AKP hükümeti, Amerika'nın 22 İslam ülkesinin değişim, dönüşüm ve işgalini kapsayan Büyük Ortadoğu Projesi'nde üstlendiği "eş başkanlık"tan öyle bir politik mikrop kaptı, öyle bir illete yakalandı ki, içerideki en temel devlet hizmetlerini bile artık "taşeronluk"la götürüyor.Sağlık, eğitim, güvenlik gibi alanlardaki "özelleştirme" açılımları, hizmetleri "taşeron"a devretme projesidir.Türk ordusuna yönelik "profesyonel ordu" ve "TSK dışından özel birlik ve uzman er-erbaş alımı" manevralarını da bu kapsamda değerlendirmek gerekiyor.En temel belediyecilik hizmetleri ve altyapı çalışmalarını "taşeronlar" yürütüyor.Eğitim-öğretimde "mevsimlik öğretmenler" almış başını gidiyor.Kayıt dışı istihdam genel istihdamın yarısın ulaştı. TÜİK'ten derlenen verilere göre 26 milyon 319 bin kişiden, 9 milyon 952 bini kayıt dışı çalışıyor.Türkiye "taşeronlar ülkesi" halini aldı.Hükümet, böylece kendi görev ve mesuliyetlerini "taşeronlar"ın sırtına yüklüyor.Taşeron hükümet, devleti "taşeron devlet"e dönüştürdü.Başbakan R. T. Erdoğan, geçen hafta başında belediye seçimine start vermek için il-ilçe başkanlarını topluyor, belediyecilik ve hizmete dair tek cümle konuşmuyor. Aynı Erdoğan, hafta sonunda Malatya'da belediye seçimi mitingi yapıyor, tek bir satır hizmet ve icraattan söz etmiyor. Bırakın hizmetten söz etmemesini; Malatya'nın altını olan "kayısı"dan tek söz etmiyor, Arapgir'in üzümünden tek satır konuşmuyor!Müflis çünkü? Malatya'nın köylüsünü-çiftçisini bitirmiş, "Malatya'nın sarı altını kayısı"yı mangır yapmış, kökünü kurutmuş. Dahası, AKP etrafında kümelenmiş "kayısı taşeronları"yla Çin'den ve İran'dan kayısı getirtiyor.Kamuda, çaycıdan, garsona, şoförden, güvenliğe, hasta bakıcıdan hemşireye kadar pek çok alanda 567 bin taşeron işçi çalışıyor. Belediye, il özel idareleri ve KİT'lerde ise yaklaşık 93 bin 785 sözleşmeli personel istihdam ediliyor.17 milyon öğrenciye hitap eden orta-lise öğretimindeki 800 milyon öğretmenin yüzde 10'luk kısmını "mevsimlik öğretmen"e çevirmiş.Geçen yıl, 58 bin 479 mevsimlik öğretmen çalışıyordu, bu yıl 80 binleri aşıyor? Mevsimlik öğretmenlerin 23 bin 366'sı Eğitim Fakülteleri mezunu!AKP hükümeti ve bağımlı olduğu Papaz Malthus'tan mülhem liberal kapitalist ekonomi anlayışına göre, devlet kapısı ekmek kapısı değil? Dolayısıyla en temel hizmetleri "kadrolu devlet memuru"olarak değil de, mevsimlik-sözleşmeli eleman ile kotarmak geçerli yoldur.Mesela, kadrolu öğretmen yerine, "mevsimlik öğretmen" alıyorsun; iş güvencesi olmuyor, kıdem ve ihbar tazminatı bulunmuyor, dilediğin zaman da postalıyorsun? Haftalık 30 saat derse sokuyorsun, kadrolu öğretmenin aldığı maaşın üçte birini veriyorsun. 500 TL'ye "mevsimlik öğreten" ile öğretim işini götürüyorsun. Sigortası 15 gün yatıyor; sağlık ve sosyal hizmetlerden yararlanması için diğer 15 günü de kendisinin yatırması gerekiyor, verdiğin üç kuruştan 1 kuruşunu da böylece geri alıyorsun. Böylece devletin en temel hizmeti olan Milli Eğitimi "diplomalı mevsimlik köleler"le hallediyorsun!Devlet olan bunu yapar mı?Bu anlayış huzur getirir mi, bu anlayışla devlet yükselir mi, bu taşeronluk ve kölelik sistemi ile millet yücelir mi?Liberal kapitalime mahkum iktidar ve muhalefetin bundan başka yolları yok! Hepsinin ekonomi ve kamu çarkını döndürme anlayışları, borçlanmaya ve milletin sırtına zam bindirmeye endeksli? Bu prangayı kırmanın tek yolu bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'dir. Prof. Dr. Baş'ın modelinde bilgi, üretim, emek ve hizmet, karşılığında para basılması gereken değerdir. Köylünün ürünü ne ise, öğretmenin bilgisi, doktorun teşhis ve tedavisi de odur; devletin vazifesi bunların karşılığında TL'sını basmak, köylüye, çiftçiye, öğretmene, doktora, memura, işçiye hak ettiğini vermektir. Böylece toplumun geniş tüketici kesimi güçlendirilmiş olacak, üretici kesime de pazar ve müşteri oluşturulmuş olacak. Emme-basma tulumba gibi işleyen bu sistemde, gelir dağılımında adalet, hem de sürekli büyüme sağlanmış olacaktır.Asgari ücretin 4 bin TL olacağı BTP iktidarında, öğretmenin maaşı elbette çok daha yüksek olacaktır. Prof. Dr. Baş'ın modelinde, emek, üretim ve bilginin sahibi olan kişiye hak ettiğini vermek vardır. Onu taşeron veya sözleşmeli köle yaparak açlığa mahkum etmek, böylece piyasayı öldürmek yoktur. Rusya başta olmak üzere 150'yi aşkın dünya devleti, bu sistemin çeşitli esas ve projelerini uygulamaya geçerek şahlanmaya başlamışlardır.Sadece 800 bin öğretmen bu gerçeği kavramış olsa; Türkiye kurtulur. 800 bin öğretmen, on tane oy kullanma hakkı bulunan talebesine Prof. Dr. Baş'ı anlatacak, ikna edecek, böylece BTP 8 milyon oy ile tek başına iktidar olacak, Türkiye şahlanacak? BTP'nin modelini özümsemiş sadece şu öğretmenlerimiz Türkiye'yi kurtarır? Aksi halde köylü-çiftç, diplomalı-diplomasız herkes, köle olmaya mahkum olur, açlığa talim eder!
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019