logo
17 MAYIS 2024

Trenin çarptığı öğrenci öldü

İzmir'in Gaziemir ilçesine bağlı Semt Garajı tren istasyonunda demir korkuluklardan atlayarak rayların bulunduğu bölgeye giren genç, İzmir-Tire treninin çarpmasıyla hayatını kaybetti
22.05.2018 00:00:00
İzmir'in Gaziemir ilçesinde rayların bulunduğu geçişe yasak bölgeden istasyona girmeye çalışan lise öğrencisi, trenin çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Özel bir lisenin son sınıf öğrencisi Berkay Çiftçi (19), sınıf arkadaşı Burak Coşkun ile Semt Garajı istasyonuna yakın bölgedeki demir korkulukların üzerinden atlayıp rayların bulunduğu bölgeye girdi.

Karşı taraftaki istasyona geçmeye çalışan iki lise öğrencisinden Berkay Çiftçi'ye Basmane-Tire seferini yapan tren çarptı, Burak Coşkun ise kenara atlayarak kurtuldu. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, Çiftçi'nin hayatını kaybettiğini belirledi.

Polis ekipleri olay yerinde incelemelerde bulundu. Bu sırada seferlerde aksamalar yaşandı.

Kazayı duyan Çiftçi'nin okul arkadaşları da olay yerine gelerek gözyaşı döktü, arkadaşlarının cenazesinin bulunduğu tabutu omuzlayarak cenaze aracına taşıdı. Çiftçi'nin üç gün sonra mezuniyet töreni olduğu öğrenildi.

'Ücret ödememek için'

Olay yeri yakınında yaşayan İbrahim Kaya, demir korkuluklardan kaçak geçişe çok sık şahit olduğunu, özellikle öğrencilerin trene ücret ödememek için rayların bulunduğu bölgeye atlayarak istasyona girmeye çalıştığını ifade ederek korkulukların kaçak geçişi engelleyecek şekilde yapılmasını istediklerini kaydetti.

AA
Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu
Kobani davasında karar açıklandı
Demirtaş'ın cezası belli oldu
Deprem vurursa...
Türkiye'nin durumu harap
Erdoğan'ın atama tercihine tepki gösterdi
Nasıl normalleşecek bu ülke?
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"
Slovakya Başbakanı'nın durumu ciddiyetini koruyor
Ameliyatı 5 saat sürdü
Putin, Şi Cinping'le görüşmesinin ardından konuştu
"Çin'le ticaretimiz rekor kırdı"
BTP’den Hemşirelik Haftası’nda anlamlı ziyaret
“Hemşirelik kutsal bir meslektir”
Tarım ÜFE açıklandı
Yıllık artış yüzde 60.77
'Kendi aracımı kullanıyorum, yakıtımı da kendim alıyorum'
Özel yapım makam aracını satışa çıkardı
'Azgın' ve 'muhafazakar' milliyetçiler kavgası mı var?
'Devlet içinde savaş var'
Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu
Kobani davasında karar açıklandı
Demirtaş'ın cezası belli oldu
Deprem vurursa...
Türkiye'nin durumu harap
Erdoğan'ın atama tercihine tepki gösterdi
Nasıl normalleşecek bu ülke?
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"
Slovakya Başbakanı'nın durumu ciddiyetini koruyor
Ameliyatı 5 saat sürdü
Putin, Şi Cinping'le görüşmesinin ardından konuştu
"Çin'le ticaretimiz rekor kırdı"
BTP’den Hemşirelik Haftası’nda anlamlı ziyaret
“Hemşirelik kutsal bir meslektir”
Tarım ÜFE açıklandı
Yıllık artış yüzde 60.77
'Kendi aracımı kullanıyorum, yakıtımı da kendim alıyorum'
Özel yapım makam aracını satışa çıkardı
'Azgın' ve 'muhafazakar' milliyetçiler kavgası mı var?
'Devlet içinde savaş var'

Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu: Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak

AK Parti TBBM Grup Başkanı Abdullah Güler, kripto varlıklarına ilişkin düzenlemeler içeren 19 maddelik kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sunduklarını belirterek, “İzinsiz kripto varlık hizmeti sağlayıcılığı faaliyeti’ başlığı altında bir suç olarak yeniden teklifimizde düzenlenmiş ve cezası da 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak görülmüştür” dedi.
16.05.2024 18:26:00
İhlas Haber Ajansı
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu: Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu: Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
AK Parti TBMM Grubu tarafından kripto varlıklarına ilişkin düzenlemeler içeren 19 maddelik kanun teklifi, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Konuyla ilgili AK Parti TBMM Grup Salonu'nda açıklamalarda bulunan AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler, yasa ile ilgili izinsiz kripto faaliyetleri yürütenler hakkında 5 yıla kadar hapis cezası uygulanacağını ifade etti. Halihazırda faaliyet gösterenlerin ise izin alması gerektiğini söyleyen Güler, izin alamayan kurumların tasfiye edileceğini dile getirdi.

"Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kurulabilmesi için SPK'dan izin almaları zorunlu hale gelmektedir"

Güler, kanun tasarısında kripto varlık ekosisteminde yer alan cüzdan, kripto varlık hizmet sağlayıcı ve platform gibi kavramların tanımlarının yer aldığını belirterek, "Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kurulabilmesi ve faaliyete geçebilmesi için SPK'dan izin almaları zorunlu hale gelmektedir. Böylece hizmet sağlayıcılarda işlem yapan kullanıcıların SPK denetiminde güvenli bir şekilde işlem yapmaları amaçlanmaktadır. Kripto varlık, hizmet sağlayıcıların sistemlerini güvenli kılmakla yükümlü kılmaktadır. Bu anlamda bilgi sistemleri ve teknolojik altyapıları konularında TÜBİTAK'ın belirleyeceği kriterler de bu teklifimizde yer almaktadır" diye konuştu.

Güler, kripto varlıkların satış ve dağıtımının SPK tarafından belirleneceğini belirterek, kripto varlık ihracında TÜBİTAK'tan ön rapor alınacağını kaydetti. Güler, platformlarda gerçekleştirilen makul ve ekonomik bir gerekçeyle açıklanamayan ve platform nezdindeki işlemlerin güven, açıklık ve istikrar içerisinde çalışmasını bozacak nitelikte eylem ve işlemlere ilişkin de tedbirler öngörüldüğünü sözlerine ekledi.

İzinsiz kripto varlık hizmeti sağlayıcılığı faaliyetine 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası

Yeni düzenlemeyle kripto varlıklarında izinsiz faaliyete karşı tedbirlerin artacağını söyleyen Güler, "İzin alınmaksızın sermaye piyasalarında faaliyetlerde bulunan kurum, kuruluş ve şahıslara yönelik her türlü tedbiri almaya, gerekli görüldüğü takdirde hukuki ve cezai süreci takip etmeye de SPK'yı yetkili kılıyoruz. İzinsiz sermaye piyasası faaliyetlerinin internet aracılığıyla yürütüldüğü hallerde yurtiçi ve yurtdışı ayrımı kaldırılmakta ve kurulun internet üzerinden gerçekleştirilen hukuk dışı etkinlikler üzerindeki etkinliği de kaldırılmıştır. 'İzinsiz kripto varlık hizmeti sağlayıcılığı faaliyeti' başlığı altında bir suç olarak yeniden teklifimizde düzenlenmiş ve cezası da 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak görülmüştür" açıklamasında bulundu.

Güler, halihazırda faaliyet gösteren kurumlara yönelik de geçiş süreci olacağını belirterek, faaliyet gösterenlerin 1 ay içerisinde kurula başvurması gerektiğini, aksi takdirde 3 ay içerisinde tasfiye edileceklerini dile getirdi. Yurtdışında faaliyet gösteren kripto borsaların kullanımının sonlandırılacağını da ifade eden Güler, kanun tekliflerinde vergilendirmenin söz konusu olmadığını kaydetti.

'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'

Zonguldak'ta sempozyumda konuşan Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Rusya'nin yeniden bir Bizans olma sevdası olduğunu söylerken 'Karadeniz, Akdeniz sevdası da onun bir parçasıdır. Suriye meselesinde Ruslar niye vardır dersek cevabı buradadır' dedi.
16.05.2024 15:21:00 / Güncelleme: 16.05.2024 15:26:02
İhlas Haber Ajansı
'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'
'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi tarafından 'Karadeniz İnsan ve Toplum Bilimleri Sempozyumu' gerçekleştirildi.

Sezai Karakoç Kültür Merkezi'nde açılış töreni gerçekleştirilen sempozyuma, Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Refik Turan konuk olarak katıldı.

Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı'nın okunduğu sempozyumda konuşan düzenleme kurulu başkanı Doç. Dr. Yücel Namal, dünyada yaşanan hızlı değişim ve dönüşümün sorun çözme odaklı alternatif yaklaşımların disiplinler arası boyutta tartışılması gerekli kıldığını söyledi.

Sempozyumun bu ilkeler ışığında farklı disiplinlerle ilgili çalışmaları tartışmak, bilimsel çıkarımlar elde etmek amacıyla düzenlendiğine dikkat çeken Namal şöyle dedi:
'Günümüz şartları ve dünyada yaşanan hızlı değişim, dönüşüm, sosyal bilimlerde yenilikçi veya sorun çözme odaklı alternatif yaklaşımların disiplinler arası boyutta tartışılmasını gerekli kılmaktadır. Bu nedenle Türkiye Yüzyılı olacağına inandığımız bu asırda Atatürk'ün muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma hedefi doğrultusunda üniversitemizde sosyal bilimler alanında kültür ana teması etrafında şekillenen Karadeniz İnsan ve Toplum Bilimleri Sempozyumu düzenlenmiştir. Bu ilkeler ışığında farklı disiplinlerle ilgili çalışmaları tartışmak ve yeni bilimsel çıkarımlar elde etmek amacıyla düzenlediğimiz sempozyumumuzda arkeolojiden, felsefeye, tarihten, edebiyata, sosyolojiye, psikolojiye kadar pek çok disiplinde alanında uzman araştırmacılarla ortak bir zeminde buluşma fırsatını bizlere sundu.'



'Türkiye'nin kesişim yollarında durması ülkemizin Karadeniz'de üstlendiği rolün önemini ortaya koyuyor'

İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Melih Geniş, Türkiye'nin Karadeniz'in en uzun kıyı şeridine sahip ülke olmasının, ulaşım ve ticaret yollarının kesişim noktasında olmasının Karadeniz'de üstlendiği rolün önemini ortaya koyduğunu söyledi.

Geniş, Zonguldak'ın yerli ve yenilenebilir enerji payının arttırılmasında öneminin bir kez daha ortaya çıktığını ifade ederek şu ifadelere yer verdi:
'Türkiye'nin Karadeniz'in en uzun kıyı şeridine sahip ülke olması, Karadeniz'de kıyısı bulunan ülkelerin sıcak denizlere inebilmeleri ve dünya ile deniz yolu vasıtasıyla ticaret yapabilmeleri, Türkiye'nin ulaşım ve ticaret yollarının kesişim yollarında durması ülkemizin Karadeniz'de üstlendiği rolün önemini ortaya koyuyor. Türkiye Yüzyılı süresince ülkemizin öncelikli hedefleri arasında milli enerji politikası çerçevesinde yerli ve yenilenebilir enerji payının arttırılmasının yer almasıyla bilhassa bölgemiz ve Zonguldak önemini bir kere daha ortaya koymuştur. Bu durum neticesiyle kamu otoritelerine kuruluşlarınaa, sektör ve kamu iş birliklerinin yanı sıra yüksek öğretim kurumlarının da bölgenin sosyal, kültürel, ekonomik değerlerin değişiminde rol oynayacak yeni politikaların geliştirilmesi noktasında önemli bir rol ve sorumluluklar düşmektedir. Sempozyum ile bölgenin sosyal ve kültürel anlamda gelişiminin desteklenerek toplumun işleyişine katkı sağlanması hedeflenmiştir.'

'Necip milletimiz toplumsal ağına her hususta önem vermiştir'

ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer de Türk Milleti'nin yaşam tarzı, geçmişi ve idealleriyle azmi göz önünde bulundurulduğunda dünya sahnesinde önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Özölçer, 'Her toplum kendi iç dinamiklerinden hareketle geçmişten gelen kültürü, günceli takip ederek korumaya güzelleştirmeye zenginleştirmeye çalışır. Kadim milletimizin yaşam tarzı, geçmişi ve idealleriyle azmi göz önünde bulundurulduğunda dünya sahnesinde çok mühim bir yere sahip olduğu aşikardır. Tarih sahnesine çıktığı andan itibaren necip milletimiz; insanı yaşamın merkezine almış onu tanımaya çalışmış ve insanın potansiyelini sonuna kadar kullanması gerektiğini sosyal bilimlerin hemen tüm dallarıyla anlatmaya çalışmıştır. Kısacası toplumsal ağına her hususta önem vermiş edebiyat, psikoloji, tarih, felsefe, arkeoloji, sosyoloji gibi disiplinlerde hep çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemiştir. Elbette bununla birlikte sadece insanı konu alan değerlere yönelmemiştir. Tabiata da olması gerektiği gibi davranmış, yeşili, toprağı, hayvanları, kısaca tüm doğayı benimsediği insanlık ülküsü çerçevesinde öncelemiştir' dedi.

Zonguldak'ı çocuk yaşta çizim kitabındaki kömürü bulan Uzun Mehmet'in hikayesiyle tanıdığını anlatan Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, milli mücadele döneminde şehrin nefes borusu olduğunu ancak yeterince anlatılamadığını söyledi.

'Milli mücadele yıllarında ne yazık ki Zonguldak'ın o yüzü çok fazla gösterilememiştir'

Turan, Zonguldak'ın milli mücadele yıllarında önemli bir yere sahip olduğunun altını çizerek şöyle dedi:

'Ülkemin pek çok yerini daha henüz tanımazken bilmezken Zonguldak ile o muhabbetli buluşmamı o kitapla sağladım. Daha sonraki yıllarda dünya tarihinin de gördüğü en kutsal mücadelelerden birisi olan milli mücadele yıllarında da ne yazık ki Zonguldak'ın o yüzü çok fazla gösterilmemiştir, görememiştir. Bunu belki biz tarihçilerin de bir kusuru vardır elbette. Ama ne yürekten ne gayretle destek verdiğini, katkı verdiğini yıllar sonra bazı araştırmalarımda da öğrendim. Anadolu hakikaten dört bir taraftan sarılmıştır. Doğu Cephesi vardır. Urfa, Antep, Antakya, Diyarbakır'a uzanan güney cephesi vardır. Akdeniz İtalyanlarla sarılmıştır. Batı'da Yunanlılar vardır, İngiliz armadası Çanakkale'den maalesef geçmiş, İstanbul'a gelmiş, çökmüştür. Sadece bir nefes borusu kalmıştır. İnebolu ve Zonguldak. İşte o nefes aldıran boru nefes aldıran yer olarak Zonguldak'a ayrı bir muhabbetim daha oldu. Daha da pekişti.'

'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'

Rusya'nın politikacılarından Vladimir Jirinovski'nin sözlerini hatırlatarak bugün Rusya'nın Suriye'deki varoluş gerekçesini anlatan Turan sözlerini şöyle tamamladı:

'Rusların Vladimir Jirinovski adında bir politikacıları vardı. Renkli bir politikacı, genelde muhalefette oynuyor. Nasyonalist bir Rus politikacısı. Birgün gazetecilerden birisi röportaj yapmış. Sözünü de esirgemiyor. Türkiye'ye de birkaç sefer geldi. Diyor ki 'Siz Türkler, dünyanın en suçlu, en kabahatli milletisiniz. Niçin denildiğinde, Orta Çağ'ın o zaman ki en büyük medeniyetini yıktınız. Daha bundan büyük kabahat olur mu' Hangi medeniyet deyince Bizans, Roma Medeniyeti'ni yıktınız' diyor. Her büyük milletin bir gelecek sevdası, ideali vardır. Bugün Rus Milliyetçiliğinin de gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır. Hala o devam ediyor. Karadeniz, Akdeniz sevdası da onun bir parçasıdır. Suriye meselesinde Ruslar niye vardır dersek cevabı buradadır.'

İstanbul uçuyor, diğer iller yürüyor

TÜRKONFED ile Ekonomi ve Dış Politikalar Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan ve en son 2014 yılında yayımlanan 'Türkiye için Bir Rekabetçilik Endeksi'nin 2023yılı raporuna göre İstanbul birinciliğini korurken Ankara ikinci, İzmir ise üçüncü sırada yer aldı. Şanlıurfa, Muş ve Ağrı ise rekabetçiliği en düşük üç il olarak sıralandı. TÜRKONFED Başkanı Sönmez, İstanbul ile diğer iller arasındaki farkın açılmasının beklenen büyük İstanbul depremi dolayısıyla ülke ekonomisi açısından önemli bir risk oluşturduğunu vurguladı.
16.05.2024 14:55:00 / Güncelleme: 16.05.2024 14:58:42
AHMET TURAN YİĞİT
İstanbul uçuyor, diğer iller yürüyor
İstanbul uçuyor, diğer iller yürüyor

Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ile Ekonomi ve Dış Politikalar Araştırma Merkezi (EDAM), bölgesel rekabetçilik dinamiklerini anlama, rekabetçiliği etkileyen ekonomik ve sosyal dengesizlikleri değerlendirme ve gelecekteki politika kararları için temel veri sağlama hedefiyle 'Türkiye için Bir Rekabetçilik Endeksi 2023' raporunu yayımladı. Bu çalışma, iki kurumun iş birliğiyle 2014 yılında hazırlanan endeks ile karşılaştırıldığında, Tekirdağ'ın 11. sıraya gerileyerek yerini Yalova'ya bırakması haricinde, ilk 10 sıra içerisinde yer alan illerin değişmediği görüldü. Öte yandan ilk iki sırada yer alan İstanbul ve Ankara ile onları takip eden diğer iller arasındaki rekabetçilik gücü makasının gittikçe açılmakta olduğu tespit edildi.

Bir gıdım ilerleme yok

Rapora bir bütün olarak bakıldığında, üretim faaliyetinin profili bakımından son 10 yıl içerisinde Türk ekonomisinin içerdiği bölgesel dengesizliklerde bazı istisnalar dışında düzelme kaydedilmediği ortaya çıktı.Buna göre İstanbul'un üretim yükünü çekme bakımından üstlendiği yüksek ağırlık daha da artarken, ekonomik faaliyetin ve istihdamın İstanbul ve Ankara ile batı kıyı illerinde yoğunlaşması olgusunu değiştirecek yapısal değişiklikler bölgesel bazda gerçekleşmedi. Ayrıca Orta Anadolu ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya nüfuz eden bir düzelme eğilimi saptanmadı. Rapora göre birinci sırada yer alan İstanbul'un ardından Ankara ikinciliğini, İzmir ise üçüncülüğünü korudu. 81 il arasında sıralaması ve rekabetçilik gücü 2014 endeksine göre en fazla yükselen iller Çorum, Ordu ve Kastamonu oldu. Batı Karadeniz, rekabet gücünü en çok artıran bölge olarak dikkat çekerken Ege, Batı Anadolu ve Akdeniz bölgelerinin rekabetçilik düzeylerinde düşüşler yaşandı.

Son sırada Ağrı var

2023 rekabetçilik endeksinin son 10 sırasındaki iller 2014 yılına göre anlamlı bir değişiklik göstermezken yalnızca kendi içlerinde yer değiştirdi. Tümü Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde olan bu 10 il sondan geriye doğru sırasıyla Ağrı, Muş, Şanlıurfa, Şırnak, Bitlis, Van, Siirt, Hakkari, Mardin ve Batman oldu.  Endeksin son yüzde 20'lik dilimi de tamamıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinden oluştu. Endeks batı kıyı bölgeleri ve Marmara-Ankara ekseni arasında en yüksek değerlerine ulaşırken rekabetçilik gücünün batıdan doğuya doğru gidildikçe zayıflamakta olduğu görüldü.


Eğitim düzelmeden, gelişmişlik farkı ortadan kalkmaz

Raporu değerlendiren TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, Türkiye'nin en önemli sorunlarından birinin bölgelerarası gelişmişlik farkı dolayısıyla ekonomik ve refah dağılımında yaşanan adaletsizlik olduğunu söyledi. Türkiye'nin rekabetçiliğinin genel ortalamasının yükselmesi ve iller arasındaki farkın kapanması için nitelikli iş gücüne, bunu sağlamak için de nitelikli eğitime ihtiyaç duyulduğunu belirten Sönmez, "Başta Anadolu'da olmak üzere illerin rekabet gücü arasındaki farkı kapatacak tek yol nitelikli eğitim. Kalkınmanın yolu Anadolu'dan geçer. Her şehrimizin kendine has özellikleri var. Her birinin rekabet avantajı ve engeli farklı. Bu nedenle Anadolu'daki şehirlerimizin rekabetçiliğini artırmak için hem yerel hem de ulusal düzeyde politikalar geliştirilmesi gerekiyor" diye konuştu.

Türkiye'nin İstanbul'a bağımlı olmasının sonuçları ağır olabilir!

İstanbul ile diğer iller arasındaki farkın açılmasının beklenen büyük İstanbul depremi dolayısıyla ülke ekonomisi açısından önemli bir risk oluşturduğunu vurgulayan Sönmez  "Ülkemizde milli gelirin üçte birini, büyümenin de beşte ikisini tek başına karşılayan İstanbul, rekabetçilik endeksinde diğer illere göre farklı bir kulvarda. Ancak piyasa büyüklüğünden insan sermayesine tüm alanların İstanbul'a sıkışmış olması, beklenen büyük depremin ülkemiz ekonomisini toparlanması çok güç bir duruma sokacağı aşikar. Diğer taraftan TÜİK verilerine göre 2018-2023 yılları arasında İstanbul'dan 2.2 milyon kişinin göç etmesine, özellikle pandemi döneminde uzaktan çalışmaya geçilmesiyle birlikte nitelikli iş gücünde ciddi bir kesimin İstanbul'dan ayrılmasına rağmen endekslerin değişmemesi, diğer illerimizdeki gelişimin yetersizliğini ortaya koyuyor" dedi.

BİK Analitik’in kalitesi TSE tarafından tescillendi

İnternet haber sitelerinin ziyaretçi trafiklerini ölçümleyen BİK Analitik, TSE'nin test süreçlerini başarıyla geçerek TS ISO/IEC 25051 Standardı Belgelendirmesini almaya hak kazandı.
16.05.2024 13:07:00 / Güncelleme: 16.05.2024 13:09:59
BÜLTEN
BİK Analitik’in kalitesi TSE tarafından tescillendi
BİK Analitik’in kalitesi TSE tarafından tescillendi
Basın İlan Kurumu'nun görev alanında bulunan resmi ilan yayımıyla alakalı internet haber sitelerinin ziyaretçi trafiklerini ölçümleyen BİK Analitik'in, TS ISO/IEC 25051 Standardı Belgelendirmesi için Türk Standartları Enstitüsü'ne (TSE) yapılan başvuru sonuçlandı.

BİK Analitik, yazılım paketlerinin kalite gereksinimlerini, bu paketlerin test dokümanlarının ne tür özelliklere sahip olması gerektiğini ve yazılım paketlerinin uyumluluk değerlendirmeleri için gerekli talimatları açıklayan uluslararası bir standart olan TS ISO/IEC 25051 belgesini alarak kalitesini tescillemiş oldu.

BİK Analitik test süreçlerini başarıyla geçti

TS ISO/IEC 25051 standardı belgesi için 23 Kasım 2023 tarihinde TSE'ye başvuru yapıldı. Başvurunun ardından Kurum üst yönetimi ve ilgili müdürlükler uyum süreci ve denetleme ile ilgili hazırlık sürecini tamamladı.

Belgelendirmenin ilk aşaması olan test sürecinde istenilen belgeler ve test senaryoları hazırlandı. BİK Analitik uygulamasının fonksiyonel test senaryoları 20 Şubat 2024 tarihinde TSE'ye gönderildi ve olumlu sonuç alındı.

Belgelendirme denetimi olumlu sonuçlandı

İkinci aşama olarak 26 Nisan 2024 tarihinde Kurumumuz Genel Müdürlüğü'nde TSE uzmanları tarafından yapılan belgelendirme denetimi de olumlu sonuçlanınca evraklar TSE komitesine sunuldu.

TSE'nin 13 Mayıs 2024 tarihindeki komite toplantısında TS ISO/IEC 25051 standardı belgesini almaya hak kazanan BİK Analitik, 15 Mayıs 2024 tarihinde TSE'nin web sitesinde bulunan TSE Belgeli Firmalar Sorgulama alanında yerini aldı.

BİK Analitik yazılımı daha önce Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmişti.

"Paydaşlarımızın rızasını kazanmak için uğraşıyoruz"

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Cavit Erkılınç, BİK Analitik'in TS ISO/IEC 25051 standardı belgesi almasına ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Yola çıktığımız ilk günden itibaren kararlı, sabırlı ve bilinçli adımlarla ilerlemeyi şiar ediniyoruz. BİK Analitik, internet haber sitelerinin resmi ilan yayımlaması kadar önemli bir meseledir. Resmi ilan ve reklamların adil dağıtımının ve mesleki niteliklerin ölçümlenebilmesinin anahtarı bu yazılımdır. BİK Analitik'i değerli kılan tamamen yerli ve millî olması, Kurumumuza has; görevimize yönelik ölçümleme yapmasıdır. Mesleki anlamda işini iyi yapanla yapmayanı ayırırken BİK Analitik en büyük güvencemiz olacak. Sahada görevini layıkıyla yapan internet haber sitelerimizin, bir an önce harekete geçmemizi sabırsızlıkla beklediklerini biliyorum. Geçeceğiz, ancak acele edip hataya da mahal vermeyeceğiz. İlk olarak BİK Analitik markasını güvence altına aldık. Ardından BİK Analitik'in donanım, çalışma ve ölçümleme prensiplerine dair kalite belgesini aldık. Şimdi son aşamaya gelmiş bulunuyoruz. En kısa sürede alanında yetkin uluslararası denetim firmasından dünyanın her yerinde geçerli bir rapor almak istiyoruz. Kurum olarak kendimize de BİK Analitik'e de çok güveniyoruz. Bu belgeleri ve raporları almaktaki amacımız asla birilerini ikna etmek değil bizimle yol yürüyen paydaşlarımızın rızasını kazanmaktır. TS ISO/IEC 25051 standardı belgesinin, Kurumumuz ve sektörümüze hayırlar getirmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.