçbiri kulak asmadı.Pensilvanya vaizi ile Erdoğan, beraber yürüdüler BOP'lu yollarda, beraber yürüttüler dinlerarası diyalog fitnesini? Öküz ölüp ortaklık bozuluncaya kadar yürüttükleri ne varsa, birlikte yürüttüler!İslam coğrafyası kan ve gözyaşına boğuldu, Türk milleti milyonlarca Müslümanı katleden Haçlı saflarında emir eri yapıldı, din, devlet, millet, aile ve adalet darmadağın edildi.Allah'ın gayretine dokundular. Cüppeli-şalvarlı çakma hoca ve sahte evliya müsveddelerine kapılıp, Hak katında nazı-niyazı olan gerçek Allah dostlarının ve mü'minlerin yüreklerini dağladılar!Allah'ın sabrını ve kendilerine tanıdığı mühleti dahi istismar etmeye kalkıştılar. Ayağı taşa değen ümmi bir insan bile, ne yaptım, nerede yanlış yaptım ki ayağım taşa değdi, diye aklını başına devşirirken; başına bunca taş düşen koca adamlar, arşı titreten yanlışlarını hala göremiyor, kendilerini ikaz eden ağzı dualı Haydar Hoca'ya hala kulak veremiyor iseler, akıbet hiç hayra alamet değildir.Türk milleti, Haydar Hoca'ya kulak vermeyenlerin vaziyet, rezalet ve akıbetlerinden ders alarak, Prof. Dr. Baş'a kulak assın, onu can kulağıyla dinlesin ki, dünyamız da ahiretimiz de kurtulsun.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019