‘Toplum, insan denen varlığın aynasıdır’
“Toplum, insanların iç dünyasının görüntüsüdür denilebilir. Başka bir ifadeyle toplum, insan denen varlığın aynasıdır.”
02.09.2020 14:47:00





"Toplum huzursuzluklarının temelinde yatan gerçek, fert planında insanların manevi doyumsuzluğu ve doyumu sadece madde de aramış olmalarıdır. Varlığını vücuda getiren ve bütün kâinatı yoktan, var eden Allah'a(c.c) ihtiyacı sonsuz iken, O'na, cebinde taşıdığı bir anahtarlık kadar değer vermeyen insanın huzur bulması nasıl mümkün olabilir ki?
Kaldı ki huzur, O'na kavuşmakla mümkün olabiliyor. İslam, Hakk'a ifna olmuş insanın, Allah adına arzı işlemesini emreder. İslam, çalışmayı, kazancı, terakkiyi kısacası topyekün tasarrufu Allah (c.c) adına kabul eder.

İslam'da reddedilen madde, nefis hesabına kazanılan ve insanı Hak'tan koparan başka bir ifade ile nefsin önünde put mesabesinde olan maddedir. O halde İslam maddeyi değil bu anlayışı reddediyor. Hak hesabına maddeyi kazanmak ise ibadettir…" (Prof. Dr. Haydar Baş İslam ve Hz. Mevlana eseri sh:82)
Toplum, insan denen varlığın aynasıdır

"Toplum, insanların iç dünyasının görüntüsüdür denilebilir. Başka bir ifadeyle toplum, insan denen varlığın aynasıdır.
Fert, kendi dünyasında düşündüklerini toplum denen meydanda uygulamaya koyar. O halde her toplum, kendini oluşturan insan veya insanlar demektir…

Bu gün hiç kimsenin toplumdan şikâyet ederek, kendini müdafaa etmesi ve mesuliyetten kurtulması değildir. Hepimiz bu toplumda var olan kötülüklerden mesulüz.
Bizler, bireyler olarak varlığımızda mevcut olan yanlışları, hataları düzeltmeye mecburuz. Birbirimize zarar veren duygu ve düşünceleri ıslah etmeliyiz ki, toplumda yanlışlar olmasın…" (İman ve İnsan sh:225–26)

Artık ruh dünyaları işgal ediliyor
"Akıp giden zamanla birlikte esaretin gittikçe çoğalan ve gelişen türleri göze çarpmaktadır. Elleri zincirli, ayakları prangalı insanlara rastlamak eskisi kadar mümkün değildir. Fakat bu, her yanda hürriyetin insanlar üzerine sağanak, sağanak boşaldığı anlamına gelmez. Çünkü artık prangalanan düşünce ve zihinler, istila ve işgal edilen gönül ve ruh dünyalarıdır." (İman ve İnsan sh:234) (AknAydn)
Kaldı ki huzur, O'na kavuşmakla mümkün olabiliyor. İslam, Hakk'a ifna olmuş insanın, Allah adına arzı işlemesini emreder. İslam, çalışmayı, kazancı, terakkiyi kısacası topyekün tasarrufu Allah (c.c) adına kabul eder.

İslam'da reddedilen madde, nefis hesabına kazanılan ve insanı Hak'tan koparan başka bir ifade ile nefsin önünde put mesabesinde olan maddedir. O halde İslam maddeyi değil bu anlayışı reddediyor. Hak hesabına maddeyi kazanmak ise ibadettir…" (Prof. Dr. Haydar Baş İslam ve Hz. Mevlana eseri sh:82)
Toplum, insan denen varlığın aynasıdır

"Toplum, insanların iç dünyasının görüntüsüdür denilebilir. Başka bir ifadeyle toplum, insan denen varlığın aynasıdır.
Fert, kendi dünyasında düşündüklerini toplum denen meydanda uygulamaya koyar. O halde her toplum, kendini oluşturan insan veya insanlar demektir…

Bu gün hiç kimsenin toplumdan şikâyet ederek, kendini müdafaa etmesi ve mesuliyetten kurtulması değildir. Hepimiz bu toplumda var olan kötülüklerden mesulüz.
Bizler, bireyler olarak varlığımızda mevcut olan yanlışları, hataları düzeltmeye mecburuz. Birbirimize zarar veren duygu ve düşünceleri ıslah etmeliyiz ki, toplumda yanlışlar olmasın…" (İman ve İnsan sh:225–26)

Artık ruh dünyaları işgal ediliyor
"Akıp giden zamanla birlikte esaretin gittikçe çoğalan ve gelişen türleri göze çarpmaktadır. Elleri zincirli, ayakları prangalı insanlara rastlamak eskisi kadar mümkün değildir. Fakat bu, her yanda hürriyetin insanlar üzerine sağanak, sağanak boşaldığı anlamına gelmez. Çünkü artık prangalanan düşünce ve zihinler, istila ve işgal edilen gönül ve ruh dünyalarıdır." (İman ve İnsan sh:234) (AknAydn)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.