KKTC Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş, Kıbrıs'ta görüşmelerin başlayabilmesi için Rum yönetimi lideri Papadopulos'un çözüm için çalışacağı ve bu yönde bir iradeye sahip oldukları konusunda BM Genel Sekreter Kofi Annan'ı ikna etmesi gerektiğini söyledi. KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş, Kıbrıs konusunda Türk tarafı olarak çözüme hazır olduklarını, ancak görüşmelerin başlayabilmesi için Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un çözüm için çalışacağı ve bu yönde bir iradeye sahip oldukları konusunda BM Genel Sekreter Kofi Annan'ı ikna etmesi gerektiğini söyledi. Denktaş, Annan'ın beklentisinin de bu olduğunu belirtti. Yeşil Hat Tüzüğü'nün anlamı yok
Yeşil Hat Tüzüğü'nde yapılan değişikliklerle ilgili bir soru üzerine, bu tüzüğün AB'nin gündeminde yer alan Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün yerini alamayacağını kaydeden Denktaş, "Bizim beklentimiz Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün Mali Yardım Tüzüğü ile birlikte uygulamaya konulmasıdır. Kıbrıs Türkünün izolasyonlardan kurtulmasına kapı açacak adım budur. Rum tarafını bizimle uzlaşma noktasına gelme konusunda da zorlayacak adım budur" diye konuştu.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi yetkilileriyle resmi ya da gayri resmi olarak görüşme girişimlerinde bulunduğunu bildiren Serdar Denktaş, bu girişimlerinin amacının, pratikte yaşanan sorunları gidermeye yönelik olduğunu söyledi. Serdar Denktaş, şunları söyledi: "23 Nisan 2003'te adada bizim kararımızla geçişler serbest bırakılmıştı. Geçişlerin serbest bırakılmasıyla birlikte yaşayarak gördük ki, bazı istenmeyen olaylar da olabiliyor ve bunlar ciddi sıkıntı yaratıyor. Örneğin, (işadamı Elmas) Güzelyurtlu cinayetinde ortaya çıkan durum buna örnek teşkil ediyor. Bu konuları Rum yetkililerle karşılıklı konuşabilmeli ve çözüm üretebilmeliyiz. Bunun başka yolu yok. Yarın Güzelyurtlu olaylarının benzerlerinin iki tarafta da yaşanmasını istemiyorsak, oturup konuşmalıyız. Ben bu yönde, bu konuları görüşmek için girişim yaptım. Bakalım. Yaklaşımlarını göreceğiz."
Rumların niyeti
Serdar Denktaş, "Rum tarafının Kıbrıs meselesini AB şemsiyesi altına taşıma ve zamana yayarak hem Kıbrıs Türklerini, hem de Türkiye'yi zora sokacak sonuçlar doğuracak yeni bir süreç başlatma arayışı içinde olduğuna" işaret ederek, şunları söyledi:
"Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Kıbrıs meselesi BM şemsiyesi altında iki tarafın da çözüm iradesine sahip bir şekilde eşit koşullarda masaya oturarak çözümlenebilir. Böyle bir çözüm noktasına gelinceye kadar tek bir Türk askeri dahi adadan çıkmayacaktır."
Masaya dönebilirler
"Mayıs ayında Rum tarafının da siyasi manevraları bir yana bırakıp, masaya dönmek zorunda kalacağına inandığını" belirten SerdarDenktaş, "bunun, Türk tarafının çözüm iradesini koruyarak, istikrarlı bir şekilde haklarını koruma kararlılığını devam ettirmesi ve uluslararası çevrelerin Rum tarafına baskı yapmasıyla mümkün olabileceğini" kaydetti.
Serdar Denktaş, müzakerelerde Rumların, Türk tarafının siyasi eşitliğine dayalı, iki kesimliliğin var olduğu ve Türkiye'nin garantörlüğünün devam ettiği bir çözüm yönünde uzlaşma noktasına gelmesi halinde, "birleşik bir Kıbrıs olarak masadan kalkılacağını" belirtti. Denktaş, "Hedefimiz belirsizliğin ortadan kaldırılmasıdır. Bu konuda kararlıyız" dedi.
Yeşil Hat Tüzüğü'nde yapılan değişikliklerle ilgili bir soru üzerine, bu tüzüğün AB'nin gündeminde yer alan Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün yerini alamayacağını kaydeden Denktaş, "Bizim beklentimiz Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün Mali Yardım Tüzüğü ile birlikte uygulamaya konulmasıdır. Kıbrıs Türkünün izolasyonlardan kurtulmasına kapı açacak adım budur. Rum tarafını bizimle uzlaşma noktasına gelme konusunda da zorlayacak adım budur" diye konuştu.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi yetkilileriyle resmi ya da gayri resmi olarak görüşme girişimlerinde bulunduğunu bildiren Serdar Denktaş, bu girişimlerinin amacının, pratikte yaşanan sorunları gidermeye yönelik olduğunu söyledi. Serdar Denktaş, şunları söyledi: "23 Nisan 2003'te adada bizim kararımızla geçişler serbest bırakılmıştı. Geçişlerin serbest bırakılmasıyla birlikte yaşayarak gördük ki, bazı istenmeyen olaylar da olabiliyor ve bunlar ciddi sıkıntı yaratıyor. Örneğin, (işadamı Elmas) Güzelyurtlu cinayetinde ortaya çıkan durum buna örnek teşkil ediyor. Bu konuları Rum yetkililerle karşılıklı konuşabilmeli ve çözüm üretebilmeliyiz. Bunun başka yolu yok. Yarın Güzelyurtlu olaylarının benzerlerinin iki tarafta da yaşanmasını istemiyorsak, oturup konuşmalıyız. Ben bu yönde, bu konuları görüşmek için girişim yaptım. Bakalım. Yaklaşımlarını göreceğiz."
Rumların niyeti
Serdar Denktaş, "Rum tarafının Kıbrıs meselesini AB şemsiyesi altına taşıma ve zamana yayarak hem Kıbrıs Türklerini, hem de Türkiye'yi zora sokacak sonuçlar doğuracak yeni bir süreç başlatma arayışı içinde olduğuna" işaret ederek, şunları söyledi:
"Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Kıbrıs meselesi BM şemsiyesi altında iki tarafın da çözüm iradesine sahip bir şekilde eşit koşullarda masaya oturarak çözümlenebilir. Böyle bir çözüm noktasına gelinceye kadar tek bir Türk askeri dahi adadan çıkmayacaktır."
Masaya dönebilirler
"Mayıs ayında Rum tarafının da siyasi manevraları bir yana bırakıp, masaya dönmek zorunda kalacağına inandığını" belirten SerdarDenktaş, "bunun, Türk tarafının çözüm iradesini koruyarak, istikrarlı bir şekilde haklarını koruma kararlılığını devam ettirmesi ve uluslararası çevrelerin Rum tarafına baskı yapmasıyla mümkün olabileceğini" kaydetti.
Serdar Denktaş, müzakerelerde Rumların, Türk tarafının siyasi eşitliğine dayalı, iki kesimliliğin var olduğu ve Türkiye'nin garantörlüğünün devam ettiği bir çözüm yönünde uzlaşma noktasına gelmesi halinde, "birleşik bir Kıbrıs olarak masadan kalkılacağını" belirtti. Denktaş, "Hedefimiz belirsizliğin ortadan kaldırılmasıdır. Bu konuda kararlıyız" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.