AKP hükümetinin işsizlik furyası öyle bir hal aldı ki, artık devletin resmi kurumu TÜİK dahi olayı örtemiyor.
TÜİK, 2012 Aralık işsizlik rakamlarını ve istatistiklerini açıkladı.
Tarımda mevsimlik çalışanları ekledi.
Tarım dışında yine geçici işe başlayanları ilave etti.
Hükümete uygun bir işsizlik oranı üretti:
Yüzde 10.1
Fakat TÜİK, paçayı gençler arasındaki işsizlik oranında ele verdi.
TÜİK’e göre genç işsizlik oranı yüzde 19.8…
Herhalde realiteye en yakın rakam bu olsa gerek.
Ancak sendikalar ve tarafsız araştırma kuruluşlarının ortaya koyduğu reel işsizlik oranı ile AKP’nin işsizlik oranı arasında uçurumlar var.
Neden mi?
Bakış açısından…
Ölçütler reel değil; pembe!
Hükümet ve TÜİK, çalışmaya hazır olan fakat yıllarca herhangi bir iş bulamadığı için umudunu kaybetmiş ve iş aramaktan vazgeçmiş olanları “işsiz” kabul etmiyor.
Kaç kişi bunlar?
2 milyon 350 bin kişi.
Hükümet ve TÜİK, hesap yaptığı son üç ayda geçici veya sözleşmeli yahut mevsimlik bir işte “bir gün” de olsa çalışmış ise, onları “işsiz” hanesine koymuyor.
Kaç kişi bunlar?
935 bin kişi…
Birkaç gün paketleme, inşaat, tarım vs. işlerinde son üç ayda 1 gün çalışmış olanı da “işsiz” olarak görmüyor.
Halbuki bunlar reel işsizler…
Bu reel işsizler ordusunu, AKP ve TÜİK’in rakamlarına ilave ettiğinizde, gerçek işsizlik oranı yüzde 20’lerin üstüne çıkıyor.
Ki vakıa da budur.
Bu reel işsizlik oranı, çalışacak yaştaki genç nüfus arasında ise yüzde 29-30’ları buluyor.
Artık mızrak çuvala sığmıyor.
18 milyon haneden 12 milyon 300 bini haciz ve icra altında iken, hükümetin yüzde 10.1 işsizlik oranını açıklaması, olsa olsa abesle iştigaldir.
Türk milleti gerçekten iş ve aş bulmak istiyorsa, onun formülü bellidir:
İş-aş Haydar Baş.
Rusya ve Çin başta olmak üzere 150’yi aşkın devlet, Prof. Dr. Baş’ın Milli Ekonomi Modeli ile Papaz Malthus’un liberal kapitalizmine meydan okuyarak iş ve aş bulurken; ülkemizde bu gerçeği göremeyenler, AKP hükümetin ekonomik yalanlarıyla karınlarını ovuşturmaktan başka bir iş bulamazlar.
Elin Rusya’sı ve Çin’inin gördüğü kadar dahi Milli Ekonomi Modeli’ni göremeyip AKP’nin cambaza bak oyunlarına kananlar, açlığa, yokluğa, yoksulluğa, icra ve hacizlere talim etmeye mecbur kalırlar.
O halde kurtuluşun formülü bellidir, söylenecek söz bellidir:
İş-aş, Haydar Baş!
Söylenecek söz budur.
TÜİK, 2012 Aralık işsizlik rakamlarını ve istatistiklerini açıkladı.
Tarımda mevsimlik çalışanları ekledi.
Tarım dışında yine geçici işe başlayanları ilave etti.
Hükümete uygun bir işsizlik oranı üretti:
Yüzde 10.1
Fakat TÜİK, paçayı gençler arasındaki işsizlik oranında ele verdi.
TÜİK’e göre genç işsizlik oranı yüzde 19.8…
Herhalde realiteye en yakın rakam bu olsa gerek.
Ancak sendikalar ve tarafsız araştırma kuruluşlarının ortaya koyduğu reel işsizlik oranı ile AKP’nin işsizlik oranı arasında uçurumlar var.
Neden mi?
Bakış açısından…
Ölçütler reel değil; pembe!
Hükümet ve TÜİK, çalışmaya hazır olan fakat yıllarca herhangi bir iş bulamadığı için umudunu kaybetmiş ve iş aramaktan vazgeçmiş olanları “işsiz” kabul etmiyor.
Kaç kişi bunlar?
2 milyon 350 bin kişi.
Hükümet ve TÜİK, hesap yaptığı son üç ayda geçici veya sözleşmeli yahut mevsimlik bir işte “bir gün” de olsa çalışmış ise, onları “işsiz” hanesine koymuyor.
Kaç kişi bunlar?
935 bin kişi…
Birkaç gün paketleme, inşaat, tarım vs. işlerinde son üç ayda 1 gün çalışmış olanı da “işsiz” olarak görmüyor.
Halbuki bunlar reel işsizler…
Bu reel işsizler ordusunu, AKP ve TÜİK’in rakamlarına ilave ettiğinizde, gerçek işsizlik oranı yüzde 20’lerin üstüne çıkıyor.
Ki vakıa da budur.
Bu reel işsizlik oranı, çalışacak yaştaki genç nüfus arasında ise yüzde 29-30’ları buluyor.
Artık mızrak çuvala sığmıyor.
18 milyon haneden 12 milyon 300 bini haciz ve icra altında iken, hükümetin yüzde 10.1 işsizlik oranını açıklaması, olsa olsa abesle iştigaldir.
Türk milleti gerçekten iş ve aş bulmak istiyorsa, onun formülü bellidir:
İş-aş Haydar Baş.
Rusya ve Çin başta olmak üzere 150’yi aşkın devlet, Prof. Dr. Baş’ın Milli Ekonomi Modeli ile Papaz Malthus’un liberal kapitalizmine meydan okuyarak iş ve aş bulurken; ülkemizde bu gerçeği göremeyenler, AKP hükümetin ekonomik yalanlarıyla karınlarını ovuşturmaktan başka bir iş bulamazlar.
Elin Rusya’sı ve Çin’inin gördüğü kadar dahi Milli Ekonomi Modeli’ni göremeyip AKP’nin cambaza bak oyunlarına kananlar, açlığa, yokluğa, yoksulluğa, icra ve hacizlere talim etmeye mecbur kalırlar.
O halde kurtuluşun formülü bellidir, söylenecek söz bellidir:
İş-aş, Haydar Baş!
Söylenecek söz budur.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019