Atatürk'ün hayatını, kişiliğini okuyup incelediğinizde O'na karşı hayranlığınız ve sevginiz bir o kadar daha artıyor ve âşık oluyorsunuz Atatürk'e, sevgili okurlar.
O'nun aziz hatırası ve başarıya ulaştırdığı kutsal mücadelesi önünde saygı ile eğiliyorsunuz. Bizlere bu halleri ve duyguları "Hoş Geldin Atatürk" eseriyle tekrar tekrar yaşatan çağın bilgesi Prof. Dr. Haydar Baş'a selam olsun…
O'nun hayatındaki tüm tutum ve davranışları, tam bir Peygamber ahlakı idi. Zamanının en beyefendi, en asil, en nazik, en kibar bir komutanı ve başöğretmeni idi. İnsan sevgisinin ve insanlık ülküsünün, kolay erişilemeyecek bir örneği idi, Gazi Paşa…
Esir Yunan komutanı Trikopis, Uşak'taki karargâhta Atatürk'ün huzurundadır. Trikopis'i ayakta karşılar, sırtını sıvazlar "Üzülmeyin generalim" der ve şunları söyler:
"Siz görevinizi sonuna kadar yaptınız. Askerlikte yenilmek de vardır. Napolyon da savaş kaybetmiş, tutsak olmuştu. Size karşı büyük bir saygı besliyoruz. Burada kendinizi tutsak durumda saymamanızı rica ederim. Konuğumuzsunuz. Yakında her şey düzelecektir. Bir isteğiniz var mı? Buyurun, istirahat ediniz."
Evet, sevgili okurlar Atatürk, bu tutum ve davranışı ile Trikopis'i kazanmış, sadece O'nu esir olarak almamış gönlünü de fethedip almış ve kazanmıştı… Artık karşınızda Türk dostu ve Atatürk hayranı bir Trikopis var.
Trikopis yıllar sonra; Gazi'nin bana söylediği sözleri hiç unutamam diyecek ve şöyle devam edecekti: "Atatürk'ün bu ince ve nazik davranışı karşısında rahatladım. Moralim düzeldi. Bu büyük Komutana karşı içimde bir hayranlık duymaya başladım."
Trikopis, her 10 Kasım ve 23 Nisan'da Atina'da Türk büyükelçiliğine gidecek ve Atatürk'ün aziz hatırası önünde saygılarını bildirecektir. Türk-Yunan dostluğu derneğini kuracak, gittiği her yerde Atatürk'ün eşsizliğini ve yüce bir insan olduğunu anlatacaktır.
Savaş sonrası İngiliz oyununa geldiklerine dile getiren Trikopis şöyle devam edecekti: "Bizim Anadolu'da işimiz ne idi? Bizim menfaatimiz Balkanlar'da, Makedonya'da, Adalar'da olabilir, amma Anadolu'dan bize ne? Ne diye bizi oralara gönderdiler? Aradan bunca yıl geçti, şimdi insan geçmişi daha iyi görebiliyor. Çok daha sağlam hükümlere varabiliyor. Şimdi artık itiraf etmekten çekinmiyorum, bizim Anadolu savaşında hiçbir menfaatimiz yoktu. Biz yabancı devletlere âlet olduk. Sizden de, bizden de bunca insan öldü. Hata idi Anadolu hareketi. Hem de muazzam bir hata…"
Adem Birinci / diğer yazıları
- Ali'nin Hendek’teki darbesi / 28.11.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023