Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya'ya Göçün 50. Yılı" nedeniyle düzenlenen etkinlikte 'Türk Milli Takımı'nın kalesini hedef almadığı sürece, Mesut Özil'in attığı her golle bizler de havalara uçuyoruz.' deyince salon kahkahaya boğuldu.*** Konu, Türk Milli Şeylerinin kalesini hedef alanlara gelince olay nedense çoğu kez tersine dönüyor! Genellikle Türk Milli Şeylerinin kalesini hedef alanları hatta doksandan, seksenden ve dahi her türlü zaviyeden gol atanları alkışlıyoruz, bu gollerle havalara uçuyoruz! İşte size basit bir örnek: Türk Milli Askerinin kalesi hedef alınıyor ve ardı ardına goller sıralanıyor! Bakıyoruz gollerin neredeyse tamamı ya ofsayttan ya da haksız verilen penaltılarla atılmış. Bir dolu oyuncu olur olmaz sebeplerle kırmızı kart görüp oyun dışı kalmış. Ama biz hep ofsayt bayrağı kaldırmayan ve kendini yere atan herkese penaltı çalan hakemlerle saçma sapan golleri sıralayanları alkışlıyoruz, hem de çılgınca!Asker atak yapmak istiyor, en azından bir gol de ben atayım diyor! Fakat bir bakıyorsunuz daha kendi sahasından bile çıkamadan ofsayta düştüğü gerekçesiyle atakları kesiliyor! "Ya hocam kendi yarı alanımda ofsayt olur mu hiç?!" demeye kalmadan şak kırmızı kartı görüyor! En ufak bir itirazda, ne kadar haklı olursa olsun, hemen kırmızı kart hazır. Rakip oyuncular hakemden de aldıkları cesaretle öyle bir giriyorlar ki, ikili mücadelelerde, neredeyse sakatlanmamak mucize sayılır! Takımın teknik direktörü ile bir maçtan önce Dolmabahçe Stadında saatler süren maç görüşmesi yapılıyor! Bir de bakıyoruz teknik direktör, bu kadar haksızlığa rağmen ağzını bile açmaya cesaret gösteremiyor ne hakeme ne de federasyona! Hatta takımda oyuncu değişikliği yapmadan önce rakip takımın hocasına danışıyor, kimi oyuna alsam memnun kalırsınız diye! Maçlar kendi sahasında oynandığı halde tribünlerin neredeyse tamamı rakip takımı destekleyen seyircilerle dolu! Kendi taraftarları korkudan ne maça gelmeye ne de takımlarını desteklemeye cesaret edebiliyorlar! Bir bakıyoruz en kritik maçtan önce takımın teknik direktörü, antrenörü, kaleci antrenörü ve masörü istifa edip takımı başsız ve bir başına bırakıyorlar!Takımın acilen yeni teknik direktör seçmesi lazım! Bir de ne görelim?! Yeni teknik direktörü takımın sahipleri değil de rakip takım seçiyor!Görülen sayısız kırmızı kartlar ve yaşanan sakatlıklar sebebiyle kadro kurmak neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda. Paf takımdan sonra amatör takımdan da oyuncuları oynatmak zorunda kalıyorlar süper ligde! Yıllarca yenilmez armada olmuş, bırakın yenilgiyi aldığı beraberlikler bile sayılı olan hatta yediği gol sayısı bir elin parmaklarını geçmeyen koca takım, gol yeme rekoru kırarak küme düşmenin eşiğine gelmiş durumda!Bir zamanlar Avrupa'nın, hatta dünyanın en korkulan takımlarından biri şimdi kendi liginde dahi şamar oğlanına dönmüş vaziyette! Daha da acıklısı, alınan her yenilgide, her yenilen golde, her görülen kırmızı kartta ve yaşanılan her sakatlıkta çılgınca sevinen seyircilerle dolu tribünler!
NERDE HABER - ORDA YORUM
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'e göre BDP'nin Anayasa Komisyonu üyesi Prof. Dr. Emine Büşra Ersanlı 'Türkiye'de halk nasıl ayaklandırılır' dersleri verdiği için tutuklandı. "Türkiye'de halk nasıl ayaklandırılmaz" derslerini verenlere ne yapmalı acaba?! *** Seren Serengil'in üç ay önce sokakta bulup bakımını üstlendiği Efe isimli köpeği, evde beslediği diğer beş köpek parçaladı.İtlerle dostluk kuran köpekleri buradan uyarıyorum! "İt iti ısırmaz" lafı mazide kaldı! Artık işine gelmedi mi it iti bile ısırıyor hatta parçalıyor, haberiniz ola! *** Fakirliğin son 10 yılda ABD'nin birçok bölgesinde giderek arttığı ve eğitim, güvenlik ve halk sağlığı için tehdit haline geldiği bildirildi.Sakın yanlış anlamayın, olay şundan ibaret! Şimdi biz evine ekmek götüremeyene fakir diyoruz ya?! Amerika'da ise alıştığı pastayı her gün yiyemeyene fakir diyorlar!*** Taraf yazarı Emre Uslu, mevcut stratejinin devam ettirilmesi halinde PKK'nın önümüzdeki bahar döneminde yok edileceğini öne sürdü.Yesinler stratejisini! Bu strateji yapsa yapsa Kürdistan'ı kurdurtmayı başardığı için PKK'yı yok eder! *** Fenerbahçe-Karabük maçının hakemi Aytekin Durmaz, Alex'e gösterdiği kırmızı kartla ilgili olarak "Alex'i Kadıköy'de atarak sahada dik durdum" karşılığını verdi.Hangi gerekçeyle; ister haklı, ister haksız olarak yapmış ol, buna bizim spor medyası, federasyon ve MHK literatüründe, "Dik Durmak" değil de "Deli Cesareti" veya "Ateşle Oynamak" denir!
Zühtü Kazancı / diğer yazıları
- Ateist devlet olmayacağız / 08.09.2022
- Cem Yılmaz ve Cilalı Güldürü Devri / 29.08.2022
- Bırakın beni milleti uyandırın / 24.08.2022
- Aramıza katılmanızı bekliyoruz / 16.08.2022
- Suriye’nin kuzeyi mi, Büyük İsrail’in kilidi mi? / 01.08.2022
- 15 Temmuz ve alınmayan dersler / 19.07.2022
- Adalet yoksa zulüm vardır / 21.06.2022
- Polemikten beslenen siyaset / 09.05.2022
- Haydar Baş ve Aşk / 14.04.2022
- AK-YÜZBİM / 12.04.2022
- Cem Yılmaz ve Cilalı Güldürü Devri / 29.08.2022
- Bırakın beni milleti uyandırın / 24.08.2022
- Aramıza katılmanızı bekliyoruz / 16.08.2022
- Suriye’nin kuzeyi mi, Büyük İsrail’in kilidi mi? / 01.08.2022
- 15 Temmuz ve alınmayan dersler / 19.07.2022
- Adalet yoksa zulüm vardır / 21.06.2022
- Polemikten beslenen siyaset / 09.05.2022
- Haydar Baş ve Aşk / 14.04.2022
- AK-YÜZBİM / 12.04.2022