Ecdadımız yüz yılların birikimi ve tecrübesi ışığında öyle güzel "atasözleri" armağan etmişler ki kullanmasını bilenler için hayatın her anına ve her alanına ışık tutuyorlar.
"Taşıma su ile değirmen dönmez" demişler, "koyma akıl akıl olmaz" demişler, "körle yatan şaşı kalkar" demişler, "söyle arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu" demişler?
Anadolu coğrafyasının bağrından doğan, nice vadilere ve yaylalara hayat veren coşkun ırmaklar boşa akarken siz taşıma su ile değirmen döndürmeye uğraşırsanız ne taşınız döner ne de buğdayınız un olur.
Bu coğrafyanın, bu medeniyetin mümbit ikliminde filizlenmiş, boy vermiş, dal budak salmış mütefekkirler ve bilim damarları, olaylara basiretle bakan ilim adamları dururken siz kalkıp haçlı-siyonist çevrelerden yol sorarsanız, akıl alırsanız ve onlarla yol arkadaşlığı yaparsanız daha yolun yarısında çamura saplanmaktan kurtulamazsınız.
Olaylar gelişir, işler sarpa sarar, başınıza nice çoraplar örülür ve siz uçuruma doğru kaymaya başladığınızda ihanetleri fark eder "bütün bu felaketler Suriye konusundaki yanlışlarımızdan ötürü başımıza geldi" demeye başlarsınız.
Ecdadın yüz yıllar ötesinden çınlayan sesine kulak vermezsen, "koyma akıl akıl olmaz" uyarısını dikkate almazsan olacağı budur.
Körle yattıkça şaşı kalkmaya mahkumsun.
Koskoca bir on beş sene "taşıma su ile değirmen döndüreceğim" şeklindeki boşuna uğraşmaktan ötürü heba oldu gitti.
Büyük Ortadoğu Projesi bu topraklara ait bir proje değildi, haçlı-siyonist dünyasının fikir babalarının İslam coğrafyasına dayattıkları bir ihanet projesi idi ve sizin coğrafyanızı hedef almakta idi ve siz başınızı açıp koştunuz eş başkan olmak için.
Atalarımız bir kez daha haklı çıktı ve bir kez daha görüldü ki taşıma su ile değirmen dönmezmiş, bir kez daha anlaşıldı ki koyma akıl akıl olmazmış ve on beş yıllık tecrübe gösterdi ki haçlı-siyonist çevrelerle yola çıkan, onlardan yol soran, akıl danışan tamiri imkansız zarar ve ziyanlardan asla kurtulamazmış.
Ta iki bin üçte başlayan Irak işgaline verilen destekle yanlış yapılmış ve istikametten sapılmıştı, o günden beri açı büyüyerek devam ediyor, koyma akıllarla hareket edildiği müddetçe de önümüze daha nice korkunç uçurumlar çıkacaktır.
Her zamankinden daha çok, ecdadın tecrübelerinden yararlanmaya muhtacız ve her zamankinden daha çok ecdadın yüz yıllar ötesinden gelen uyarıcı sesine kulak vermeye, dikkat kesilmeye mecburuz.
"Taşıma su ile değirmen dönmez" demişler, "koyma akıl akıl olmaz" demişler, "körle yatan şaşı kalkar" demişler, "söyle arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu" demişler?
Anadolu coğrafyasının bağrından doğan, nice vadilere ve yaylalara hayat veren coşkun ırmaklar boşa akarken siz taşıma su ile değirmen döndürmeye uğraşırsanız ne taşınız döner ne de buğdayınız un olur.
Bu coğrafyanın, bu medeniyetin mümbit ikliminde filizlenmiş, boy vermiş, dal budak salmış mütefekkirler ve bilim damarları, olaylara basiretle bakan ilim adamları dururken siz kalkıp haçlı-siyonist çevrelerden yol sorarsanız, akıl alırsanız ve onlarla yol arkadaşlığı yaparsanız daha yolun yarısında çamura saplanmaktan kurtulamazsınız.
Olaylar gelişir, işler sarpa sarar, başınıza nice çoraplar örülür ve siz uçuruma doğru kaymaya başladığınızda ihanetleri fark eder "bütün bu felaketler Suriye konusundaki yanlışlarımızdan ötürü başımıza geldi" demeye başlarsınız.
Ecdadın yüz yıllar ötesinden çınlayan sesine kulak vermezsen, "koyma akıl akıl olmaz" uyarısını dikkate almazsan olacağı budur.
Körle yattıkça şaşı kalkmaya mahkumsun.
Koskoca bir on beş sene "taşıma su ile değirmen döndüreceğim" şeklindeki boşuna uğraşmaktan ötürü heba oldu gitti.
Büyük Ortadoğu Projesi bu topraklara ait bir proje değildi, haçlı-siyonist dünyasının fikir babalarının İslam coğrafyasına dayattıkları bir ihanet projesi idi ve sizin coğrafyanızı hedef almakta idi ve siz başınızı açıp koştunuz eş başkan olmak için.
Atalarımız bir kez daha haklı çıktı ve bir kez daha görüldü ki taşıma su ile değirmen dönmezmiş, bir kez daha anlaşıldı ki koyma akıl akıl olmazmış ve on beş yıllık tecrübe gösterdi ki haçlı-siyonist çevrelerle yola çıkan, onlardan yol soran, akıl danışan tamiri imkansız zarar ve ziyanlardan asla kurtulamazmış.
Ta iki bin üçte başlayan Irak işgaline verilen destekle yanlış yapılmış ve istikametten sapılmıştı, o günden beri açı büyüyerek devam ediyor, koyma akıllarla hareket edildiği müddetçe de önümüze daha nice korkunç uçurumlar çıkacaktır.
Her zamankinden daha çok, ecdadın tecrübelerinden yararlanmaya muhtacız ve her zamankinden daha çok ecdadın yüz yıllar ötesinden gelen uyarıcı sesine kulak vermeye, dikkat kesilmeye mecburuz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025