Yazının başlığı doğrudan insan sağlığı ile ilgili değil;Kastımız, yargıdaki tümördür.Yüzyıllar öncesinde şair:"Kadı olmak için etme hareketKalmadı çünkü kazada bereket" demiş;
Türkçesi: Yargıç olmaya kalkma, çünkü yargıda bereket kalmadı.Herkesi ayağa fırlatan, muvafıkıyla, muhalifiyle tepkilere neden olan, büyük infial uyandıran bir yargı kararı, gündemi bombaladı. Kararda: 26 kişinin tecavüzüne uğrayan 13 yaşındaki kız çocuğunun, olayda rızasının bulunduğu, gerekçesiyle, suçlulara en alt düzeyde, en hafif cezanın verilmesi hükmüne varılmıştır.Kararda hem çocuk diyorsun, hem de rızasından bahsediyorsun. El insaf, çocuğun rızasından bahsedilebilir mi? Ancak, yetişkin ve aklı başında olan (akıl sağlığına sahip) birinin rızası, isteği, hukuken geçerli olabilir; çocuğun, delinin, sarhoşun rızasını hukuk kabul etmez, hukuk benimsemez, düz mantığa da terstir bu.Burada bir noktaya önemle işaret edelim; çocuk kavramı, değişik yasalarda farklı tanımlanmıştır:Medeni Kanun'da 17 yaş altı, Türk Ceza Kanunu'nda 15 yaş altı,Çocuk Koruma Yasası'nda 18 yaş altı, çocuk sayılmaktadır.Öncelikle ortak bir tanım için düzenleme yapılmalı ve 18 yaş altı ölçütü getirilmelidir. Medeni Kanun'da başka, Türk Ceza Kanunu'nda başka, bir başka yasada farklı tanımlama olmaz.Yine de, infiale sebep olan yargı kararına konu davada, hangi pencereden bakarsanız bakın, kurbanın (mağdurenin) yaşı 13'dür ve de çocuktur.İnsanlık, adalet, vicdan ve hakkaniyet duygularını altüst eden kararın yargı süreci bitmiş midir? El cevap, hayır!Öncelikle, Yargıtay Cumhuriyet Baş Savcısı'nın, kararı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na götürme yetkisi bulunmaktadır.Ayrıca mağdurenin avukatları, Türkiye aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde dava açabilirler.Tepkilere karşı Yargıtay sessiz kalamamış, açıklamada bulunmak zorunda kalmıştır.Yargıtay açıklamasında, tepkileri hafifletebilme telaşı içinde, yargı sürecinin bitmediğini bildirmiştir. Bunu tüm hukukçular, dahası hukuk öğrencileri bile bilir. Bilemediğimiz; bu karara varan yargıçların insaf ölçüleri ve adalet duyguları.Fenerbahçe Kulübü'nün resmi internet sitesinde hakem hatalarıyla ilgili bir açıklaması yer aldı ve spor camiası da bu açıklamayı tasvip etti. Ses getiren bu açıklamada, yetenekli ve bu işi becerebilecek kişilerin hakemliğe kabulü öne sürülüyordu.Bizim de diyeceğimiz o ki; hukuk diploması olmayan kişinin
Anayasa Mahkemesi Başkanı olduğu ülkemizde, her hukuk diploması olanın da hâkimliği kabul edilmemesi, adalet terazisini doğru kullanabilecek hukukçuların bu mesleğe alınması, böylece pirincin taşının ayıklanması.Cinsel suçların toplumsal boyutunun da göz önünde tutulması, verilecek cezanın suça özendirici değil, adalet ölçüleri içinde, caydırıcı olması da, cinsel dokunulmazlık konusunda, toplumsal değerleri, ahlak kuralları doğrultusunda etkileyebilecektir.