Terzilik mesleği müzesini bekliyor
Ünlülerin terzisi Turan Aydoğdu, İstanbul Kadın ve Erkek Terziler Esnaf ve Sanatkarlar Odasına üye 1500 terzinin desteğiyle 36 yılda topladığı malzemelerle Terzilik Müzesi kurmayı hayal ediyor
17.12.2019 17:00:00





İstanbul Kadın ve Erkek Terziler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Turan Aydoğdu, aile mesleği olan terziliği yaşatmak için 36 yıldır topladığı tarihi eşyalarla müze kurmayı hedefliyor.
Terzilik mesleğine Adana'da 1983 yılında dayılarının yanında başlayan Turan Aydoğdu'ya, 1996 yılında geldiği İstanbul, meslek yaşamında yeni kapılar açılmasını sağladı. Beyoğlu'nda önce çırak sonra kalfa ardından da usta olan Aydoğdu, yıllar içinde hazırladığı tasarımlar ve diktiği giysilerin beğenilmesiyle kadın terzisi olarak önce çıktı. Turan Aydoğdu'nun tasarımları o kadar beğenildi ki ünlüler de sahne giysileri için onun kapısını çalar hale geldi.
Aydoğdu, bir taraftan terzilikle uğraşırken diğer taraftan da mesleğine dair tarihi eşyalar topladı. Aydoğdu'nun 36 yılda topladığı tarihi terzilik malzemelerinin sayısı bugün yaklaşık 500'e ulaştı.
Bugün bir bölümü İstanbul Kadın ve Erkek Terziler Esnaf ve Sanatkarlar Odasında sergilenen bu malzemeler arasında kömürlü ütü, elde çalışan dikiş makineleri, kamburlar, makaslar, ütü yastıkları ve eski kıyafetler yer alıyor.
1500 terzinin desteğiyle objeleri topladı
Turan Aydoğdu, 1960'lı yıllardan itibaren terzilik mesleğinde kullanılan malzemelerin sergilendiği bir müzenin en büyük hayali olduğunu söyledi.
Tarihi malzemelerin toplanması için odaya kayıtlı 1500'e yakın üyenin desteğini aldığını ifade eden Aydoğdu, "Şu an müze için belirlenmiş büyük bir yerimiz yok. Terzilik müzesini çok daha büyük yere taşımak istiyoruz. Devletimiz bize yer gösterirse, büyük bir terzilik müzesi açmak istiyoruz." dedi.
Öte yandan Aydoğdu, geri dönüştürerek yeni kıyafet elde etmenin ekonomiye katkılarını ve püf noktalarını da anlattı. Aile yadigarı kıyafetlerin tadilatını yaparak, yeniden giyime hazır hale getirdiğini anlatan Aydoğdu, şunları kaydetti: "Babaanne, anneanne, dededen kalma ceket, manto, döpiyes, etek, pantolon gibi kıyafetleri saklayan çok müşterimiz var. Eski kumaşlar çok değerli, kaliteli ve kıymetli. Eski kumaşlar yenilerine göre daha katkısız, yünlü ve değerli. Müşterilerim arasında İzmir'den bir öğrenci kareli pantolon getirmişti.
Pantolonun tersini yüzüne çevirdik. Çok kaliteli bir kumaştı. Bu kumaşı nereden aldığını sordum. 'Annem saklamış bana verdi ben de çok beğenmedim ama İstanbul'a gelince terziye yaptırmak istedim' dedi. Tersini yüzüne çevirince yepyeni bir pantolon oldu. Ailesinin yanına gittiğinde bu yeni pantolon o kadar beğenilmiş ki, annesi benimle tanışmak için atölyeme geldi. Bu olay beni çok mutlu etti." AA
Pantolonun tersini yüzüne çevirdik. Çok kaliteli bir kumaştı. Bu kumaşı nereden aldığını sordum. 'Annem saklamış bana verdi ben de çok beğenmedim ama İstanbul'a gelince terziye yaptırmak istedim' dedi. Tersini yüzüne çevirince yepyeni bir pantolon oldu. Ailesinin yanına gittiğinde bu yeni pantolon o kadar beğenilmiş ki, annesi benimle tanışmak için atölyeme geldi. Bu olay beni çok mutlu etti." AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.