Tespiti zor bir kanser türü
Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şuayib Yalçın, 10 Kasım Dünya Nöroendokrin Tümör (NET) Farkındalık Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, toplum ve doktorlar farkında olmazsa bu kanser türünün pek çok hastalıkla karıştırılabileceğini belirtti
06.11.2018 00:00:00





Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şuayib Yalçın, 10 Kasım Dünya Nöroendokrin Tümör (NET) Farkındalık Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, toplum ve doktorlar farkında olmazsa bu kanser türünün pek çok hastalıkla karıştırılabileceğini belirtti.
Prof. Dr. Yalçın, diğer kanserler azalırken görülme sıklığı artan tek kanser türünün nöroendokrin tümörler olduğuna dikkat çekerek, "Bu kadar yaygın olduğu halde üzerine bu kadar az çalışma yapılan başka bir kanser türü yok" şeklinde konuştu. Dünya verilerine göre her yıl 100 bin kişiden 7'si NET tanısı alıyor.
Kaba bir hesapla Türkiye'de de yılda 5600 kişinin NET'e yakalandığı tahmin ediliyor. Bu kanser türünün genellikle yavaş seyirli olduğu ve hastaların tedavilerle uzun süre hayatlarına devam edebildiği düşünülürse ülkede on binlerce kişi NET ile yaşıyor.
Prof. Dr. Yalçın, "Örneğin tüm NET'le yaşayanların sayısı bugün toplumda en yaygın dördüncü kanser türü olan kolon kanseri olgularından daha fazladır. Güncel tedaviler ve ilaçlar sayesinde NET hastaları arasında sağkalım çok uzun olduğu için NET'le yaşayanların sayısı her geçen gün daha da artmaktadır" dedi.
Dr. Yalçın, NET'in özellikle sindirim sistemi ve akciğerde görüldüğünü kaydederek, şunları söyledi: "NET kanserleri sıklıkla mide, bağırsak, akciğer ve pankreasta görülüyor. NET kanserleri sıklıkla başka hastalıklarla karıştırılabiliyor.
Öyle ki hastalar tanı alıncaya kadar çoğunlukla 6 farklı uzmana başvuruyorlar. Nöroendokrin tümörler sıklıkla sinsi seyrederken, bazen ateş basması, yüzlerde kızarıklık, ishal, kan şekeri düşüklüğü ya da yüksekliği, hipertansiyon, karın ağrısı gibi belirtilerle ortaya çıkıyor. Cerrahi tedaviyle çok iyi cevaplar alıyoruz. Yeni ilaçlar sayesinde bu semptomların ve ani krizlerin önüne geçebiliyoruz, hastalarımızı kaybetmiyoruz." HABER MERKEZİ
Prof. Dr. Yalçın, diğer kanserler azalırken görülme sıklığı artan tek kanser türünün nöroendokrin tümörler olduğuna dikkat çekerek, "Bu kadar yaygın olduğu halde üzerine bu kadar az çalışma yapılan başka bir kanser türü yok" şeklinde konuştu. Dünya verilerine göre her yıl 100 bin kişiden 7'si NET tanısı alıyor.
Kaba bir hesapla Türkiye'de de yılda 5600 kişinin NET'e yakalandığı tahmin ediliyor. Bu kanser türünün genellikle yavaş seyirli olduğu ve hastaların tedavilerle uzun süre hayatlarına devam edebildiği düşünülürse ülkede on binlerce kişi NET ile yaşıyor.
Prof. Dr. Yalçın, "Örneğin tüm NET'le yaşayanların sayısı bugün toplumda en yaygın dördüncü kanser türü olan kolon kanseri olgularından daha fazladır. Güncel tedaviler ve ilaçlar sayesinde NET hastaları arasında sağkalım çok uzun olduğu için NET'le yaşayanların sayısı her geçen gün daha da artmaktadır" dedi.
Dr. Yalçın, NET'in özellikle sindirim sistemi ve akciğerde görüldüğünü kaydederek, şunları söyledi: "NET kanserleri sıklıkla mide, bağırsak, akciğer ve pankreasta görülüyor. NET kanserleri sıklıkla başka hastalıklarla karıştırılabiliyor.
Öyle ki hastalar tanı alıncaya kadar çoğunlukla 6 farklı uzmana başvuruyorlar. Nöroendokrin tümörler sıklıkla sinsi seyrederken, bazen ateş basması, yüzlerde kızarıklık, ishal, kan şekeri düşüklüğü ya da yüksekliği, hipertansiyon, karın ağrısı gibi belirtilerle ortaya çıkıyor. Cerrahi tedaviyle çok iyi cevaplar alıyoruz. Yeni ilaçlar sayesinde bu semptomların ve ani krizlerin önüne geçebiliyoruz, hastalarımızı kaybetmiyoruz." HABER MERKEZİ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.