Tarımda ithalat sofraya zam olarak yansıyor
Tarım ürünlerinde artan ithalat, Türk halkının temel tüketim maddelerine zam olarak yansıyor. Bu bağlamda buğdayından mayasına ve katkı maddesine kadar içinde ithal ürünler bulunan ekmeğe yapılan zam da dikkat çekiyor. Sofraların makul fiyatlı ürünlerle kurulabilmesi için yerli üretim zorunlu
27.07.2018 00:00:00
Türkiye pamuktan ayçiçeğine, buğdaydan arpaya, pirinçten bakliyata onlarca tarım ürününü ithal ediyor. Döviz kurlarındaki artış, haliyle bu ürünlere doğrudan zam olarak yansıyor.
Eğer söz konusu ürünler pirinç, kuru fasulye, mercimek, ekmek gibi halkın günlük sofrasının müdavimi ise kamuoyunun gündemine geliyor. Tıpkı son ekmek zammında olduğu gibi...
Fitili Türkiye Fırıncılar Federasyonu ateşledi
Ekmekte zam tartışmasını Perşembe günü düzenlediği basın toplantısıyla Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı alevlendirdi.
Balcı, "Ekmekte meydana gelecek fiyat değişikliği yüzde 15'i geçmeyecek. Kilogramı 5 lira olan ekmeğin fiyatı, 5 lira 75 kuruşun üzerinde olmayacak. Tüm vilayetlerde bu uygulanacak diye bir şey söz konusu değil" dedi.
Balcı, "Esnafın daha fazla dayanacak gücü kalmadı. Biz bunda ısrar edecek olursak, yakın zamanda ekmekteki kalitenin bozulduğunu görürüz. Çünkü esnaf hangi unu bulabiliyorsa, o undan ekmek yapmak zorunda kalır. Ekmekte 2 yılı aşkın bir süredir fiyat değişikliği olmadı. Bu meydana gelen artış yüzde 15'i kapsamaktadır. Artışları göz önünde bulundurursak bunun makul bir oran olduğunu söyleyebiliriz. Mazota baktığımızda yüzde 66'lık bir atış var. 40 lira olan maya fiyatı 50 lira olmuş. Un fiyatlarındaki yüzde 30 artış baz aldığımızda meydana gelen fiyat artışının en alt seviyesinde olduğunu söyleyebiliriz" diye konuşmuştu.
Fırıncılar federasyonu yetkisiz
Balcı'ya itirazlar gecikmedi. İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (İSTESOB) Başkanı Faik Yılmaz, "İSTESOB 2016 yılında yayımladığı tarifeyle 250 gram ekmeğin fiyatını 1 lira 25 kuruş olarak belirlemiştir. İstanbul'da henüz ekmek fiyat tarifesi belirleme komisyonu toplanıp ekmek fiyat artışlarına yönelik bir karar alınmamıştır. Dava açarak zammı geri almaya çalışacağız" açıklamasında bulundu.
Ekmeğe zam tartışmasına devletin zirvesi de dahil oldu.
Ticaret Bakanlığı; ekmek fiyatlarının, illerde veya ilçelerde esnaf için ilgili esnaf ve sanatkâr odaları, tacirler için de ticaret odaları tarafından hazırlanan fiyat tarifelerine istinaden belirlendiğini belirterek, Türkiye Fırıncılar Federasyonunun görüş belirtmekten başka ekmek fiyatlarını belirleme konusunda yetkisinin bulunmadığını ve ekmeğe yüzde 15 zam yapıldığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
Peki neden fiyatlar arttı?
Burada bir kaç hususu not edelim: Ekmeğe zam konusunda Fırıncılar Federasyonu tek başına yetkili değil. Ekmeğin fiyatına ilişkin tarifeler, sırasıyla ilgili belediye, Ticaret İl Müdürlüğü, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nden oluşan komisyon tarafından belirleniyor.
Ekmek fiyatına yapılan yüzde 15 zammın gerekçesi olarak maliyetlerdeki girdiler gösteriliyor. Bu yanlış bir görü değil... Türkiye'de tarımda uygulanan politikalar nedeniyle buğdaydan mercimeğe, arpadan kuru fasulyeye ithalat her yıl katlanarak artıyor. Türkiye'de ekmek mayasının en büyük üreticisi bir Fransız şirketi ve ürünlerini Euro kuruna bağlı olarak fiyatlandırıyor. Bunun ötesinde ekmek katkı maddelerinin tamamı ithal!
Ekmeğe zam konusunun netameli olması fırıncıları ya gizli zamma itiyor ya da tam buğday, ekşi mayalı, çekirdekli, cevizli, zeytinli, çavdarlı, köy gibi farklı kategoride ekmek üretmeye sevkediyor.
Fırıncılar, bu tür ekmeklerin fiyatını istedikleri gibi belirleyebiliyor. İstanbul'da kilosu 16 liraya tam buğday ekmeği satan fırın bile var.
Siyez buğdaylı ekmeğin kilosu ise 22.5 TL'yi bulabiliyor. Fırıncılar 8 ay önce ekmeğe gizli zam yapmışlardı. Peki, ulaşımdan hammaddeye girdi maliyetlerinin düşürülmesi için ne yapılmalı?
Burada top hükümette... Bu bağlamda Türkiye'nin etkin bir tarım politikasına gereksinim duyuyor.
SELİM AYANOĞLU/İSTANBUL
Eğer söz konusu ürünler pirinç, kuru fasulye, mercimek, ekmek gibi halkın günlük sofrasının müdavimi ise kamuoyunun gündemine geliyor. Tıpkı son ekmek zammında olduğu gibi...
Fitili Türkiye Fırıncılar Federasyonu ateşledi
Ekmekte zam tartışmasını Perşembe günü düzenlediği basın toplantısıyla Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı alevlendirdi.
Balcı, "Ekmekte meydana gelecek fiyat değişikliği yüzde 15'i geçmeyecek. Kilogramı 5 lira olan ekmeğin fiyatı, 5 lira 75 kuruşun üzerinde olmayacak. Tüm vilayetlerde bu uygulanacak diye bir şey söz konusu değil" dedi.
Balcı, "Esnafın daha fazla dayanacak gücü kalmadı. Biz bunda ısrar edecek olursak, yakın zamanda ekmekteki kalitenin bozulduğunu görürüz. Çünkü esnaf hangi unu bulabiliyorsa, o undan ekmek yapmak zorunda kalır. Ekmekte 2 yılı aşkın bir süredir fiyat değişikliği olmadı. Bu meydana gelen artış yüzde 15'i kapsamaktadır. Artışları göz önünde bulundurursak bunun makul bir oran olduğunu söyleyebiliriz. Mazota baktığımızda yüzde 66'lık bir atış var. 40 lira olan maya fiyatı 50 lira olmuş. Un fiyatlarındaki yüzde 30 artış baz aldığımızda meydana gelen fiyat artışının en alt seviyesinde olduğunu söyleyebiliriz" diye konuşmuştu.
Fırıncılar federasyonu yetkisiz
Balcı'ya itirazlar gecikmedi. İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (İSTESOB) Başkanı Faik Yılmaz, "İSTESOB 2016 yılında yayımladığı tarifeyle 250 gram ekmeğin fiyatını 1 lira 25 kuruş olarak belirlemiştir. İstanbul'da henüz ekmek fiyat tarifesi belirleme komisyonu toplanıp ekmek fiyat artışlarına yönelik bir karar alınmamıştır. Dava açarak zammı geri almaya çalışacağız" açıklamasında bulundu.
Ekmeğe zam tartışmasına devletin zirvesi de dahil oldu.
Ticaret Bakanlığı; ekmek fiyatlarının, illerde veya ilçelerde esnaf için ilgili esnaf ve sanatkâr odaları, tacirler için de ticaret odaları tarafından hazırlanan fiyat tarifelerine istinaden belirlendiğini belirterek, Türkiye Fırıncılar Federasyonunun görüş belirtmekten başka ekmek fiyatlarını belirleme konusunda yetkisinin bulunmadığını ve ekmeğe yüzde 15 zam yapıldığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
Peki neden fiyatlar arttı?
Burada bir kaç hususu not edelim: Ekmeğe zam konusunda Fırıncılar Federasyonu tek başına yetkili değil. Ekmeğin fiyatına ilişkin tarifeler, sırasıyla ilgili belediye, Ticaret İl Müdürlüğü, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nden oluşan komisyon tarafından belirleniyor.
Ekmek fiyatına yapılan yüzde 15 zammın gerekçesi olarak maliyetlerdeki girdiler gösteriliyor. Bu yanlış bir görü değil... Türkiye'de tarımda uygulanan politikalar nedeniyle buğdaydan mercimeğe, arpadan kuru fasulyeye ithalat her yıl katlanarak artıyor. Türkiye'de ekmek mayasının en büyük üreticisi bir Fransız şirketi ve ürünlerini Euro kuruna bağlı olarak fiyatlandırıyor. Bunun ötesinde ekmek katkı maddelerinin tamamı ithal!
Ekmeğe zam konusunun netameli olması fırıncıları ya gizli zamma itiyor ya da tam buğday, ekşi mayalı, çekirdekli, cevizli, zeytinli, çavdarlı, köy gibi farklı kategoride ekmek üretmeye sevkediyor.
Fırıncılar, bu tür ekmeklerin fiyatını istedikleri gibi belirleyebiliyor. İstanbul'da kilosu 16 liraya tam buğday ekmeği satan fırın bile var.
Siyez buğdaylı ekmeğin kilosu ise 22.5 TL'yi bulabiliyor. Fırıncılar 8 ay önce ekmeğe gizli zam yapmışlardı. Peki, ulaşımdan hammaddeye girdi maliyetlerinin düşürülmesi için ne yapılmalı?
Burada top hükümette... Bu bağlamda Türkiye'nin etkin bir tarım politikasına gereksinim duyuyor.
SELİM AYANOĞLU/İSTANBUL