Kar bir nimet. Çocukların heyecanla beklediği, büyüklerin çocukluk hatıralarına sürükleyen kar yağışı, büyük şehirlerde felaket gibi algılandı.
Aslında felaket, kar yağışından değil, kara, yağmura hazırlıksız idareden kaynaklanıyordu.
Kar yağışını makam odalarından seyreden kamu yöneticileri, vatandaşa evden dışarı çıkmamalarını tavsiye etmekle yetinmişlerdi.
Ancak ne hikmetse okulları tatil etmeyi unutmuş, 2.5 milyon çocuğu perişan etmişlerdi.
Kar yağışına karşı hiçbir tedbiri almayan valiler, vatandaşa evden dışarı çıkmayın derken, belediyeler de uyguladıkları doğalgaz zamları ile vatandaşın evlerini zindan etmişlerdi.
Vatandaş, doğalgazda nasıl soyulduğunu anlayınca çareyi sobalı günlere geri dönmede buldu.
Bunun üzerine Enerji Bakanlığı ve Belediyeler arasında "doğalgaz şovu" başladı.
Taraflar birbirini suçluyor, Enerji Bakanı 5 Büyükşehir Belediyesini Ankara'ya çağırarak "indirim zirvesi" tertip ediyordu.
Başkentte kış ortasında adeta ortaoyunu sergileniyordu. Tarafların ciddi bir indirime niyetleri yoktu. Bu günlerde siyasete girmek için uygun bir konjonktür arayan Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek'in şovu ile zirve bitiyordu.
Doğalgaz alım tekeline sahip BOTAŞ, yüzde 200'lere varan kar marjından 7 puanlık bir indirim yapıp topu belediyelere attı.
Belediyeler de yüzde 7'lik bir indirimle yetindi. Böylece bir haftadır kapanılan fırtınadan yüzde 12-14'lük bir indirim çıktı.
Gökçek ise, yeni yatırım yapmama tehdidi ile karışık yüzde 29'luk bir indirim yapacağı iddiasında bulundu.
Yine de Ankaralılara tavsiyemiz yeni faturayı görene kadar ihtiyatı elden bırakmamaları.
Taraflar birbirlerini suçlamak yerine vatandaşın derdini çözmeyi dert edinseydi yüzde elliden fazla indirim mümkündü.
Bugün en karlı bir firma dahi % 10 kâr edemezken BOTAŞ ve belediyelerin bir fahiş kâr hadleri tam bir soygundur.
Ama vatandaşın problemini çözmek isteyen kim?
Bu konunun önemli bir boyutu da bu tip hizmet tekellerinin enflasyonu ve israfı beslemesi...
Konuya devam edeceğiz.
Aslında felaket, kar yağışından değil, kara, yağmura hazırlıksız idareden kaynaklanıyordu.
Kar yağışını makam odalarından seyreden kamu yöneticileri, vatandaşa evden dışarı çıkmamalarını tavsiye etmekle yetinmişlerdi.
Ancak ne hikmetse okulları tatil etmeyi unutmuş, 2.5 milyon çocuğu perişan etmişlerdi.
Kar yağışına karşı hiçbir tedbiri almayan valiler, vatandaşa evden dışarı çıkmayın derken, belediyeler de uyguladıkları doğalgaz zamları ile vatandaşın evlerini zindan etmişlerdi.
Vatandaş, doğalgazda nasıl soyulduğunu anlayınca çareyi sobalı günlere geri dönmede buldu.
Bunun üzerine Enerji Bakanlığı ve Belediyeler arasında "doğalgaz şovu" başladı.
Taraflar birbirini suçluyor, Enerji Bakanı 5 Büyükşehir Belediyesini Ankara'ya çağırarak "indirim zirvesi" tertip ediyordu.
Başkentte kış ortasında adeta ortaoyunu sergileniyordu. Tarafların ciddi bir indirime niyetleri yoktu. Bu günlerde siyasete girmek için uygun bir konjonktür arayan Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek'in şovu ile zirve bitiyordu.
Doğalgaz alım tekeline sahip BOTAŞ, yüzde 200'lere varan kar marjından 7 puanlık bir indirim yapıp topu belediyelere attı.
Belediyeler de yüzde 7'lik bir indirimle yetindi. Böylece bir haftadır kapanılan fırtınadan yüzde 12-14'lük bir indirim çıktı.
Gökçek ise, yeni yatırım yapmama tehdidi ile karışık yüzde 29'luk bir indirim yapacağı iddiasında bulundu.
Yine de Ankaralılara tavsiyemiz yeni faturayı görene kadar ihtiyatı elden bırakmamaları.
Taraflar birbirlerini suçlamak yerine vatandaşın derdini çözmeyi dert edinseydi yüzde elliden fazla indirim mümkündü.
Bugün en karlı bir firma dahi % 10 kâr edemezken BOTAŞ ve belediyelerin bir fahiş kâr hadleri tam bir soygundur.
Ama vatandaşın problemini çözmek isteyen kim?
Bu konunun önemli bir boyutu da bu tip hizmet tekellerinin enflasyonu ve israfı beslemesi...
Konuya devam edeceğiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014