İstanbul'da bir hafta içinde üç banka soygunu oldu.
Birincisinde görevli polis rehin alındı, telsizi ve silâhı soyguncularda kaldı. Soyguncular paralarla beraber kaçtılar. İkincisinde bankanın koruma görevlisi soygunu yapan iki hırsızı öldürdü. Ama tedavisi tamamlanınca tutuklandı. Üçüncüsünde ise her şey "normal ve istenildiği gibi" cereyan etti, bankanın koruma görevlisi "doğal olarak" olaya müdahale etmedi, silâhını soygunculara teslim etti, soyguncular da paralarla beraber kaçtılar.
Bu kadar af ve pişmanlık yasasından ve ikinci banka olayındaki koruma görevinin başına gelenlerden sonra siz artık sıralı âmirlerin memurlarına "Hadi bakalım aslanım şu görevi yap" diyebileceklerine, âmirler dese bile o görevi yapacak "aslan" memur bulunabileceğine inanıyor musunuz? Hele TSK'nın en üstün kahramanlık ve hizmet madalyasını alan Emekli Yarbay Korkut Eken bile "içerde" olduktan sonra...
Efendim dört emekli paşa Korkut Eken'e sahip çıkmış ve "Her şeyi bilgimiz dahilinde yaptı" buyurmuşlar. Paşalar şöyle demiş:
"Korkut Eken, terörle mücadelede disiplini, bilgisi ve kahramanlığı ile öne çıkmış bir subaydır. Özellikle onun etkin bir şekilde görev aldığı 19931996 döneminde terörle mücadelede büyük başarı kazanılmış, PKK'ya büyük darbe vurulmuştur. Bu dönemde tüm çalışmaları ve faaliyetleri yakın takibimiz altında geçmiştir. Bu haliyle Korkut Eken her türlü övgüyü haketmiş lider bir askerdir. Hiçbir zaman kontrolden çıkmamış ve yüksek disiplin anlayışıyla aldığı emirleri eksiksiz yerine getirmiştir." Emekli Orgeneral Doğan Güreş
"Korkut Eken için söyleyecek söz bulamıyorum. Korkut Eken'in üstün yurt sevgisi nedeniyle mahkemede konuşmadığını ve kendini yeterince savunmadığını düşünüyorum. Korkut Eken, TSK'nın terörle mücadelesinde bir simge oluşturmuştur. Hiçbir şekilde görevini kötüye kullanmış olacağını sanmıyorum. Esasen onda gördüğüm ve yakınen tanık olduğum üstün disiplin anlayışı ve yurt sevgisi böyle bir kanaatle bağdaşmaz." Emekli Orgeneral Necati Özgen
"Korkut Eken TSK'nın yetiştirdiği değerli subaylardan biridir. Gerçek bir kahramandır. Yaptığı hizmetler nedeniyle mahkumiyetini büyük teessürle karşılıyorum. Korkut Eken, verilen emirlerin dışına çıkmayacak kadar disiplinli, vatanını canından aziz bilecek kadar fedakár ve gözünü budaktan esirgemeyecek kadar kahraman bir subaydır." Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı
"Kıbrıs Barış Harekatı ve terörle mücadelede görev alan Korkut Eken'e pek çok ödül ve takdirname yanında, Kıbrıs Başarı Madalyası ve ayrıca Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası tevcih edilmiştir. Daima kanunlara nizamlara saygılı ve yürekten bağlı olarak tanıdığım ve takdir ettiğim Korkut Eken'in merak etmeme rağmen suçunu anlamış da değilim." Emekli Tümgeneral Cumhur Evcil
Adama "günaydın" derler. Korkut Eken muhakeme edilirken bu paşalar, beyler neredeydi? Yargılama sürecinde dışarıdan konuşup yargıyı etkilemeleri değildir buradaki kastım. Keşke müdahil olup şimdi söylediklerini tanık sıfatıyla duruşmalarda söyleselerdi.
Rahatları mı bozulurdu, yıldızları mı dökülürdü?
Şimdi geç kalmış bu itirafları "vicdanlarını rahatlatmak" için yaptıklarını düşünüyorum.
Hele Evcil'in, "doğu hizmetini bir yıl ertelememekle" Eken'in TSK'dan istifa ile ayrılmasının en büyük sorumlusu olarak çıt bile çıkarmaması gerektiğini düşünüyorum.
Neyse sonuçta konunun asker tarafının "emeklileri" konuşmuştur. Şimdi sorulacak iki soru vardır: 1.Peki TSK kurum olarak neden sahip çıkmamaktadır Eken'e? Eken'in dosyası Genelkurmay'dadır, görev aldığı savaş, çatışma, operasyonların hepsi bu dosyada kayıtlıdır. Genelkurmay neden duruşmalarda tanıklık yapmamıştır? Neden halâ suskunluğunu korumaktadır?
2.Uygulama emirlerinin temelini teşkil eden ve siyasi irade beyanı gerektiren direktifleri veren siyasetçiler nerededir, zamanın Başbakanları, İçişleri ve Savunma Bakanları neden susmaktadırlar?
Nerededir bütün bu zevatı kirâm?
Birincisinde görevli polis rehin alındı, telsizi ve silâhı soyguncularda kaldı. Soyguncular paralarla beraber kaçtılar. İkincisinde bankanın koruma görevlisi soygunu yapan iki hırsızı öldürdü. Ama tedavisi tamamlanınca tutuklandı. Üçüncüsünde ise her şey "normal ve istenildiği gibi" cereyan etti, bankanın koruma görevlisi "doğal olarak" olaya müdahale etmedi, silâhını soygunculara teslim etti, soyguncular da paralarla beraber kaçtılar.
Bu kadar af ve pişmanlık yasasından ve ikinci banka olayındaki koruma görevinin başına gelenlerden sonra siz artık sıralı âmirlerin memurlarına "Hadi bakalım aslanım şu görevi yap" diyebileceklerine, âmirler dese bile o görevi yapacak "aslan" memur bulunabileceğine inanıyor musunuz? Hele TSK'nın en üstün kahramanlık ve hizmet madalyasını alan Emekli Yarbay Korkut Eken bile "içerde" olduktan sonra...
Efendim dört emekli paşa Korkut Eken'e sahip çıkmış ve "Her şeyi bilgimiz dahilinde yaptı" buyurmuşlar. Paşalar şöyle demiş:
"Korkut Eken, terörle mücadelede disiplini, bilgisi ve kahramanlığı ile öne çıkmış bir subaydır. Özellikle onun etkin bir şekilde görev aldığı 19931996 döneminde terörle mücadelede büyük başarı kazanılmış, PKK'ya büyük darbe vurulmuştur. Bu dönemde tüm çalışmaları ve faaliyetleri yakın takibimiz altında geçmiştir. Bu haliyle Korkut Eken her türlü övgüyü haketmiş lider bir askerdir. Hiçbir zaman kontrolden çıkmamış ve yüksek disiplin anlayışıyla aldığı emirleri eksiksiz yerine getirmiştir." Emekli Orgeneral Doğan Güreş
"Korkut Eken için söyleyecek söz bulamıyorum. Korkut Eken'in üstün yurt sevgisi nedeniyle mahkemede konuşmadığını ve kendini yeterince savunmadığını düşünüyorum. Korkut Eken, TSK'nın terörle mücadelesinde bir simge oluşturmuştur. Hiçbir şekilde görevini kötüye kullanmış olacağını sanmıyorum. Esasen onda gördüğüm ve yakınen tanık olduğum üstün disiplin anlayışı ve yurt sevgisi böyle bir kanaatle bağdaşmaz." Emekli Orgeneral Necati Özgen
"Korkut Eken TSK'nın yetiştirdiği değerli subaylardan biridir. Gerçek bir kahramandır. Yaptığı hizmetler nedeniyle mahkumiyetini büyük teessürle karşılıyorum. Korkut Eken, verilen emirlerin dışına çıkmayacak kadar disiplinli, vatanını canından aziz bilecek kadar fedakár ve gözünü budaktan esirgemeyecek kadar kahraman bir subaydır." Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı
"Kıbrıs Barış Harekatı ve terörle mücadelede görev alan Korkut Eken'e pek çok ödül ve takdirname yanında, Kıbrıs Başarı Madalyası ve ayrıca Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası tevcih edilmiştir. Daima kanunlara nizamlara saygılı ve yürekten bağlı olarak tanıdığım ve takdir ettiğim Korkut Eken'in merak etmeme rağmen suçunu anlamış da değilim." Emekli Tümgeneral Cumhur Evcil
Adama "günaydın" derler. Korkut Eken muhakeme edilirken bu paşalar, beyler neredeydi? Yargılama sürecinde dışarıdan konuşup yargıyı etkilemeleri değildir buradaki kastım. Keşke müdahil olup şimdi söylediklerini tanık sıfatıyla duruşmalarda söyleselerdi.
Rahatları mı bozulurdu, yıldızları mı dökülürdü?
Şimdi geç kalmış bu itirafları "vicdanlarını rahatlatmak" için yaptıklarını düşünüyorum.
Hele Evcil'in, "doğu hizmetini bir yıl ertelememekle" Eken'in TSK'dan istifa ile ayrılmasının en büyük sorumlusu olarak çıt bile çıkarmaması gerektiğini düşünüyorum.
Neyse sonuçta konunun asker tarafının "emeklileri" konuşmuştur. Şimdi sorulacak iki soru vardır: 1.Peki TSK kurum olarak neden sahip çıkmamaktadır Eken'e? Eken'in dosyası Genelkurmay'dadır, görev aldığı savaş, çatışma, operasyonların hepsi bu dosyada kayıtlıdır. Genelkurmay neden duruşmalarda tanıklık yapmamıştır? Neden halâ suskunluğunu korumaktadır?
2.Uygulama emirlerinin temelini teşkil eden ve siyasi irade beyanı gerektiren direktifleri veren siyasetçiler nerededir, zamanın Başbakanları, İçişleri ve Savunma Bakanları neden susmaktadırlar?
Nerededir bütün bu zevatı kirâm?
Hüseyin Mümtaz / diğer yazıları
- Ekonomi, İslam ve Rusya / 01.04.2006
- Küresel aktörler, bölgesel piyonlar / 20.12.2005
- 'Namkör' kedi / 16.07.2002
- Cılkı çıkan siyaset / 15.07.2002
- İsmail Cem'in sakladıkları / 14.07.2002
- Cem fotoğrafları / 13.07.2002
- Vitesten atan siyaset / 12.07.2002
- Freni patlayan siyaset / 11.07.2002
- "Nankör kedi" / 10.07.2002
- "Bindir bir alamete" politikası / 09.07.2002
- Küresel aktörler, bölgesel piyonlar / 20.12.2005
- 'Namkör' kedi / 16.07.2002
- Cılkı çıkan siyaset / 15.07.2002
- İsmail Cem'in sakladıkları / 14.07.2002
- Cem fotoğrafları / 13.07.2002
- Vitesten atan siyaset / 12.07.2002
- Freni patlayan siyaset / 11.07.2002
- "Nankör kedi" / 10.07.2002
- "Bindir bir alamete" politikası / 09.07.2002