Yazıya başladığımda bir karikatür gördüm.
Karikatürde birisi arkadaşına aynen şunları söylüyordu: "Eskiden işkence için elektrik verirlerdi, şimdi elektrik faturası gönderiyorlar."
Bu işkenceye diğer faturaları da eklemek lazım.
Faturaların, zamların tam bir işkenceye dönüştüğü bir dönem yaşıyoruz.
Getirilen hiçbir verginin geri alındığı ya da yapılan hiçbir zammın iptal edildiği bugüne kadar pek vaki olmamış ülkemizde, hükümet bu soruna çözüm bulacakmış gibi yapıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, elektrik dağıtım şirketlerinin üst düzey yöneticileriyle bugün saat 14.00'te Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında bir araya gelecek.
Gündem son yıllarda yapılan altyapı yatırımları ve mevcut durumu görüşecek.
Görüşme kapsamında, yangın, sel, deprem ve yoğun kış koşulları gibi olası afet durumlarında şirketlerin planları ve yol haritaları masaya yatırılacakmış.
Isparta'daki günlerce süren elektrik kesintisi makyajı götürünce, çirkinlik ortaya dökülmüştü ya…
En son dağıtım şirketi 2013'te satılmıştı, aradan 8 yıl geçmiş. Yahu elektrik dağıtımını sattığınız şirketlere bunları sormak için geç kalmadınız mı?
'Bakın, Sayın Bakanlarımız nasıl milletin belini büken faturaları düşürmek için mücadele ediyor' diye düşünecek kadar yandaş olanları bir kenara bırakırsak, kimse buradan milletin beklediğinin çıkacağına inanmıyor.
O yüzden bugünkü görüşmeden, kulağa hoş gelen açıklamalar ve temennilerden başka bir şey çıkmasını beklemiyorum.
Türkiye ekonomisi sağlıklı değil, AKP'li yıllarda hiç de sağlıklı olmadı.
Bu yüzden emin olun ne yaparlarsa yapsınlar, ne elen zamlar eski haline dönecek, ne de fahiş fiyatlar bir daha aşağı inecek.
AKP hükümetinin ekonomi yönetiminde ya da benzer şeyleri yapacak başka bir iktidar döneminde Türkiye'de ucuzluk olmaz, zenginlik olmaz.
Çünkü bugünkü mevcut sistem, dar gelirli vatandaşı mutlu etmeyi değil, zaman zaman ifade edilen 3-5 müteahhidi, Türkiye'ye borç veren küresel para baronlarını mutlu etmeyi hedeflemektedir.
Bu sadece son 20 yılda değil, Atatürk'ün vefatından 5-6 yıl geçtikten bu yana böyledir.
Türkiye'nin fabrika ayarlarına dönebilmesi için siyasette, ekonomide köklü bir değişim şarttır.
Ülkemizde bu değişimi ancak ve ancak Prof. Dr. Haydar Baş Hocamın siyaseti ve insanlığa hediye ettiği Milli Ekonomi Modeli sağlayabilir.
Bugün bu değişimi başarmak için Haydar Baş Hocamın yetiştirdiği kadrolar, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın liderliğinde milletimizden görev beklemektedir.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024