Ülkeyi tek başına yönetmekte olan mevcut iktidarın son yirmi yılını kısa bir cümle ile özetleyin deseler benim aday cümlem bu olur; "tilkinin türküleri tavuk üstüne."
Geriye doğru yirmi yılda yapılan işleri, atılan adımları, çıkarılan yasaları, her defasında yine, yeniden yapılan ihale düzenlemelerini tarafsız bir gözle incelediğiniz zaman göreceksiniz ki, her şey rant etrafından dönüp durmuş.
Herhangi bir adım atılırken, bir proje çizilirken, mevcut projeler hayata geçirilirken, bu işten ülke ne kazanır, gelecek nesillere bu işten ne kalır, torunlarımız hakkımızda ne düşünür gibi soruların cevapları asla hesap edilmeden, her şey günü kurtarma ve günlük kazançlar üzerine bina edilmiş.
Hırs olur, ihtiras olur da bu kadar mı olur?
Para-pul sevdası, mülk edinme ihtirası, bir koltuğa kırk karpuz sığdırma telaşı insanı bu kadar mı çepeçevre kuşatır da tüm ilkelerini ve ölçülerini kaybetmesine sebep olur?
Bir insan, bir kadro, bir gurup, bir şekilde suyun bendini ele geçirdi diye, bu kadar mı hırsına ve ihtiraslarına mağlup olur da, suyun tamamını kendi tarlalarına, kendi çayırlarına çevirir de büyük çoğunluğun susuz kavrulmaları hiç umurlarında olmaz?
Tilkinin türkülerinin tamamının tavuk üstüne olması gibi, mevcut iktidar kadrolarının, bu iktidardan beslenenlerin, aldıkları ihalelerden ve kalemlerini iktidarın emrinde kullanmalarından ötürü sürekli kazananların bütün yapıp-ettikleri, bütün yazıp-çizdikleri şahsi kazanç üstüne.
Aklı başında, tarafsız ve vicdan sahibi hiçbir hesap uzmanı, bir avuç mutlu azınlığın servetlerinin lahana misali katlanarak, kat kat artmasına mukabil, ülke nüfusunun büyük çoğunluğunun aydan aya, yıldan yıla fakirleşmesini, mevcut birikimlerini dahi bu zaman zarfında kaybetmiş olmalarını başka türlü izah edemiyor.
Ülke ekonomisinin geldiği ve getirildiği nokta, sağanak halinde yağmakta olan zam yağmurları, yeni araba almak, yeni tarım araçları almak bir tarafa, akaryakıta gelen zamlardan ötürü mevcut araç-gereçleri yerinden oynatamaz hale gelmeleri gösteriyor ki, sadece halkın büyük çoğunluğu yoksullaşmamış, aynı zamanda devlet dahi yoksullaşmış, hazine tamtakır olmuş ve iğneden-ipliğe her şeye zam üstüne zam bindirmekten başka çaresi kalmamış.
Tilkinin tüm türküleri tavuk üstüne olunca…
- Haydutlukta hudut tanımayanlar ve… / 16.09.2025
- At izinin karıştığı izler ne seçiliyor ne de sayılıyor / 15.09.2025
- Ne zaman bir şafak atar bu dağda? / 11.09.2025
- Üç Y üç B’yi sildi süpürdü / 10.09.2025
- Sessizliğe isyanım var / 09.09.2025
- Dost odur ki dar gününde yar ola Geniş günde düşman bile yar olur / 06.09.2025
- Son düzlükte her şey dümdüz / 04.09.2025
- Zalime karşı dönmeyen diller ebediyen dönmesin / 03.09.2025
- İnsanlığın yüzkarası / 01.09.2025