Meclisin açılması dolayısıyla 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın 99.yıl dönümünü etkinliklerini coşkuyla geçiriyoruz, hepimize kutlu olsun. Bağımsızlığımızın kararlı ve sarsılmaz ifadesi sayılan bu önemli gün dolayısıyla kuruluş/kurtuluş savaşımızın önderi başta Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere vatan uğrunda şehit olan bütün şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
Kurucu meclisimizin açılma geçmişine kısaca değinmekte fayda var. Henüz Kurtuluş Savaşı devam ederken savaş şartlarında meclisin İstanbul dışında bir yerde toplanmasını isteyen Mustafa Kemal'in isteği/düşüncesi kabul edilmedi. Toplanan meclis, İstanbul'un işgali ile dağıtılıp vekillerin sürgüne gönderilmesi üzerine kapanmış oluyordu.
Bunun üzerine Gazi Mustafa Kemal 23 Nisan 1920'de meclisin Ankara'da açılacağını ve her livadan/sancaktan/ilden temsilci gönderilmesini istemişti. Böylece Cuma günü kurucu, gazi meclisimiz açılmış oldu. 23 Nisan 1924'te bu günün bayram olarak kutlanmasına kara verilmiştir. Esasen Atatürk bu günü şehit çocuklarından hareketle 1929 da bütün çocuklara armağan etmiştir. 1979'dan itibaren de dünya çocuklarıyla birlikte kutlanmaya başlanmıştır.
Geçen yıl yurt çapında/dünyada kutlamalar en güzel şekilde ifa edildi. Bu cennet vatanı kendisine armağan eden ATA'sını yâd eden çocuklar her yerde neşe saçtı huzur dağıttı. Kıymetli okurlar geçtiğimiz yıl inanınız ki bu kutlamaların en güzellerinden bir tanesi de Trabzon'da icra edildi.
Kutlamalar çerçevesinde Trabzon Özel Fatma Baş Koleji'nde de bayramın şanına yakışır etkinlikler düzenlendi. Prof. Dr. Haydar Baş'ın elinin uzandığı her yer cıvıl cıvıl, etkinlik alanı olan Özel Fatma Baş Kolejinin bahçesi tam bir şölen alanı. Saygı duruşu ve istiklal marşının ardından geçilen tören hakikaten takdire şayan. Birbirinden renkli gösterilerle çocuklarımız kendilerine Atatürk'ün armağanı olan bu bayramı doyasıya eğlenerek kutladılar.
Kutlama programı akışı hakikaten tam bir birliktelik örneği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin her yöresine hitap ediyor. Öncelikle sahneye Özel Fatma Baş İlkokuluna bağlı Ana Sınıfı öğrencilerinin hazırladığı gösterileriyle minik yavrularımız çıktı. "Kaşık Gösterisi" ve "Bayrak Gösterisi" ile minikler birbirine uyumlu performansları ile kendilerine hayran bıraktılar.
Ardından 1. sınıf öğrencileri müzik eşliğinde "Türkçem Ana Dilim" gösterisiyle sahneyi doldurdular. "İzmir Marşı" ile göz dolduran 2. sınıf öğrencilerinin ardından, 3. sınıf öğrencileri Mardin yöresine ait "Reyhani" gösterisi ile gönüllerimizi fethettiler. 4.sınıf öğrencileri ise "Artvin Yöresi" halk oyunları ile yüreğimizi titrettiler. "Silifke Yöresi" oyunları ise 5 ve 6.sınıf öğrencileri ile hayat buldu.
Yine 5. sınıf öğrencilerimiz Diyarbakır yöresine ait "Delilo Halayı" ile ortalığı inlettiler. 7.sınıf öğrencileri İç Anadolu'nun enfes ezgilerini barındıran "Erik Dalı" oyunuyla çok güzel bir gösteri sundular. Ardında 8.sınıf öğrencileri, bu oyun işte böyle oynanır dercesine "Harmandalı" oynadılar.
İlkokul ve Ortaokul öğrencilerinin hep birlikte koro halinde hareketlerle süsleyip söyledikleri "Atatürk Çocuklarıyız" şarkısı bizleri hem duygulandırdı hem de sevindirdi. En sonunda Özel Fatma Baş Anadolu Lisesi öğrencilerinin sergilediği "Akçaabat Horonu" da güne damgasını vurdu. Bu yıl bu gösterileri sergileyemedik belki ama Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yazısı gereği okul hoparlöründen 100.yıl marşını seslendirerek ortalığı inlettik ve içimize biraz olsun su serptik.
Geçen yıl okulumuzda icra ettiğimiz programa bakınca bayramı bayram gibi kutlamak diye buna derler diyorum. "Hoş Geldin Atatürk" adlı eseriyle gerçek Atatürk'ü bizlere tanıtan kıymetli hocamız Prof. Dr. Haydar Baş'a ne kadar teşekkür etsek azdır. Şu an kendisi bedenen aramızda yok ama ülkemizin kuruluş aşamasını hangi badireleri ne kadar zor şartlarda geçirdiğimizi tekrar tekrar gündem ederek "Tam Bağımsız Türkiye" ruhunun ne denli önemli olduğunu bizlere yeniden hatırlatmıştır. Milli Ekonomi Modeli ile ekonomik darboğazdan/kuşatılmışlıktan çıkmanın yollarını da bizlere gösterirken Müslüman-Türk Medeniyetinin bilge adamı olduğunu bir kere daha gözler önüne sermiştir.
Hiçbir devlet adamının ülkenin problemlerine çözüm üretemediği bir ortamda Milletine/Devletine yol gösteren tavrı ile siyaset üstü hakiki bir devlet adamı olduğu gerçeğini buradan bir kere daha ortaya koymak gerekir.
Evet, kıymetli dostlar sorunlarımızın çözülmesini istiyorsak, birlik beraberlik istiyorsak, müreffeh yarınlara doğru ilerleme kararlılığında isek, önce hakikaten bunları sağlayabilecek iradeyi görmemiz lazım. Dünya nüfusunun yarıdan fazlasının yani 4 milyar insanın arkasından gittiği Milli Ekonomi Modeline ve onun sahibi olan Hoca Atatürk'ün yani Prof. Dr. Haydar Baş'ın ölmez/eskimez görüşlerini baş tacı etmemiz gerekiyor.
- Daha ne olması gerekiyor / 11.05.2021
- Daha ne olması gerekiyor / 09.05.2021
- Çözüm odaklı düşünmek / 04.05.2021
- Çözüm odaklı düşünmek / 02.05.2021
- Büyük bayram / 26.04.2021
- Bayramımız Kutlu Olsun / 23.04.2021
- Bu vatan kimin? / 30.03.2021
- Bu vatan kimin ? / 28.03.2021
- Milli Mücadele / 21.03.2021